11. Hukuk Dairesi 2018/816 E. , 2019/2725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/10/2016 tarih ve 2015/972-2016/1108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin vefatı üzerine davalı bankaya başvurarak murislerine ait hesaplara ilişkin ayrıntılı bilgi istemlerinin reddedildiğini ileri sürerek, murisin kapanmış hesabı olup olmadığının, varsa bu hesaplarının açılışından kapandığı tarihe kadar ayrıntılı hesap dökümünün verilmesini, hesabın kim tarafından ve nasıl bir işlemle kapandığının, kapanmış olan veya halen açık olan hesaplarında vekaletname kullanıldı ise vekaletname veya vekaletnamenin bir fotokopisinin verilmesini ve vekaletnameyle yapılan işlemlerin bildirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talep edilen belgelerin "müşteri sırrı"olduğunu, mirasçılar tarafından verilen vekaletnamede "Muris ..."den intikal eden hesaplar hakkında bilgi talep etme"hususunda bir yetkinin bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; muris ... mirasçısı davacılar dışındaki diğer mirasçı ..."ın davaya dahil edildiği ve davacı vekili tarafından Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/773 esas sayılı dosyası ile terekeye temsilci atanması talebi ile dava açıldığı, ancak 27/10/2016 tarihli duruşmada ... vekilinin vekaletname ile birlikte davaya muvafakat ettiklerini beyan ettiği gerekçesiyle, açılan davanın kabulü ile, davacıların murisi ..."in ölüm tarihi ve dava tarihi itibariyle davalı ...Ş...Şubesinde mevcut olan hesaplarının kapatıldığı ve herhangi bir açık hesabının bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, davacıların murisine ait hesaba ilişkin belgelerin müracaata rağmen davalı tarafından verilmemesi nedeniyle, hesap özetleri ile hesapta kullanılan varsa vekaletnamenin birer suretinin davalı bankadan alınarak kendilerine verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece, davacıların murisine ait davalı banka nezdinde bulunan hesapların kapatıldığı ve herhangi bir açık hesabın bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacılar, dava dilekçesinde tespit davası değil eda davası açtıklarını belirtmiş olmalarına rağmen, mahkemece davacıların talebi gözardı edilerek ve talep aşılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca davacıların talebi, ileride açılabilecek bir eda davasının delillerinin mahkemece önceden toplanarak kendisine verilmesine ilişkin olup, eda davasında tartışılacak delillerin, eldeki dava açılmadan, yine bir eda davası yoluyla davanın tarafına verilmesi talebi de hukuki yarar dava şartını karşılamamaktadır. Hukuki yarar ise, dava konusuna ilişkin dava şartlarından olup, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için davanın her aşamasında mevcut olması gerekir.
Bu durumda mahkemece, davacıların taleplerinin gerek tespit davasına gerekse eda davasına konu olamayacağı gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması yerinde olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/04/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 105 maddesinde “ Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkum edilmesinin talep edileceği” düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, 13.07.2012 tarihinde vefat eden muris ... mirasçıları olan davacılar, müteveffa annelerinin davalı bankadaki hesaplarına ilişkin, açılış tarihinden itibaren hesap ekstrelerinin ve hesaplarda vekaletname ile işlem yapılmış ise vekaletname örneğinin verilmesini istemişlerdir.
Davacıların istemi, HMK 105 maddesinde düzenlenen Eda davası niteliğindedir.
Davacılar, murisin yaşlı ve hesapları ile ilgilenemeyecek durumda olması ve hesaplarda murislerinin bilgi ve rızası dışında kötü niyetli ve usulsuz işlemler yapılma olasılığının kuvvetle muhtemel olduğu iddiası ile eldeki davayı açmış olup, dosya içeriğine göre davacıların böyle bir eda davasını açmakta hukuki yararları bulunmaktadır.
Davacıların, müşteri sırrına ilişkin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun ilgili hükümleri karşısında dava konusu bilgileri elde edebilmeleri için başkaca hukuki yolları da mevcut değildir. Davacılar ancak bu şekilde elde edecekleri bilgi ve belgeler ile, murisin bankadaki paraları ile ilgili yasal haklarını kullanabilecek veya kullanamayacaklardır.
Ancak davanın eda davası niteliğinde olmasına ve mahkemece edaya ilişkin hüküm kurulmasının gerekmesine rağmen talep dışına çıkılarak yazılı şekilde tespit hükmü kurulması usul ve yasa hükümlerine aykırıdır.
Davacıların eldeki eda davasını açmakta hukuki yararlarının bulunması nedeniyle edaya ilişkin hüküm tesis edilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacıların hukuki yararlarının bulunmadığı nedeniyle davanın reddi gerektiğine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.