Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2017/1123
Karar No: 2021/2550
Karar Tarihi: 28.05.2021

Danıştay 7. Daire 2017/1123 Esas 2021/2550 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1123
Karar No : 2021/2550

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Kimya Ar-Ge İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011 yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporlarıyla şirketin 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinde düzenlenen tecil-terkin uygulamasından yararlanamayacağının tespit edildiği, tecil işlemlerinin iptal edilmesi nedeniyle 2011/Şubat ve Mart dönemlerine ait beyannameler kapsamında tecili gereken özel tüketim vergilerinin asıl borçludan da tahsil edilemediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca kanuni temsilcisi sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, uyuşmazlığın beyana dayalı olarak tahakkuk ettirilerek tecil ve terkin edilen özel tüketim vergilerinin, uygulamadan haksız yararlanıldığından bahisle aranmasından doğduğu, bu amaçla asıl borçlu şirket hakkında cezalı tarhiyat yapıldığı gibi, hem asıl borçlu şirket hem de ikinci derecede sorumlu kanuni temsilcisi ve ortakları adına ödeme emirleri düzenlendiği belirtilmiş ise de; davalı idarece dava konusu ödeme emri ile istenen özel tüketim vergilerinin, ilk olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenmiş ihbarnamelerle istendiği ve tahakkuk ettiği halde vadesinde ödenmemesi nedeniyle amme alacağı vasfını kazandığı hususlarının somut herhangi bir belge sunulmak suretiyle ispat edilemediği, bu itibarla, yasada belirtilen yöntemle asıl borçlu adına tahakkuk ettirildikten sonra amme alacağı vasfı kazandığı davalı idarece ortaya konulamayan amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarece dosyaya ibraz edilen belgelerden, asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin kanuni temsilci …'in "… Mahallesi … Sokak N:… …-BURSA" adresinde, muhatabın adresten nakilsiz ayrıldığı gerekçesiyle tebliğ edilemediği, bu hususta muhtar nezdinde 25/02/2015 tarihli tutanağın düzenlendiği, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğinden önce Gelir İdaresi Başkanlığının sistemi üzerinden mal varlığı araştırması yapılarak, asıl borçlu adına kayıtlı herhangi bir taşıt ve taşınmaza rastlanmadığı ve bu hususta 03/04/2015 tarihli tutanağın düzenlendiği, akabinde asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 16/10/2015 tarihinde vergi dairesi ilan panosunda ilana çıkarıldığı, bir ay sonra tebliğ edilmiş sayılarak ödenmeyen amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinden bahisle asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğinden önce kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına 24/06/2015 tarihli dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, bu durumda, asıl borçlu şirket açısından kesinleşmeyen amme alacağının tahsili amacıyla şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına daha önce düzenlendiği anlaşılan ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediğinden, sonucu itibarıyla yerinde olan Mahkeme kararına yönelik istinaf isteminde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının kanuni temsilcisi olduğu asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen raporlar uyarınca tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/05/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz başvurusu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrini iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği; 55. maddesinde ise, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, onbeş gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, asıl borçlu şirket adına yapılan takip neticesi malvarlığı araştırması yapılarak menkul ve gayrimenkul mal varlığının olmadığı, amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmakla şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek istinaf dairesinin kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi