Esas No: 2020/4304
Karar No: 2021/2711
Karar Tarihi: 28.05.2021
Danıştay 3. Daire 2020/4304 Esas 2021/2711 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4304
Karar No : 2021/2711
Kararın Düzeltilmesini İsteyenler: 1- ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
2- ...
Vekili: Av. ...
İstemin Özeti : Davacı adına, asıl borçlu ... Petrol İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2003 ila 2005, 2007 ila 2010 yıllarına ait muhtelif kamu alacaklarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... ila ... takip numaralı ödeme emirlerine karşı açılan davada; asıl borçlu adına düzenlenen ödeme emirlerinin bir kısmının şirket ortağı ...'in ikametgah adresinde tebliğe çalışıldığı, ancak şirket ortağının tebliğden imtina ettiği; diğer bir kısım ödeme emirlerinin yine aynı ortağın ikametgah adresinde kendisine tebliğ edildiği olayda, şirketin iş yeri adresinde tebligat yapılmaksızın doğrudan ortağın ikamet adresine gönderilen bu ödeme emirleri açısından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na uygun olarak yapılmış bir tebligattan söz etme imkanı bulunmadığı; asıl borçlu adına düzenlenen ancak şirket adresinde tebliğ edilen ödeme emirlerinin ise usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi ve şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında iki adet araç ve cüzi miktarda nakit para tespit edilmekle birlikte bu mal varlığının usule uygun tebliğ edilen değinilen ödeme emirleri içeriği borcu karşılamayacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirlerinin, asıl borçlu şirket adına düzenlenen 14/05/2009, 20/05/2009 ve 21/12/2009 tarihli ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarına ilişkin kısmını iptal eden, diğer kamu alacaklarına ilişkin kısımları yönünden ise davayı reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yöneltilen temyiz istemlerini aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile reddeden Danıştay Üçüncü Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2016/5784, K: 2019/7298 sayılı kararının; davalı idare tarafından, tebligatın hangi kanun hükmüne dayanılarak yapıldığının öneminin kalmadığı, bariz şekilde mevzuata aykırı olmadığı sürece tebligatın ikametgah adresinde yapılabileceği; davacı tarafından ise vergi inceleme raporunun dayanağı olan vergi tekniği raporunun tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi :Davacı tarafın kararın düzeltilmesi isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince davacının kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, davacının kararın düzeltilmesi isteminin kısmen kabulü ile Danıştay Üçüncü Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2016/5784, K: 2019/7298 sayılı kararının; ödeme emirlerinin 16/09/2003 tarihinden önceki dönemlere ilişkin kısmına yönelik hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verildikten sonra, davacı temyiz istemi bu yönden yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kanuni Temsilcilerin Ödevi" başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 511. maddesinde, limited şirket müdürlerinin ad ve soyadları; ikametgahları ve tabiyetlerinin tescil ve ilan olunacağı aynı Kanunun 33. maddesinin birinci fıkrasında, tescil edilmiş hususlarda vukuu bulacak her türlü değişikliklerin tescil ve ilan olunacağı, 38.maddesinin 1. fıkrasında ise ticaret sicili kayıtlarının nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üçüncü kişiler hakkında kaydın gazete ile tescil ve ilan edildiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, limited şirket kanuni temsilcisi olarak tescil edilip Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilinceye kadar üçüncü şahıslar nezdinde hukuki sonuç doğurmayacağı açık olup kanuni temsilcilik görevinin ilan tarihinde başlayacağının kabulü zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 16/09/2003 tarih ve 5886 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla on yıl süre ile şirket müdürlüğüne atandığı ancak dava konusu ödeme emirlerinin 2003 ila 2005, 2007 ila 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin kamu alacağını içerdiği olayda, kanuni temsilcilik sıfatının hukuken başladığı 16/09/2003 tarihinden önceki dönemlere ait şirket borçlarından kanuni temsilci olarak sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden Vergi Mahkemesi kararının, ödeme emirlerinin 16/09/2003 tarihinden önceki dönemlere ilişkin kısmı yönünden davanın reddine yönelik hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının; ödeme emirlerinin 16/09/2003 tarihinden önceki dönemlere ilişkin kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, Dairemiz kararının diğer hüküm fıkralarına yönelik olarak taraflarca ileri sürülen nedenler ise 2577 sayılı Kanun'un 54. maddesinde yazılı sebeplerden hiçbirine girmediğinden, kararın düzeltilmesi istemlerinin değinilen hüküm fıkraları yönünden reddine, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 28/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.