17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6264 Karar No: 2014/7242
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6264 Esas 2014/7242 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/6264 E. , 2014/7242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ..."dan alacaklı olduğunu, ancak borçlunun alacağın tahsilini önlemek amacıyla diğer davalıya muvazaalı olarak borçlandığını ve hakkında muvazaalı olarak icra takibi yaptırdığını öne sürerek muvazaalı icra takibinin iptaline ve icra dosyasına yapılacak ödemelerin davalıya ödenmesinin ve tüm icrai işlemlerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının tefrikine karar verilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK"nin geçici 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasında istinaf mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar "1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" vurgulandıktan sonra (2) numaralı fıkrada "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." denilerek HUMK"nin uygulanmasına devam edilecek hükümlerine açıklık getirilmiştir.HUMK"nin uygulanmaya devam edilecek hükümleri, 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. maddelerdir. Buna göre, HUMK"nin 5236 sayılı Kanunla istinafa başvurma imkânı getiren 426/A ve devamı maddeleri, "1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki" ibaresi ile açıkça kapsam dışı bırakılmıştır. Burada uygulanacağı söylenen HUMK"nin anılan 427 ilâ 454. maddeleri, temyiz incelemesinin usulü ve temyize tâbi kararların kapsamını belirlemektedir ve bu kapsam içerisinde, ihtiyati tedbire ilişkin kararlar yoktur. Başka bir ifadeyle, yollama yapılan HUMK"de ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolu öngörülmemiştir. Geçici 3. maddenin (3) numaralı fıkrasında ise HMK"de bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun, HMK"ye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK.nin "Temyiz edilemeyen kararlar" kenar başlıklı 362.maddesindeki "(I) Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz:.... (f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar..." şeklindeki hükümden ihtiyati tedbire ilişkin istinaf mahkemesine yapılacak kanun yolu başvurusunda verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara karşı temyiz başvuru imkanı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu"nun 21.2.2014 gün ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar ilamı). SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.