Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/4836
Karar No: 2021/7323
Karar Tarihi: 28.05.2021

Danıştay 6. Daire 2018/4836 Esas 2021/7323 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/4836
Karar No : 2021/7323

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN
(DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- …Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 27/02/2018 tarih ve E:2013/7123, K:2018/1586 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27. maddesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrası uyarınca uygulanmasına devam edilen anılan Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden, Dairemizin 27/02/2018 tarih ve E:2013/7123, K:2018/1586 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi.
Dava, Sakarya İli, Erenler İlçesi, eski … ve … parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanda parselasyon yapılmasına ilişkin … tarih ve …sayılı belediye encümeni kararına yapılan itirazın reddine dair Erenler Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin Sakarya Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parselasyonun dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu, kadastral parselin isabet ettiği alandan müstakil ve hisseli şekilde imar parseli tahsis edildiği ve yeni imar parsellerinin fiili kullanım alanına eşdeğer olduğu, düzenleme ortaklık payı (DOP) hesaplamasının ve uygulamaya giren taşınmazlardan alınan miktarın doğru olduğu, daha önceden düzenlemeye alınmamış parsellerden DOP kesintisi yapıldığı, DOP oranının yasal sınır olan %40'ı aşmadığı, düzenleme sınırının dayanağı imar planına ve parselasyon tekniklerine uygun olarak belirlendiği, daha önceden yapılan ve yargı kararı ile iptal edilen parselasyonun geri dönüşümünün yapıldığı, davacıya ait ... ada, ... sayılı parselin iptal kararı doğrultusunda geri dönüşümün yapıldığı ve bu geri dönüşüm sonucunda taşınmazda öncesinde yapılan kesintilerin iade edildiği, dolayısıyla imar mevzuatına, dağıtım ilkelerine ve kamu yararına uygun olan parselasyona yapılan itirazın reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının hissedarı olduğu 6 adet kadastro parselinin (… sayılı parsellerin) dava konusu parselasyona dahil edildiği, bu parsellerden … ve … parsel sayılı taşınmazların bakılan davanın konusunu oluşturduğu, bu taşınmazlardan …sayılı kadastro parselinin dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "kısmen yol alanı", " kısmen konut alanı" kullanımlarında kaldığı, toplam 2.425 m2 büyüklüğündeki taşınmazda davacının hissesinin 325 m2 olduğu, uyuşmazlık konusu 3537 sayılı kadastro parselinin ise dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "yol alanı" kullanımında kaldığı, toplam 2.718 m2 büyüklüğündeki taşınmazda davacının hissesinin 549 m2 olduğu, dava konusu parselasyonda; davacının 3537 sayılı kadastro parselindeki hissesinden %39,94 oranında (219,29 m2) DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan 329,71 m2 hissesinin, yine davacının hissedarı olduğu dava dışı …, …, … sayılı kadastro parsellerinin bastığı yerde oluşturulan ticaret alanı işlevli …ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara hisseler halinde dağıtıldığı, davacının … sayılı kadastro parselindeki hissesinden de %39,94 oranında (129,82 m2) DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan 195,18 m2 hissesinin aynı şekilde … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara hisseler halinde dağıtıldığı, nihai olarak, düzenleme sahası içinde davacının hissedarı olduğu birbirine bitişik konumdaki …, …, … sayılı kadastro parselleri ile farklı yerlerde bulunan … sayılı kadastro parsellerinden gelen hisselerinin, 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi doğrultusunda ferdileştirilmek suretiyle … sayılı kadastro parselleri ile aynı yerde oluşturulan ticaret alanı işlevli 5 adet parselde birleştirildiği, bu imar parsellerinden … ada, …ve … parsel sayılı taşınmazların müstakil şekilde, … ada, … parsel sayılı taşınmazın ise hisseli şekilde (335/568 hisse payı ile) davacıya tahsis edildiği, bunun üzerine davacı tarafından, tüm hisselerinin birleştirilmesi adına, kadastro parselleri ile aynı yerden tahsis yapılmadığı, parselasyon sonucunda tahsis edilen imar parsellerinin, eski taşınmazlarına eşdeğer olmadığı, ekonomik değerinin önemli ölçüde düştüğü şeklinde iddialar ileri sürülerek bakılmakta olan dava açılmıştır.
Bu doğrultuda, uyuşmazlık konusu eski … ve … sayılı kadastro parsellerindeki hisselerine karşılık mümkün mertebe aynı veya en yakın yerden tahsis yapılmak yerine, davacının düzenlemeye dahil edilen tüm taşınmazlarındaki hisselerinin birleştirilmesi amacıyla uzak ve ekonomik yönden eşdeğer olmayan yerden tahsis yapıldığı iddiasının uyuşmazlığın temelini oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda tahsis yeri açısından; "3537 sayılı kadastro parselinin tamamının kavşak alanına, 560 sayılı parselin yaklaşık %45'inin imar yoluna isabet ettiği, farklı konumlarda ve imara kapalı olan alanların, parselasyon sonucunda birbirine bitişik konumdaki ticaret alanına tahsis edildiği, parsellerin davacının iddia ettiği gibi uzak konumlarda değil birbirine bitişik konumda olması ve fiili kullanım alanına isabet etmesi nedeniyle dağıtımın İmar Kanunu'nun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesine uygun olduğu" şeklinde davacının iddialarının tamamını karşılamayan, yüzeysel ifadelere yer verildiği görülmektedir. Anılan raporda her ne kadar parselasyon sonucunda davacıya tahsis edilen yeni imar parsellerinin birbirine bitişik konumda olması yönüyle değerlendirme yapılmışsa da uyuşmazlığın sebebinin davacının hisselerinin farklı konumlardaki taşınmazlara dağıtıldığı iddiasına değil, aksine hisselerinin aynı yerde birleştirilmesi adına eski taşınmazları ile aynı veya en yakın yerden tahsis yapılmadığı iddiasına dayanması karşısında, dayanak imar planında "kısmen yol alanında", "kısmen konut alanında" kalan … sayılı kadastro parseli ile aynı yerde oluşturulan … ada, …parsel sayılı taşınmazın tamamının, … parsel sayılı taşınmazların ise bir kısmının eski … sayılı kadastro parseline isabet etmesine karşılık davacıya anılan taşınmazlardan tahsis yapılmamasının hukuki ve teknik sebeplerine ilişkin, yine tamamı yol alanında kalan ... sayılı kadastro parselindeki hisselerine karşılık davacıya tahsis edilebilecek en yakın imar adasına ilişkin detaylı incelemelere yer verilmeden, parselasyonun dağıtım ilkelerine ve imar mevzuatına uygun olduğu yolunda bilirkişi raporunda yer verilen değerlendirmelere itibar edilmesi mümkün değildir.
İmar planı bulunan alanlarda 3194 sayılı İmar Kanununun yürürlüğe girdiği 09.05.1985 tarihinden önce, özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerlerin bulunması halinde, 2981 sayılı Kanunun 3290 sayılı Kanun ile değişik Ek 1. maddesinin uygulanması mümkündür. Bu doğrultuda, parselasyondan önce …sayılı kadastro parselinin davacı ile birlikte 2 hissedarlı, … sayılı kadastro parselinin de davacı ile birlikte 3 hissedarlı olduğu, parselasyonda davacının muhtelif taşınmazlardaki hisselerinin bir araya toplanması amacıyla 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesi doğrultusunda bu taşınmazlardaki hisselerinin ferdileştirildiği, ancak dava konusu parselasyonda 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verildiği görülmektedir.
Diğer taraftan, parselasyon sonucunda davacının yeni … ada, … parsel sayılı taşınmazda hisselendirilmesi yönünden bilirkişi raporunda; bu durumun bölgedeki sanayi yapılaşmasına karşılık davacının parselinde yapılaşma olmamasından kaynaklandığı, ancak bu taşınmazın bitişiğinde yer alan ve davacıya müstakil şekilde tahsis edilen …ada, … parsel sayılı taşınmazın biraz daha büyük boyutlu oluşturularak, davacıya müstakil şekilde tahsis edilme olanağının bulunduğu, hatta davacının birbirine bitişik tüm parsellerinin tek parsel olarak tahsis edilmesinin de mümkün olduğu şeklinde yer verilen tespit ve değerlendirmeler karşısında, hisseli şekilde tahsisin dağıtım ilkelerine ve imar mevzuatına uygunluğu ortaya konulmadan verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan bakılan dosyada şehir plancısı …, şehir plancısı … ve harita yüksek mühendisi Yrd. Doç. Dr. …'ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; parselasyonda 0.3994413 olarak hesaplanan DOP oranının yasal sınıra uygun olduğu, DOP hesaplamasının ve uygulamaya giren taşınmazlardan alınan miktarın doğru olduğu, daha önceden düzenlemeye alınmamış parsellerden DOP kesintisi yapıldığı tespit ve değerlendirmelerine yer verildiği, buna karşılık aynı parselasyon işlemine karşı farklı bir taşınmazın maliki tarafından açılan ve … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasına kaydedilen diğer bir davada, şehir plancısı …, harita yüksek mühendisi Yrd. Doç. Dr. … ve harita yüksek mühendisi Yrd. Doç. Dr. …'dan oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; düzenleme alanında bulunan … ada, … sayılı imar parselinin, dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "park" olarak tanımlı alana isabet edecek şekilde oluşturulduğu, özet cetveline göre çok sayıda taşınmazın tapu alanı miktarının, DOP kesintisi yapılan alan miktarından daha az olduğu, düzenlemeye giren alan miktarından daha büyük bir alan üzerinden DOP kesintisi yapılmasının, o taşınmaza fazladan tahsis alanı kazandırdığı, mevzuata aykırılığı açık olan bu işlem sonucunda bazı parsellere fazladan alan kazandırılırken, davacınınki de dahil bir kısım parsellerden fazladan DOP kesilmesine neden olunduğu, parselasyon öncesinde terki bulunan bir kısım parsellere DOP kesintisinin hatalı uygulandığı, söz konusu parsellerde önceki terk miktarı düşüldükten sonra kalan üzerinden DOP kesintisi yapıldığı, bu durumun fazladan DOP kesilmesine neden olduğu, dava konusu parselasyonun, önceki parselasyonun yargı kararı ile iptal edilmesi üzerine, geri dönüşüm cetvelleri hazırlanarak, yargı kararını uygulamak amacıyla yapıldığı, geri dönüşüm cetvelinin incelenmesinden, iptal edilen önceki parselasyonda yapılan DOP kesintileri iade edildiği halde, dava konusu parselasyonda DOP kesintisi yapılmayan parseller bulunduğu (ör: 0/4919,0/10228...) ve bu parsellerin büyük kısmının öncesinde kamuya bedelsiz terklerinin de bulunmadığı, bu haliyle parselasyonda DOP oranının hatalı hesaplandığı ve uygulandığı tespit ve değerlendirmelerine yer verildiği görülmektedir.
Buna göre, bakılan dosyadaki bilirkişi heyeti ile … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasındaki bilirkişi heyeti içinde yer alan 2 bilirkişinin (şehir plancısı …, harita yüksek mühendisi Yrd. Doç. Dr. …) aynı kişiler olmasına ve bakılan davada düzenlenen bilirkişi raporunun sonraki tarihli olmasına karşılık, DOP hesaplaması yönünden aynı parselasyon işlemine yönelik birbiriyle tamamen aksi yönde değerlendirmelere yer verildiği anlaşıldığından, işin esası hakkında bir karar verilebilmesi için ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi gerektiği açıktır.
Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler göz önünde bulundurularak, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti aracılığıyla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle elde edilecek sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 28/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi