
Esas No: 2016/20296
Karar No: 2018/5290
Karar Tarihi: 30.10.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20296 Esas 2018/5290 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TEMYİZ İNCELEMESİ YAPILAN KARARIN
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalıya kredi kartı kullandırıldığını, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıya gönderilen ihtarnamenin birbirini izleyen en az iki taksit yönünden ödemede temerrüde düşüldüğünün ve bu taksitin 7 gün içinde ödenmesinin, aksi halde tüm alacağın maccel olacağının bildirilmesi hükmünde olmadığı,bu nedenle borcun tamamının muaccel hale gelmediği, borcun tamamı üzerinden yasal takibin başlatılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kredi kartları, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nda düzenlenmiştir. Bu kanun hükümlerine göre taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bankaya hesabı kat etme ve bunun sonucu olarak sözleşmeyi fesih yetkisi tanınmış, alacaklı banka tarafından bu yetkiye dayanılarak kredi kartı hesabı kat edilerek borçluya ihtarname gönderilmiştir. Hesabın kat"ı ile birlikte kredi kartı borcu muaccel hale gelmiştir. İhtarname, temerrüt açısından önemlidir. Muacceliyet ile temerrüt, nitelikleri ve sonuçları itibariyle birbirinden farklı kavramlardır. Gerek 5464 sayılı Yasa gerekse taraflar arasındaki sözleşmede muacceliyet için ihtarla belli bir süre verilmesine ilişkin herhangi bir şart öngörülmemiştir. Bu itibarla somut olayda uygulanma imkânı bulunmayan 6502 sayılı Yasanın 28. maddesi hükmüne dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış,mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.