Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2834 Esas 2018/5284 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2834
Karar No: 2018/5284
Karar Tarihi: 25.10.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2834 Esas 2018/5284 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıya mal satıp teslim ettiğini ancak ödeme alamadığını ve takip başlattıklarını söyleyerek davanın kabulünü talep etmiş, davalı ise hiçbir borcu olmadığını ve malları kendi işinde kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, sevk irsaliyelerinde davalının adının yazdığına dikkat çekerek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, fatura ve irsaliyede davalının adının bulunmasının malın teslim edildiğini ispat etmediğini ve imzanın da davalı veya çalışanına ait olması gerektiğini belirtmiştir. Dosyaya ibraz edilen sevk irsaliyelerinde davalının imzasının bulunması nedeniyle malların teslim edildiğine karar verilirken, mahkemenin eksik inceleme ve yanılgılı karar vermesi nedeniyle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu, Türk Borçlar Kanunu.

19. Hukuk Dairesi 2017/2834 E. , 2018/5284 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacı tarafından davalıya mal satılarak teslim edildiğini, faturaya konu malların sevk yerinin ....i olduğunu,davalının fatura bedelini ödememesi nedeniyle takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, kendisinin ......."nin işlettiği at çiftliğinde elektrik tesisatı işi aldığını, malları kendi adına ve namına değil işini yapmakta olduğu ...... adına aldığını, ayrıca sevk irsaliyelerindeki bedellerin takip miktarından az olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre;davacı tarafın davalıya mal teslim ettiği, sevk irsaliyesinde teslim alan kısımda davalının adının yazdığı, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı faturaya konu malların tesliminin usulüne uygun yapıldığını ispatla yükümlüdür. Mahkemece her ne kadar gerekçeli kararında faturada ve sevk irsaliyesinde davalının adının yazdığı belirtilerek malın teslim edildiği kabul edilmiş ise de salt fatura ve irsaliyede davalının isminin bulunması malın teslim alındığını ispata yeterli değildir. Teslime yönelik belgeler altında imzanın bulunması ve imzanın da davalı ya da çalışanına ait olması gerekir. Mahkemenin söz konusu fatura ve irsaliyelerin malın tesliminin ispatlandığı görüşü yerinde değildir. Ancak davalı tarafından dosyaya ibraz edilen 23.07.2010 tarih ve 128121-128122 seri nolu sevk irsaliyelerinde davalının teslim alan kısmında imzası bulunması nedeniyle söz konusu sevk irsaliyelerinde belirtilen malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerekir. Mahkemece tüm bu belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.