Esas No: 2017/126
Karar No: 2021/2553
Karar Tarihi: 28.05.2021
Danıştay 7. Daire 2017/126 Esas 2021/2553 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/126
Karar No : 2021/2553
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına, kontrolünde olan araçta yapılan aramada bandrolsüz sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak 2014 yılının Eylül dönemine ilişkin olarak re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ve kesilen vergi ziyası cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Dosyanın incelenmesinden, dava konusu özel tüketim vergisi tarhiyatı ve kesilen vergi ziyaı cezasının dayanağını oluşturan takdir komisyonu kararında, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun düzenlediği … tarih ve … sayılı yazı ve eki ekspertiz raporu done alınmışsa da, vergi dairesince herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, herhangi bir araştırma ve inceleme içermeyen eksik incelemeye dayalı takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının takdir komisyonuna sevk edildiği ve takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden dava konusu cezalı tarhiyatın gerçekleştirildiği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Olayda, davacıya ait araçta kaçak sigara bulundurduğunun tespit edildiği, davacının kaçak sigaraların kendisine ait olduğunu beyan ettiği ve nezdinde düzenlenen tutanak ile kayıt altına alındığı dikkate alındığında Kanunun aradığı bulundurma fiilinin davacının şahsında gerçekleştiği açıktır. Bu itibarla, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre bulunduran sıfatını haiz olan davacı adına re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının iptalinde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kırıkkale İstihbarat Şube Müdürlüğü ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince, davacının kontrolünde olan araçta yapılan aramada gümrük kaçağı olduğu değerlendirilen bandrolsüz sigaraların ele geçirilmesi üzerine takdir komisyonu tarafından takdir olunan matrahın esas alınması suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun "Müteselsil Sorumluluk ve Ceza Uygulaması" başlıklı 13. maddesinin 5. fıkrasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen özel etiketi veya işareti olmayan özel tüketim vergisine tabi malların bulundurulduğunun tespit edilmesi halinde, bu malları bulunduranlar adına; her bir tespit için bu Kanun'a ekli (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan malların 50 litreyi, (B) cetvelinde yer alan 2402.20 ve 2402.90.00.00.00 (yalnız tütün yerine geçen maddelerden yapılmış sigaralar) G.T.İ.P. numaralı malların 5.000 adedi aşması hâlinde ise müteselsilen sorumlu olmak üzere, bu malları bulunduranlar ile ithal veya imal edenlerden herhangi biri adına; malların tespit tarihindeki emsal bedeli veya miktarı üzerinden 11. maddedeki esaslara göre özel tüketim vergisinin re'sen tarh edileceği, bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrasında; (III) sayılı listenin (A) ve (B) cetvelinde yer alan mallar bakımından, Kanun'un genel hükümleriyle düzenlenen vergiyi doğuran olay ve vergi mükellefinden farklı olarak ve "Müteselsil Sorumluluk ve Ceza Uygulaması" başlığıyla "bulundurma" fiili vergiyi doğuran olay, "bulunduranlar" da vergi mükellefi olarak kabul edilerek bulunduranlar adına vergi tahakkuk ettirileceği ve vergi ziyaı cezası kesileceği kuralı öngörülmüştür.
Anılan fıkrada, özel tüketim vergisi tahakkuku için "bulundurma" fiili ile birlikte bulundurulan ürünlerin de, kullanılma zorunluluğu getirilen bandrol veya kod olmayan ürünlerden olması gerekmektedir. Belirtilen bu iki koşulun birlikte gerçekleştiğinin tespit edilmesi durumunda vergi dairesi müdürlüğü tarafından re'sen vergi tarhı ile vergi ziyaı cezası uygulanabilecektir. Re'sen tarh edilen özel tüketim vergisinin muhatabı ise yasal düzenlemenin doğal bir sonucu olarak bu malları bulunduranlardır.
Olayda, dosya içerinde bulunan "Rızaen Teslim, Muhafaza Altına Alma ve Yakalama" tutanağının incelenmesinden, davacının, sürücüsü bulunduğu araçta yapılan aramada kaçak sigaralarla birlikte suç üstü yakalandığı, vergi ve cezası ihtilaflı sigaraların araçta bulunan yolcu ile birlikte kendisine ait olduğunun davacı tarafından ikrar edildiği, nezdinde düzenlenen tutanağın da çekincesiz olarak imzalandığı anlaşıldığından, Kanunun aradığı bulundurma fiilinin davacının şahsında gerçekleştiği açıktır.
Bu bakımdan, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca bulunduran sıfatını haiz olan davacı adına tesis edilen tarh ve ceza kesme işleminde hukuka aykırılık, istemin özeti bölümünde değinilen mahkeme kararında ise yasal isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.