23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/144 Karar No: 2015/97 Karar Tarihi: 26.03.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/144 Esas 2015/97 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/144 E. , 2015/97 K. "İçtihat Metni"
TÜRK MİLLETİ ADINA Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2015/144 Karar No : 2015/97 Tebliğname No: 11 - 2011/55004
İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ : İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 20/10/2010 NUMARASI : 2010/67 (E) ve 2010/384 (K) SANIK : A.. S.. KATILAN : İ.. Ö.. SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma SUÇ TARİHİ: 30/11/2006
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde nitelikli hali oluşmaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde ; Sanığın İstanbul Barosu"na kayıtlı avukat olduğu, katılan İ.. Ö.. vekili sıfatıyla, Üsküdar Asliye 4. Hukuk Mahkemesi"nin 04/02/2002 tarih ve 1999/400 Esas, 2002/101 Karar sayılı ilamına dayanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkında yürüttüğü takip sırasında, 41.805 TL tahsil ettiği halde, katılana sadece 19.200 TL verdiği bu nedenle katılan tarafından hakkında Beyoğlu Asliye 1. Hukuk Mahkemesi"nde açtığı alacak davası sonunda 01/12/2005 tarih ve 2005/393 sayı ile davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesine rağmen ödeme yapmaktan kaçınarak aleyhine icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiği, bu suretle sanığın görevi kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; iddia, sanığın savunmaları, incelenen icra dosyası ve toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda katılan ile sanık arasındaki ihtilafın başlangıçta sözleşme yapılmayan vekalet ücreti meselesinden kaynaklandığı ve tamamen hukuki mahiyet arzettiği, sanığın suç kastıyla hareket ederek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandığına ve görevini kötüye kullandığına dair mahkumiyetine yeterli kesin, inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle kurulan beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.