23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5341 Karar No: 2019/4015 Karar Tarihi: 02.10.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5341 Esas 2019/4015 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/5341 E. , 2019/4015 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının birikmiş 6.815,00 TL. aidat ve 18.205,00 TL. gecikme faizi borcunu ödemediğini, tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatif yönetim kurulu üyeliği yaptığı döneme ilişkin huzur hakkı alacağı bulunduğunu savunarak davanın reddini ve %40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 22.03.2013 tarihli 2013/829 Esas 2013/1810 Karar sayılı ilamıyla eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş olup bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda kooperatif kayıt ve belgelerine davalının sunmuş olduğu makbuz koçanlarına ve davalı ile aynı dönemde görev yapan şahıslara yönelik açılmış olan davalara bakıldığında davalının toplam 4.925,00 TL. aidat ödemesinde bulunmuş olduğu dolayısıyla davalının takip tarihi itibari ile 1.740,00 TL. asıl borcunun bu borca takip tarihi itibariyle 3.150,10 TL. gecikme faizi borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar evrilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin 03.04.2012 tarihli 2010/66 Esas 2012/83 Karar sayılı dosyasında icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 22.03.2013 tarihli 2013/829 Esas2013/1810 Karar sayılı ilamının son paragrafında temyiz nedeni haklı görülüp bu yönden karar bozulmuş ise de, mahkeme 28.04.2015 tarihli kararında tazminat talebinin davacı tarafından temyiz nedeni yapılmadığını ve davalı lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, Dairemizin 2013/829 Esas 2013/1810 Karar sayılı ilamına ve davacının temyiz nedenlerine bakıldığında davalı lehine kazanılmış hak oluşmadığı Daire kararına uyularak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.