Esas No: 2018/52
Karar No: 2021/1949
Karar Tarihi: 27.05.2021
Danıştay 13. Daire 2018/52 Esas 2021/1949 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/52
Karar No : 2021/1949
DAVACI : …Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Davacı şirketin, Çamaltı Tuzlası'nın bulunduğu …sicil numaralı sahaya ilişkin olarak Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nce talep edilen Devlet hakkı bedellerinin ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine dair davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
İhale Şartnamesi'nde ihale konusu varlıkların "işletme hakkının verilmesi" ve "satış" yöntemleriyle özelleştirileceğinin belirtildiği, tuz stokunun bedeli mukabilinde satışa konu edildiği, mevcut tuz stokunun ihale kararının ikinci yönünü oluşturan satış kapsamında yer aldığı, üretilen tuzun Devlet hakkının ödenmesini gerektiren ilk satışın ihale sonucunda yapılan satışı ile gerçekleştirildiği, devir teslim tutanağı ile de ilk satışın gerçekleştirildiği, işletme hakkının devri ve satış için bütünsel olarak tek bir bedel belirlendiği, ancak değer tespit komisyonunca ayrı ayrı değer belirlendiği, Şartname ve Sözleşme'de bu yükümlülüğün şirkete yüklendiğine ilişkin bir maddeye yer verilmediği, davalı idare ile Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'nin (TTA) bu satışı beyan etmesi gerektiği, ancak beyan edilmediğinden kendilerine sorumluluk yüklendiği, öte yandan 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 14. maddesinin sözleşme tarihinde yürürlükte olan hâlinde Devlet hakkı bedeli %2 iken, 11/06/2010 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile Devlet hakkı bedelinin %4'e çıkarıldığı, kamu zararına sebebiyet verildiği, Sözleşme'nin 1/(a)-4. maddesinde, devir ve teslim tarihi itibarıyla tuzladaki mevcut tuz stokunun satılmış olduğu bilgisine yer verildiği, Sözleşme'nin 2. maddesinde 275 bin tuz stokunun alıcı/işleticiye devredileceğinin öngörüldüğü, 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 86. maddesinin 16. fıkrasında stoktan satış yapıldığı zaman Devlet hakkı alınacağının belirtildiği, stoktan ilk satışın ise TTA ve davalı idarece yapıldığı, müştereken ve müteselsilen ödeme yükümlülüklerinin bulunduğu, ihale sürecinde o dönemki ruhsat sahibi üretici olarak stoktan gerçekleştirilen satış ile satışa konu edilen tuzların bedelinin davalı idarece tahsil edildiği, ilk satışın alıcısı konumunda bulundukları, bedelini ödedikleri tuzun 3. kişilere satılması sonucu Devlet hakkı bedeli ödemelerinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğu, tuz stokunun yer değiştirilmeden satış nedeniyle devredildiği, bu nedenle satışın gerçekleştiği anda Devlet hakkı bedelinin tahakkuk etmiş olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
Öncelikle, usule ilişkin olarak, dava konusunun tuz stokunun özelleştirme uygulaması kapsamında imzalanan sözleşmeden kaynaklanması hâlinde, anılan sözleşmenin özel hukuk sözleşmesi olduğundan uyuşmazlığın adlî yargı merciince çözüme kavuşturulması gerektiğinden davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği; idarelerinin 27/06/2013 tarihli yazısıyla, Devlet hakkı ödeme yükümlülüğünün kendilerine ait olduğunun davacıya bildirildiği, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; dava konusunun Devlet hakkının davacı şirket tarafından ödenmemesinden kaynaklanması hâlinde ise, davacının husumeti Devlet hakkını ödediği Kuruma karşı yöneltmesi gerektiğinden husumet yönünden reddi gerektiği; davacı tarafından yapılan başvurularda, ödediği Devlet hakkının idarelerinden rücuen tahsili talep edildiği, tam yargı davası olması nedeniyle davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise, TTA'nın 08/04/2013 tarihli yazısında, 01/01/2010–26/04/2010 tarihleri arasında satılan ham tuzla ilgili Devlet hakkının ödendiği, 26/04/2010 tarihi itibarıyla da ham tuz stokunun alıcı işleticiye (davacıya) devredildiği, işletme ruhsatlarının devredilmesi nedeniyle de tuz stoklarının tasarrrufunun bu tarihten itibaren alıcıya satılması nedeniyle devirden sonraki süreçte yapılan satışlarla ilgili Devlet hakkına ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüğünün alıcıya ait olduğu gerektiğinin belirtildiği, bu kapsamda, tuzun işletmenin bütünleyici parçası olmaktan çıktığı anda, davacı şirket tarafından satıldığında Devlet hakkının doğacağı ve bu bedelin de davacı tarafından ödenmesi gerektiği, stokların 30/04/2010 tarihindeki devir teslim tutanağı ile alıcıya devir ve teslim edildiği, Çamaltı Tuz İşletmesi Müdürlüğü tarafından 2010 yılı içinde sözleşme imzalama tarihine kadar yapılan satışların fatura ve sevk irsaliyelerinin Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne ibraz edilerek Devlet hakkı bedellerinin ödenmiş olduğu, tuz satışları ile ilgili olarak ise, mevcut tuz stoklarının alıcıya devrine ilişkin 30/04/2010 ve 03/05/2010 tarihli tutanaklar dışında bir belgenin düzenlenmediği, işletme ruhsatı devir işlemlerinin 27/04/2010 tarihinde tamamlandığı, ocaktan stok alanlarına kadar yapılan birincil sevkiyatın maden sevkiyatı olarak nitelendirildiği, maden sevkiyatının sevk fişi ile yapılması gerektiği, sevk fişlerinin Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından bastırılarak ruhsat sahiplerine verildiği, sevk fişi olmaksızın maden sevk ettiği tespit edilen ruhsat sahipleri için para cezası vb. müeyyideler düzenlendiği, Devlet hakkının ruhsat sahipleri tarafından ödendiği, üretim sahasında stokta bekletilen madenden Devlet hakkı alınmadığı, sahada yapılan üretim faaliyetleri sonucunda stoklanan madenin ileriki yıllarda satış imkânının olması durumunda satış tutarı üzerinden Devlet hakkının ödenmesi gerektiği, Satış ve Devir Sözleşmesi'nin 4. ve 6. maddelerinde, sözleşme konusu varlıklara ilişkin sorumlulukların sözleşme imza tarihinden sonrası için davacı şirkete ait olduğunun belirtildiği, idarelerinin Devlet hakkı bedeline ilişkin bir sorumlulukları bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ :
Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'UN DÜŞÜNCESİ :
Dava; davacı şirketin Çamaltı Tuzlası'nın bulunduğu … sicil numaralı sahaya ilişkin olarak Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nce talep edilen Devlet hakkı bedellerinin ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine dair davalı idarenin … günlü, … sayılı işleminin iptali istemi ile açılmıştır.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, "Devlet hakkı"; "Maden istihracı ile sağlanacak gelirden Devlet başına düşen kısım" olarak tanımlanmış; "Devlet hakkı ve özel idare payı" başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasının son hâlinde; "Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır." denildikten sonra, aynı maddenin ek fıkrasında, ocak başı fiyatının ne olacağına yer verilmiş ve bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelik ile belirleneceği kurala bağlanmış; devamında ise; Devlet hakkı ve özel idare payının, her yıl Haziran ayının son günü mesai saati bitimine kadar ruhsat sahibi tarafından yatırılacağı ifade edilmiştir.
06/11/2010 günlü, 27751 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 86. maddenin 16. fıkrasında; "Ocak başında satışı yapılan maden ile üretim sahası dışındaki tesislere sevk edilen madenlerde sevkiyat tarihi itibarıyla Devlet hakkı tahakkuk eder. Üretim sahasında stokta bekletilen madenden Devlet hakkı alınmaz. Ancak, stoktan satış yapıldığı zaman Devlet hakkı alınır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; 25/03/2010 günlü, 27532 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … günlü, … sayılı kararıyla; özelleştirme programında bulunan Tütün, Tütün Mamulleri Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. (TTA)'ye ait Çamaltı Tuz İşletmesi Müdürlüğü tarafından işletilen Çamaltı Tuzlası ve tuz üretim işi ile ilgili varlıkların "işletme hakkının verilmesi" ve "satış" yöntemleri ile bir bütün hâlinde özelleştirilmesi amacıyla davalı idare tarafından yapılan ihale sonucunda davacı şirkete işletme hakkının devredilmesine ve satılmasına karar verilmesi üzerine davacı şirket ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında 26/04/2010 tarihinde imzalanan satış ve devir sözleşmesi uyarınca; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nce … tarih ve … No.lu (Tuz) Deniz Tuzu işletme ruhsatı ve buluculuk hakları verilen İzmir ili, Çiğli ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve TTA'ya ait Çamaltı Tuz İşletmesi Müdürlüğü tarafından işletilen Çamaltı Tuzlası'na (TUZLA) ait; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 16/12/2031 tarihine kadar verilen işletme ruhsatı ve buluculuk hakları, devir ve teslim tarihi itibarıyla TUZLA'nın işletme ruhsat alan sınırları içerisinde kalan ancak konumu gereği tâbi olduğu kanun ve mevzuat hükümlerine göre ilgili mercilerce ve TTA tarafından kullanımına izin verilen taşınmazlar ve bunların üzerindeki alt yapı tesisleri, yerüstü yapıları ve bütünleyici parçalarının 16/12/2031 tarihine kadar kullanımının, devir ve teslim tarihinden sonra, TUZLA'da ALICI/İŞLETİCİ tarafından inşa edilecek açık ve kapalı alanların kullanımının 16/12/2031 tarihine kadar davacı şirkete devredildiği; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün söz konusu maden sahasıyla ilgili olarak 3213 sayılı Maden Kanunu gereğince 2010 yılına ait Devlet hakkı ödemeleri ile 2011 yılına ait beyan edilen 230.718,81 ton satış ile Devlet hakkı hesabı yapılan 192.261,88 ton arasındaki fark nedeniyle oluşan Devlet hakkı farklarının gecikme cezaları ile birlikte davacı şirket tarafından yatırılmasına ilişkin yazısı üzerine, ilgili Devlet hakkı ödemelerinden TTA ile birlikte davalı idarenin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle anılan bedellerin davalı idarece ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı, kendileri ile davalı idare arasında imzalanan 26/04/2010 tarihli Tütün, Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'ye Ait Çamaltı Tuzlası ve Tuz Üretim İşi İle İlgili Varlıkların Özelleştirilmesine İlişkin Satış ve Devir Sözleşmesi'nin "satım" ve "devir" olmak üzere iki farklı sözleşmeden oluştuğunu, bu sözleşme ile devir ve teslim tarihi itibarıyla TUZLA'daki tuz stokunun kendilerine satıldığını ve bu satıştan kaynaklanan Devlet hakkı tutarından davalı idarenin sorumlu olduğunu ileri sürmektedir.
Davacı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında imzalanan Tütün, Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'ye Ait Çamaltı Tuzlası ve Tuz Üretim İşi İle İlgili Varlıkların Özelleştirilmesine İlişkin Satış ve Devir Sözleşmesi, özelleştirme uygulaması sonucunda imzalanmış bir sözleşme olup, bu sözleşme ile sözleşme kapsamında bulunan varlıkların işletmesi belli süre ile davacı şirkete devredilmiş, aynı zamanda devir ve teslim tarihi itibarıyla TUZLA'daki mevcut tuz stoku da işletmeden koparılmadan davacı şirkete devredilmiştir. Bu devir sözleşmesinin özelleştirme işlemi kapsamında yapıldığı dikkate alındığında, bu satışın Madencilik Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 86. maddenin 16. fıkrasında öngörülen anlamda bir satış olduğundan söz etmeye olanak bulunmamaktadır.
Buna göre, Madencilik Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 86. maddenin 16. fıkrasında yer alan; "Ocak başında satışı yapılan maden ile üretim sahası dışındaki tesislere sevk edilen madenlerde sevkiyat tarihi itibarıyla Devlet hakkı tahakkuk eder. Üretim sahasında stokta bekletilen madenden Devlet hakkı alınmaz. Ancak, stoktan satış yapıldığı zaman Devlet hakkı alınır." düzenlemesi uyarınca, TUZLA'daki mevcut tuz stokunun işletmeyi devralan davacı şirket tarafından üçüncü kişilere satılması ile Devlet hakkının tahakkuk ettiği, ödenmesi gereken Devlet hakkının davacı ile davalı idare arasındaki sözleşmeden bağımsız olduğu ve davacının Devlet hakkı bedelini ödememe gerekçesi olamayacağı; dolayısıyla, 26/04/2010 tarihinden sonra tuz stoklarının tasarrufunun alıcı/işleticiye (davacı şirket) geçmesi ve devirden sonraki süreçte yapılan satışlarla ilgili yükümlülüğün de davacı şirkete ait olması gerektiği dikkate alındığında, davalı idarenin Devlet hakkı ödeme yükümlülüğünden söz edilemeyeceğinden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla, özelleştirme programında bulunan Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. (TTA)'nin Çamaltı Tuz İşletmesi Müdürlüğü tarafından işletilen Çamaltı Tuzlası ve tuz üretim işi ile ilgili varlıkların "işletme hakkının verilmesi" ve "satış" yöntemleri ile bir bütün hâlinde özelleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen ihalede, Çamaltı Tuzlası ile tuz üretim işi ile ilgili varlıkların bir bütün hâlinde, en yüksek teklifi veren davacı şirkete ihale şartnamesi çerçevesinde işletme hakkının devredilmesine ve satılmasına karar verilmiştir.
Davacı şirket ile davalı idare arasında 26/04/2010 tarihinde "Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'ye Ait Çamaltı Tuzlası ve Tuz Üretim İşi İle İlgili Varlıkların Özelleştirilmesine İlişkin Satış ve Devir Sözleşmesi" imzalanmıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemiyle, Çamaltı Tuzlası maden sahasıyla ilgili olarak 3213 sayılı Maden Kanunu gereğince 2010 yılında (25/06/2010-31/12/2020 dönemine ait) 165.030,50 ton için Devlet hakkının hesaplanmadığı, 2011 yılına ait satış bilgi formunda 230.718,81 ton beyan edilen satışın 192.261,88 ton üzerinden Devlet hakkı hesabının yapıldığı, bu itibarla, 2010 yılına ait Devlet hakkı farkları ile 2011 yılına ait 230.718,81 ton satış üzerinden oluşan Devlet hakkı farklarının gecikme cezaları ile birlikte davacı şirket tarafından yatırılması istenilmiştir.
Söz konusu yazıda bahsi geçen Devlet hakkı ödemelerinden TTA ile birlikte davalı idarenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle, anılan bedellerin davalı idarece ödenmesi istemiyle davacı şirket tarafından yapılan başvurunun reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin geri alınması için yapılan başvurunun reddine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, "(...) davacı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında imzalanan Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'ye Ait Çamaltı Tuzlası ve Tuz Üretim İşi İle İlgili Varlıklarla Özelleştirilmesine İlişkin Satış ve Devir Sözleşmesinde devredilen haklar ve taşınmazlar ile satın alınan malların yer aldığı tuz üretim işi ile ilgili işletme hakkı kapsamında, işletme hakkı, buluculuk hakkı ve TTA tarafından kullanılmasına izin verilen taşınmazlar ile bütünleyici parçalarının davacıya devredildiği, satılan varlıklar kapsamında ise mevcut tuz stoğu ile Tuzla'nın envanterine kayıtlı makine teçhizat, alet edevat ile bunların yedek parçaları, demirbaşlar ile benzeri duran varlıkların yer aldığı görülmektedir. Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 86. maddesinin 16. fıkrasında, üretim sahasında stokta bekletilen madenden devlet hakkı alınmayacağı, stoktan satış yapıldığı zaman devlet hakkı alınacağı düzenlemesine göre, tuzun davacı tarafından satılması ile devlet hakkının tahakkuk ettiği; söz konusu düzenlemelerin davacı ile TTA arasındaki sözleşmeden bağımsız olup davacının devlet hakkı bedelini ödememe gerekçesi olamayacağı anlaşıldığından, davacı tarafından satılan tuz üzerinden davalı idarece devlet hakkı tahakkuk ettirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının sattığı tuz üzerinden davalı idarece devlet hakkı farkı çıkarılıp ödenmesinin istenilmesine ilişkin işlemde ve bu işlemin geri alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır." gerekçesine yer verilerek davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyizi üzerine Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 16/12/2020 tarih ve E:2019/7008, K:2020/5707 sayılı kararıyla onanmasına karar verildiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN
Dairemizin 15/02/2021 tarihli görevlilik kararıyla davalı idarenin görev itirazının reddine karar verilmiş olup, davalı idarenin usule ilişkin diğer itirazları da geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinin ihale tarihinde yürürlükte olan hâlinde, bu Kanun'un amacının, bu maddede sayılan kuruluşların; ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş; 3. maddesinde, kuruluşların; satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun görevleri arasında olduğu kurala bağlanmıştır.
4046 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinde, özelleştirme programına alınan kuruluşların bu bentte sayılan yöntemlerden birinin veya birkaçının birlikte uygulanması suretiyle özelleştirileceği belirtilmiş; aynı bendin (a) nolu alt bendinde, "Satış"; ''Kuruluşların aktiflerindeki mal ve hizmet üretim birimleriyle varlıklarının mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel karşılığı devredilmesi ya da bu kuruluşların hisselerinin tamamının veya bir kısmının kuruluşların içinde bulundukları şartlar da dikkate alınarak yurt içi ve yurt dışında, halka arz, gerçek ve/veya tüzelkişilere blok satış, gecikmeli halka arzı içeren blok satış, çalışanlara satış, borsada normal ve/veya özel emir ile satış, menkul kıymetler yatırım fonları ve/veya menkul kıymetler yatırım ortaklarına satış veya bunların birlikte uygulanması yoluyla bedel karşılığı devredilmesidir.''; (c) nolu alt bendinde, "İşletme hakkının verilmesi''; ''Kuruluşların bir bütün olarak veya aktiflerindeki mal ve hizmet üretim birimlerinin mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla bedel karşılığında belli süre ve şartlarla işletilmesi hakkının verilmesidir.'' şeklinde tanımlanmıştır.
İhale tarihinde yürürlükte olan hâliyle 3213 sayılı Maden Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, "Devlet Hakkı: Maden istihracı ile sağlanacak gelirden Devlet payına düşen kısım" şeklinde tanımlanmış; "Devlet hakkı ve özel idare payı" başlıklı 14. maddesinde ise, "Üretilen madenlerden alınacak Devlet hakkı, I. Grup ve V. Grup madenler ile mıcır, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddelerinde ocak başı satış tutarının %4'ü, diğer grup madenlerde %2'sidir. Ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatı Bakanlık tarafından denetlenir ve eksik beyanlar tamamlattırılır. Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak madencilik faaliyetlerinden Devlet hakkı %30 fazlasıyla alınır. (...) Devlet hakkı ve özel idare payı, her yıl Haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ruhsat sahibi tarafından yatırılır. (...)" kuralına yer verilmiştir.
İhale tarihinde yürürlükte olan 03/02/2005 tarih ve 25716 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin "Devlet hakkı" başlıklı 76. maddesinde, "Devlet hakkı ocak başı satış tutarı üzerinden alınır. Ocak başı satış tutarı ocaktan üretilen tüvenan cevherin bedelidir. (...)" kuralı yer almıştır.
TTA'ye Ait Çamaltı Tuzlası ve Tuz Üretim İşi İle İlgili Varlıkların Özelleştirilmesine İlişkin İhale Şartnamesi'nin "İhalenin Konusu ve Kapsamı" başlıklı 1. maddesinde, "İhalenin konusu; (...) TTA'ya ait Tuzla'nın 3213 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde işletilmesi ve işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi amacıyla işletme ruhsatı ve buluculuk haklarının, Tuzla'nın işletme ruhsat alan sınırları içerisinde kalan ancak konumu gereği tâbi olduğu kanun ve mevzuat hükümlerine göre ilgili mercilerce ve TTA tarafından kullanımına izin verilen taşınmazlar ve bunların üzerindeki alt yapı tesisleri, yer üstü yapılar ve bütünleyici parçaları ile devir ve teslim tarihinden sonra, Tuzla'da Alıcı/İşletici tarafından inşa edilecek açık ve kapalı alanların 'işletme hakkının verilmesi' ve Tuzla'nın envanterinde kayıtlı maddi duran varlıklar ile mevcut tuz stokunun 'satış' yöntemiyle, 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde bir bütün hâlinde özelleştirilmesidir. (...)" şeklinde belirtilmiş; "Müşterek Hususlar" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, "Alıcı/İşletici'ye tuz firesi sonrası toplam 275.000 (ikiyüzyetmişbeşbin) ton tuz stokunun devredileceği öngörülmekte olup, bu miktarın daha altında ve üstünde kalan tuz stoku miktarı fark hesabına konu edilecektir." açıklamasına yer verilmiştir.
Davalı idare ile davacı şirket arasında imzalanan 26/04/2010 tarihli "Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'ye Ait Çamaltı Tuzlası ve Tuz Üretim İşi İle İlgili Varlıkların Özelleştirilmesine İlişkin Satış ve Devir Sözleşmesi"nde de benzer kurallara yer verilmiş olup, "Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı" başlıklı 1. maddesinde, "İdare; a. (...) Çamaltı Tuzlası'nın işletme hakkı kapsamında; (...) 1) T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 16/12/2031 tarihine kadar verilen işletme ruhsatını ve buluculuk haklarını devretmiş, (...) 4) Ayrıca, devir ve teslim tarihi itibarıyla Tuzla'daki mevcut tuz stokunu satmış, (...) Alıcı/İşletici de bunları devir ve satın almıştır. (...)" kuralına yer verilmiş; 30/04/2010 tarihli "Çamaltı Tuz İşletmesinde Mevcut Ham Tuz Stokunun Alıcı/İşletici (… Gıda A.Ş.)'ye Devir Teslimine İlişkin Tutanak" ile de ham tuz stokunun Alıcı/İşletici'ye devir-teslim edildiği taraflarca imza altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Çamaltı Tuzlası ve ilgili varlıklarının özelleştirilmesini teminen gerçekleştirilen ihale sonucunda imzalanan sözleşme uyarınca tuz işletmesindeki mevcut tuz stoku da işletme hakkı kapsamında davacıya devredilmiştir.
İhale şartnamesinde ve davalı idare ile davacı arasında imzalanan sözleşmede, Devlet hakkı ödeme yükümlülüğünü idareye yükleyen, bu yükümlülüğü değiştiren ve/veya bu yükümlülüğün idarede olduğu noktasında davacıyı yanıltan herhangi bir kurala yer verilmemiştir.
Çamaltı Tuzlası maden sahasıyla ilgili olarak 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca ödenmeyen Devlet hakkının davacı şirket tarafından yatırılmasının istenilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin geri alınması için yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, maden mevzuatı çerçevesinde Devlet hakkı ödeme yükümlülüğünün davacıda olduğu belirtilmiştir.
Bu itibarla, tüm bu hususların birlikte değerlendirilmesinden, davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan sözleşme uyarınca devralınan tuz stokunun üçüncü kişilere satılması sonucu tahakkuk eden Devlet hakkı ödeme yükümlülüğünün yargı kararıyla davacıya ait olduğuna karar verildiği ve ihale dokümanında da bu durumun aksini ortaya koyan bir düzenlemeye yer verilmediği dikkate alındığında, özelleştirme ihalesi sonucunda gerçekleşen tuz stokuna ilişkin satışın maden mevzuatında öngörülen bir satış işlemi olmadığı, Çamaltı Tuzlası'nın bir bütün hâlinde özelleştirilmesi kapsamında gerçekleştirildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen karar düzeltme aşamasında yapılan toplam …-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara ayrı ayrı iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 27/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.