Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7659 Esas 2020/1151 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7659
Karar No: 2020/1151
Karar Tarihi: 20.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7659 Esas 2020/1151 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka bir müşterisi olan borçluya karşı takip yaparken, davacının alacağına birinci sırada davalı bir kişi de alacaklı olduğunu iddia ederek haciz müzekkeresi gönderdi. Davacı banka, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davanın kabulünü ve takibin iptalini talep etti. Davalı, davacının alacağından önce alacağı doğduğunu savundu. Mahkeme, her iki davalının da paranın nakit olarak alındığını ve bononun dayanağı olan alacağı ispat edemediklerini belirtti ve davacının alacağının birinci sıraya alınmasına karar verdi. Yapılan temyiz sonucunda, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacakların aleyhine açılan davaların genel muvazaa mahiyetinde olduğu ve bu davalarda genel ispat kurallarının geçerli olduğu belirtildi. İspat yükünün davalıya yüklenmesinin yanlış olduğu vurgulandı ve karar davalı yararına bozuldu. İİK'nın 140/1 maddesi uyarınca haczedilen mal alacaklıların alacağına yetmemesi halinde icra dairesince sıra cetveli yapılır. İİK'nın 83/2. maddesine göre ise maaş üzerinde birden fazla haciz söz konusu olması halinde hacizlerin sıraya konulacağı haciz tarihi önde olanın alacağı bitmedikçe sonraki haciz alacaklısına ödeme yapılamaz. Sıra cetveli maaşı ödeyen kurum tarafından yapılır ve bu sıralama \"Sıra cetveli\" niteliğinde değildir.
23. Hukuk Dairesi         2016/7659 E.  ,  2020/1151 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkili bankanın borçlu Mutlu aleyhine yapmış olduğu takipte borçlunun maaşına haciz müzekkeresi gönderildiğini, gelen yazı cevabında 1. sırada davalı ..."ın alacaklı olduğu dosyanın yer aldığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalının muvazaalı takibinin iptali ile müvekkili bankanın alacağının 1. sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin alacağının davacı alacağından daha önce doğduğunu, takip tarihinin daha önce olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre her iki davalıda paranın nakit ödendiğini herhangi bir bankadan çekmediğini, bankaya da yatırmadığını, parayı alınca da herhangi bir borç ödemediğini beyan ettikleri, davalıların bononun dayanağı olan alacağı ispat edemedikleri, bu durumda davalıların düzenlemiş olduğu bononun anlaşmalı olup gerçek alacağa dayanmadığı anlaşılmakla davacının alacaklı olduğu dosyanın 1. sıraya alınmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    İİK"nın 140/1 maddesi uyarınca haczedilen mal alacaklıların alacağına yetmemesi halinde icra dairesince sıra cetveli yapılır. İİK"nın 83/2. maddesine göre ise maaş üzerinde birden fazla haciz söz konusu olması halinde hacizlerin sıraya konulacağı haciz tarihi önde olanın alacağı bitmedikçe sonraki haciz alacaklısına ödeme yapılamayacağı belirtilmiş olup bu sıralama maaşı ödeyen kurum tarafından yapılır ve bu sıralama "Sıra cetveli" niteliğinde değildir.
    Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek olduğunu ispat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup bu davalarda genel ispat kuralları geçerlidir.
    Bu durumda mahkemece, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK"nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerekirken ispat yükünün davalıya yüklenmesi suretiyle sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.