20. Hukuk Dairesi 2016/5144 E. , 2018/248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacıya ait olan .... köyü 108 sayılı parselin sınırında tespit harici bırakılan yaklaşık 80 dönüm yerde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 14.05.2007 tarihli raporda işaretli 37.528 m² taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Dairenin 05/02/2008 gün ve 2007/16261 E. - 2008/1772 K. sayılı kararıyla araştırmaya yönelik olarak bozulmuş, mahkmece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kabulü ile 27.04.2009 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 37.528 m² taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Dairenin 04/12/2009 gün ve 2009/12536 E. - 17949 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "...Mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte kararın gerekleri yerine getirilmediği, Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda, memleket haritasında çekişmeli taşınmazın ormansız alanda yeraldığı açıklanmışsa da incelenen memleket haritasının renklerinin orijinal renkleri yansıtmadığı, kırmızımsı tonlarda boyanmış bir kopya olduğu, hava fotoğraflarının da rapora eklenmediği, bundan ayrı olarak çekişmeli taşınmazın kuzeyindeki 344 sayılı parsele uygulanan Nisan 1944 tarih 22 numaralı tapu kaydı çekişmeli taşınmaz yönünü “Amo tarlası” olarak okuduğu halde, yerel bilirkişilerden ve tanıklardan bu kişinin kim olduğu, davacı ile bağı sorulmadığı, taşınmazın güneyinde meşelik olduğu ifade edildiği halde, bu bölümün konumu fen bilirkişi krokisinde gösterilmediği, taşınmazın eğimi konusunda da bozmadan önce ve bozmadan sonra hazırlanan raporlar arasında da önemli ölçüde çelişki olduğu, kadastro tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, imar ihya durumunun, bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerektiği, topoğrafik ve memleket haritalarından faydalanarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösteren rapor alınması gerektiği..." hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın kısman kabulüne, kısmen reddine, Siirt ili, Merkez ilçesi, Koçpınar köyünde kain Harita Mühendisi bilirkişiler Serkan Kirezli ve Umut Tosun"un 12/11/2014 tarihli raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen ve koordinatları belirtilen 29577,55 m²"lik taşınmazın yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına
tapuya tesciline, aynı krokide (C) harfi ile gösterilen 7883,18 m²"lik taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanununun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 21.04.1983 tarihinde kesinleşmiş, dava konusu yer tapulama harici bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.