8. Hukuk Dairesi 2017/1498 E. , 2017/4308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesi, itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile takibin 17.300,00 TL alacak yönünden devamına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı alacaklı dava dilekçesinde icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını istemiş ancak tahliye talebinde bulunmamıştır. Bu durumda, HMK"nun 26.maddesine aykırı olarak mahkemece davacının talebi aşılarak kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.
2-Davalının itirazının kısmen kaldırılmasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, 23.06.2015 tarihinde başlatmış olduğu haciz ve tahliye istekli icra takibi ile taraflar arasında 20.01.2014 düzenleme, 15.01.2014 başlangıç tarihli, 2 yıl süreli aylık kira bedeli 2.500,00 TL olarak kararlaştırılan yazılı kira sözleşmesine dayanarak, 2014 Ocak ayı ile 2015 Haziran ayları arasında yatırılmamış ve bakiyesi eksik olarak yatırılan 18.000,00 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı borçlu süresinde icra takibine itiraz ederek, takibe dayanak yazılı sözleşmenin iptal edilerek aynı başlangıç tarihli aylık kira bedeli 1.800,00 TL olan yeni bir yazılı sözleşme imzaladıklarını ve bu kira sözleşmesine istinaden kira bedellerinin ödendiğini beyan etmiştir. Davacı İcra Mahkemesi"nde, haksız itirazın kaldırılmasını talep etmiş, Mahkemece kısmen itirazın kabulüne, kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Davacının takibe ve davaya dayanak yaptığı yazılı kira sözleşmesindeki imzaya davalının açıkça itirazı bulunmadığından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın mahkemenin kabulünde olduğu gibi aylık kira parası 2.500,00 TL olarak belirlenen yazılı kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekir. Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 14.12.2015 günlü raporda takibe konu 2014 Ocak ayından itibaren istenen aylar kiraları ile davalı kiracı tarafından davacı adına olan banka hesabına yapılan ödemelerin mahsubu ile bakiye borcun 17.300,00 TL olduğu belirlenmiş, ancak davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesinde beyan ettiği gibi davalı tarafça sunulan ödeme dekontları ile belirlenen ve
getirtilen banka ödeme ekstrelerinde görülen, 21.04.2015, 20.05.2015 tarihlerindeki 1.800,00"er TL tutarındaki, davalı tarafça davacı adına açılan banka hesabına yapıldığı anlaşılan ödemelerin bilirkişi raporunda gösterilmediğinden değerlendirilmeye alınmadığı, takipten ve ödeme emri tebliğinden sonra 30.06.2015 tarihinde (17.03.2015) kira ödemesi açıklaması ile yatırılan 1.800,00 TL, yine 30.06.2015 tarihinde Ocak-Haziran 2015 arası 6 aylık fark açıklaması ile ödenen 900 TL, 03.08.2015 tarihinde ise Mart 2015 ay kirası açıklaması ile ödenen 1.800,00 TL"nin ise İcra Müdürlüğü"nce yapılacak hesaplamada nazara alınacağının düşünülmediği, Mahkemece davalı tarafça ödenmeyen bakiye aylar kira parasının gerektiğinde ek bilirkişi raporu alınması suretiyle belirlenerek sonucuna göre davacının itirazın kaldırılması talebinin yeniden değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2. bentlerde yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.