8. Hukuk Dairesi 2016/7721 E. , 2017/4337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili, takip dosyasına 14.062,93 TL fazla ödeme yapıldığını, icra vekalet ücretinde de 1.793,03 TL fazla ödeme bulunduğu halde 26.05.2015 tarihinde, İcra Müdürlüğü"nce icranın iadesine ilişkin miktarın 13.914,30 TL hesaplandığını, faizin de ilamın kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanması gerektiğini ileri sürerek 26.5.2015 tarihli müdürlük işleminin iptalini, fazla ödedikleri miktarların ilamın kesinleşme tarihinden itibaren dosya alacaklısından istenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, icranın iadesi talebine ilişkin olarak icra memuru tarafından muhtıra tebliği ile verilen sürenin sona ermesinden itibaren temerrüt doğacağından, bu tarihten sonra faiz istenebileceği; bu yöndeki memur işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre borçlu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
HMK"nun 297/2. maddesi, "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir.
Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru nedenleri arasında 14.062,93 TL fazla ödeme yapıldığı, icra vekalet ücretinde de 1793,03 TL fazla ödeme bulunduğu halde 26.05.2015 tarihinde İcra Müdürlüğü"nce iadesi gereken miktarın 13.914,30 TL hesaplandığı, anılan 26.05.2015 tarihli müdürlük işleminin iptali gerektiği yönünde de talebi bulunmaktadır. İcra Mahkemesi"nce bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, şikayete konu, borçluya iade edilecek miktara ilişkin 26.05.2015 tarihli hesaplama hakkında bilirkişiden rapor alınması, oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekirken anılan şikayet hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, borçlu vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.