19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/638 Karar No: 2020/1582 Karar Tarihi: 18.02.2020
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/638 Esas 2020/1582 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığın 6831 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Yargıtay 19. Ceza Dairesinin bozma kararının ardından yapılan yeniden yargılama sürecinde, savunma hakkının kısıtlandığı ve bozmada belirtilen hususlarda sanığa beyanda bulunma ve savunma imkanı tanınmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, sanığın gerçek zararı ödemesi halinde lehine olan CMK'nin 231/5. maddesi hükümlerinin mahkemece açıklanması gerektiği halde bildirilmemesi nedeniyle hüküm kanuna aykırı bulunmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir: 1412 sayılı CMUK'nin 326 ve 5271 sayılı TCK'nin 307/2 maddeleri, CMK'nin 231/5. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2020/638 E. , 2020/1582 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarih ve 7/191-227 sayılı kararında “Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 326 ve 5271 sayılı TCK"nin 307/2 maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda davaya yeniden bakan mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, Yargıtay 19. Ceza Dairesi"nin 2019/1065 Esas, 2019/5468 Karar sayılı bozma kararı sanık aleyhine olmasına rağmen, sanığın duruşmaya katılımı sağlanıp bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 sayılı CMUK"nin 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307. maddelerinin ihlal edilmesi, 2- Sanığa; 729,12 TL"den ibaret gerçek zararı ödemesi halinde lehine olan CMK"nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının "sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü" kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek sonucuna göre anılan hükümlerin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, söz edilen ilkelere uyulmaksızın, mahkemece bildirilmeyen gerçek zararın giderilmediğinden bahisle CMK"nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.