17. Hukuk Dairesi 2018/3244 E. , 2019/852 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilin iş yerinde 24/10/2013 tarihli hava yağış şartları nedeniyle, sel ve fırtına hasarı meydana geldiğini, müvekkilinin iş yerinin 07/09/2012 başlangıç tarihli, yangın sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, poliçenin sel ve su baskını ile fırtına klozlarını kapsadığını, ancak sigorta şirketinin süresi içinde ödeme yapmadığını, 9. İcra Müdürlüğünün 2013/2125 sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalı şirketin sel hasarına tekabül eden 23.250,09 TL"yi ödediğini ancak bunun dışında kalan borca kısmen itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, fırtına hasarının da poliçe kapsamında olduğunu belirterek, itirazın iptali ve %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; hasar talebinin poliçe teminatının kapsamı dışında olduğunu, meteoroloji raporunun incelenmesinde rüzgar hızının fırtına seviyesine ulaşmadığını, sigortalının hasar talebini rüzgar hızının fırtına tanımına uymaması sebebiyle haklı olarak red edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının davasının kısmen kabulü ile ... 9. İcra Müdürlüğünün 2013/2225 sayılı dosyasında davalı tarafın asıl alacak olan 11.415,87 TL"ye karşı yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile davalıdan tahsiline olacak şekilde devamına, dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği davacının başlattığı icra takibine davalının kısmi itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki işyeri sigorta poliçesinde ek teminat verilen fırtına rizikosu nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda; Yangın sigortası genel şartları fırtına klozuna göre; yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte hızı saniyede 17,1 metre "7 bofor" dan fazla esen rüzgarlar) veya fırtına sırasında rüzgarın sürüklediği veya attığı şeylerin çarpması sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararlar şeklinde tanımlandığı, dosyada yer alan Meteoroloji raporuna göre 24/10/2012 tarihinde maksimum rüzgar hızının; 3 bofor, 25/10/2012 tarihinde ise 5 bofor derecesinde olduğunu, istasyonda ölçülen maksimum rüzgar hızının dava konusu hasarı oluşturmak için yeterli görülmediğini, ancak yerel rüzgarı etkileyen bazı parametrelerin de bulunduğunu, bu nedenle günlük hava tahmin raporlarına bakmak gerektiğini belirterek günlük hava tahmin raporlarının da incelenmesi sonucunda bölgede dava konusu zarara yol açabilecek rüzgarların, oluşmasının muhtemel ve çok yüksek ihtimalde olduğu kanaati belirtilmiştir. Mahkemece rapordaki bu görüşe itibar edilerek davalı sigortacının zarardan sorumluluğuna hükmedilmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bilirkişiler oluşan kanaatin gerekçeleri raporda yeterince tartışmamışlardır.
Taraflar arasındaki Yangın Sigorta Poliçesi ile davalı sigortacının teminat altına aldığı rizikolar incelendiğinde, fırtına rizikosu için ek teminat verildiği görülmektedir. Davalının ek teminat verdiği fırtına rizikosu bakımından Yangın Sigortası Genel Şartları"nda tanımı-şartları-niteliği belirtilen özellikte rüzgar olması gerekmektedir ki, davalı sigortacının verdiği ek teminat gereği sorumluluğu doğabilsin. Yangın Sigortası Genel Şartları içinde düzenlenen fırtına klozu başlıklı maddede "Yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte hızı, saniyede 17.1 metre “7 bofor”dan fazla esen rüzgarlardır)" denilmek suretiyle hangi hızdaki rüzgarın fırtına sayılacağı düzenlenmiştir. Dava konusu olayın gerçekleştiği 24/10/2012 tarihindeki rüzgar hızına ilişkin olarak, Meteoroloji raporunda, maksimum rüzgar hızının "3 bofor" olarak ölçüldüğü belirtilmiş, ancak; mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda; yerel rüzgarı etkileyen bazı parametrelerin de bulunduğu belirtilmiş daha sonra ise günlük hava tahmin raporları incelenmişse de; ölçüm yapılan istasyon binasının ve zarar gören sigortalı işyerinin bulunduğu konum değerlendirilmemiştir. Buna göre; mahkemece aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak ölçüm yapılan istasyonun bulunduğu konumun düz bir alanda kurulu olup olmadığını, sigortalı işyerinin ölçüm yapılan istasyondan daha yüksekte olup olmadığı böylece rüzgar hızının etkisinin sigortalı işyerinin bulunduğu bölgede olay tarihi itibariyle en fazla ne kadar olabileceğinin parametreler ve hava tahmin raporları ile birlikte yeterince tartışılarak belirlenmesi ve buna göre teminat kapsamında olup olamayacağının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.