Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3852
Karar No: 2017/2949
Karar Tarihi: 12.09.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3852 Esas 2017/2949 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2016/3852 E.  ,  2017/2949 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici vekili; davacının tekstil ürünleri imâli, satışı ve pazarlaması ile ilgilendiğini, davacı tarafından üretilen 1000 adet pantolonun 05.05.2012 tarih ve 940572 fatura no ile aynı tarihte ve 779079 sayılı sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiğini, ancak davalı şirketin malları teslim aldıktan sonra ... 18. Noterliği"nin 14.06.2012 tarih ve 14581 yevmiye nolu 20.06.2012 tarihinde davacıya tebliğ edilen ihtarnameyi gönderdiğini, ihtarnamede üretilen mallarda imalât hataları olduğu, ticari tedavül kabiliyetleri olmadığından bahsedildiği, davalıya keşide edilen 05.05.2012 tarihli faturayı kabul etmediklerini, bu nedenle 43.369,30 TL"lik faturanın ihtarname ile iade edildiğini, davalıya karşı ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede, imalât hataları bulunduğuna dair iddiaları kabul etmediklerini, pantolonların 05.05.2012 tarihli ve aynı tarihli sevk irsaliyeli fatura ile teslim edildiğini, ayıp ihbarının TTK"da öngörülen süre ve şekilde yapılmadığını, fatura içeriğine süresinde itiraz edilmediğini, bu nedenle karşı ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde fatura bedeli olan 39.304,65 TL‘nin ödenmesini talep ettiklerini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, malların teslim tarihinin 05.05.2012, faturaya itiraz tarihinin ise 14.06.2012, itirazın davacıya tebliğinin ise 20.06.2012 olduğunu, ihbarın kanunun aradığı şekilde ve süresinde olmadığını, üretilip teslim edilen mallarda herhangi bir kusur bulunmadığını, 39.304,65 TL’nin 05.05.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı iş sahibi vekili ise; HMK’nın 6. maddesi gereğince yetkili mahkemenin davalı tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim mahkemesi olduğunu, davalının ekte sunulan 05.12.2013 tarihli ticaret sicili gazetesine göre yerleşim yerinin ... ilçesinde olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının 17.04.2012 tarih 940564 nolu 2.728,00 TL tutarlı, 25.04.2013 tarih ve 940566 nolu 1.064,82 TL tutarlı, 05.05.2012 tarih ve 940572 nolu 39.304,65 TL tutarlı 3 faturaya istinaden 43.098,28 TL bedeliyle ... 6. İcra
    Dairesi"nde 2012/15680 nolu takip dosyası ile ilâmsız icra takibinde bulunduğunu, takibe konu edilen 05.05.2012 tarihli 39.304,65 TL tutarlı fatura içeriğinin kabul edilmediğini, ancak 3.793,06 TL asıl alacak ve bu alacak üzerinden hesaplanan toplam 4.269,47 TL borcun kabul edildiğini ve icra dosyasına yatırıldığını, davacı tarafından 39.304,65 TL üzerinden ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/436 esas nolu dosyası üzerinden itirazın iptâli davası açıldığını ancak dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalının merkezi Danimarka"da bulunan bir şirketin satışını yaptığı pantolonların ihtiyacı olan 1.000 adet pantolonu Danimarka"ya ihraç edebilmek için üretimi konusunda davacı ile anlaşmanın sözlü ve mail yolu ile sağlandığını, pantolonların üretiminin tamamlanmasını müteakip, malların yurt dışına sevkiyatı öncesinde davalı şirket elemanı kontrol görevlisi tarafından kalite kontrollerinin gerçekleştirildiğini, bu eksikliklerin derhal tutanak altına alındığı, ayıp ihbarının malların teslim alınması esnasında derhal yapıldığını, mallar üzerindeki ayıplar nedeniyle malların müşteri firma tarafından kabul edilmemesi halinde sorumluluğun davacıya ait olduğu hususunda açıklamada bulunulduğu, davacının sorumluluğu üstlendiği bunun üzerine imalâtçı sorumluluğunda sevk şerhi ile aynı tutanağa düşüldükten sonra malların yurt dışına sevkinin gerçekleştiği, ayıp ihbarının süresinde ve TTK"da öngörülen şekilde yapılmadığına dair iddianın kötüniyetli olduğu, mallardaki ayıpların açıkça ve derhal gözle görünür olduğundan mallar kontrol edilir edilmez derhal davacıya ayıp ihbarının yapıldığı ve 05.05.2012 tarihli tutanak ile davacı ve davalı şirket çalışanları tarafından tutanak altına alındığı, malın yurt dışı alıcısı tarafından kabul edilmemesi halindeki sorumluluğun davacı tarafından kabul edildiği, yapılan ayıp ihbarının şekle tabii bulunmadığı savunulmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Taraflar arasında sözlü olarak sözleşmenin kurulduğu ve bu sözleşme gereğince pantolonların dikilerek davalı iş sahibine teslim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı yüklenici tarafından dikilen pantolonlarda ayıp bulunup bulunmadığı ve bu ayıplardan dolayı bedelden indirim yapılıp yapılmayacağı noktalarında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, kurulduğu tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470.) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
    Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 359. maddesinin 1 fıkrasında bulunan "İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeye mecburdur." hükmü gereğince ayıp ihbarı yapılması gerekli bulunmaktadır. Davalı taraf ayıp ihbarının 05.05.2012 tarihli tutanakla ayıp ihbarının yapıldığını
    savunmakta, davacı taraf ise bu tutanakta bulunan imzanın kendilerini bağlamadığını ileri sürmektedir. Dosyaya ibraz edilen 05.05.2012 tarihli "Kalite Kontrol Formu" başlıklı belgede davacı çalışanının imzası bulunmakta olup, işin niteliği gereği bu imza davacı tarafı bağlar.
    O halde mahkemece yapılacak iş; davacı yüklenici tarafından imal edilen pantolonların bahsi geçen 05.05.2012 tarihli "Kalite Kontrol Raporu"nda belirlenen ayıpları taşıdığı ve bu belgenin davacı tarafı bağladığı kabul edilerek iş bedelinden indirim yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. İş bedelinden indirim yapılması konusunda gerek Dairemizin gerekse Yargıtay"ın uygulaması "nisbi metod" yönündedir. Bu nedenlerle mahkemece, indirim bedeli nisbi metoda göre belirlenip davacı alacağından mahsup edilmek suretiyle iş bedelinin hesaplanarak hüküm altına alınmasından ibarettir. Aksi düşüncelerle verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi