16. Hukuk Dairesi 2012/5468 E. , 2012/11260 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Beldesi çalışma alanında bulunan 38 parsel sayılı 261.375,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan söz edilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Kadastro tespitinden önce davacılar tarafından davalı Hazine aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu taşınmaz 27.04.1955 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit edilmiş; tutanağa itiraz üzerine görülen dava sonucunda Karataş Kadastro Mahkemesinin 21.03.1979 tarih, 1978/2 Esas, 1979/7 Karar sayılı kararıyla, tespitin eksik sayıda bilirkişi katılımı ile yapıldığı gerekçesiyle, tutanak Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmiştir. Bu arada davacılar tarafından 14.07.2005 tarihli dilekçeyle Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil davaları açılmış, yargılamalar devam ederken Kadastro Müdürlüğü çekişmeli 38 parsel sayılı taşınmazın tutanağını 19.02.2009 günü düzenleyerek malikini Hazine olarak belirlemiş, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tescil davaları da görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Çekişmeli 38 parsel sayılı taşınmazın 19.02.2009 tarihli tespitle maliki Hazine olarak belirlenmiş ise de; görülen tescil davaları nedeniyle bu tespit yok hükmündedir. Böyle bir durumda hukuken boş olan tutanağın malik hanesinin Kadastro Hakimi tarafından re"sen doldurulması gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmamış, 14.07.2005 tarihinde açılan tescil davalarında, davanın açıldığı tarih itibariyle davacılar yararına imar ve ihya yoluyla iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiş, gerekçe ihtiva etmeyen kararla davanın reddine karar verilerek, hukuken boş olan tutanağın malik hanesinin kimin adına doldurulacağı da belirlenmemiştir. Eksik inceleme, yanlış değerlendirme ve gerekçe içermeyen biçimde karar verilemez. O halde, davacılar yararına imar ve ihya yoluyla iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı kararda tartışılarak değerlendirilmeli, hukuken boş olan tutanağın malik hanesinin ne şekilde ve kimin adına doldurulacağı belirlenmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.