Esas No: 2016/20224
Karar No: 2021/2841
Karar Tarihi: 28.05.2021
Danıştay 4. Daire 2016/20224 Esas 2021/2841 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20224
Karar No : 2021/2841
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Conta Kauçuk Ürünleri Kalıp Sanayi ve Tic.ltd.şti.
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2010/1 ila 12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Merter Vergi Dairesi mükellefi ... ve Güngören Vergi Dairesi mükellefleri ... ve ... tarafından düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu yönünde somut herhangi bir tespitin bulunmadığından cezalı tarhiyatta ve özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Güngören Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun tetkikinden; inşaat malzemelerinin alım, satımı faaliyetinde bulunmak maksadıyla 05/10/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, iş yeri adresinde yapılan yoklamalarda yerinde bulunmayan mükellefin gayri faal olduğu tespit edilerek 28/02/2010 tarihi itibariyle re'sen terk ettirildiği, 05/10/2009 tarihinde yapılan işe başlama yoklamasında, iş yeri büyüklüğünün 70 m2 olduğu, işçi çalıştırılmadığı, adreste toptan ve perakende inşaat malzemeleri alım satım faaliyetine başlandığı, iş yerinde demirbaş bulunmadığı, muhtelif malzemelerin mevcut olduğu tespitlerinin yapıldığı, 03/03/2010 tarihli yoklamada ise, iş yerinin kapalı olduğunun görüldüğü, ... tarih ve ... sayılı defter belge isteme yazısının mükellefin ikametgah adresine gönderildiği, ancak ilgili adresin kapalı olduğu, çevre araştırmasında mükellefin adreste tanınmadığı, muhtarlık kayıtlarında mükellefin başka bir adrese taşındığının tespit edildiği, mükellefin MERNİS kayıtları üzerinden tespit edilen yeni yerleşim yeri adresine gönderilen ... tarih ve ... sayılı defter belge isteme yazısının da mükellefe tebliğ edilemediği, 19/10/2010 tarihinde düzenlenen adres tespit tutanağında, ilgili adresin boş ve kapalı olduğu, mükellefin adreste kayıtlı ikametgahının olmasına rağmen adresini nakil almadan terk etmiş olduğu ve gittiği adresin bilinmediği hususlarının muhtarla birlikte tespit edildiği, mükellefin defter tasdik bilgilerinin bulunmadığı, 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin olarak Ba ve Bs formlarının verilmediği, Bs-Ba analizi sonucu hiçbir mükellefin ...'e mal hizmet sattığına ilişkin bildirimde bulunmadığı, 2009 yılı Ekim-Aralık döneminde 31 ayrı mükellefin toplam 2.186.352,00 TL tutarında mal ve hizmeti mükelleften temin ettiklerini bildirmesine rağmen 2009 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 598.982,00 TL olduğu, 2010 yılı Ocak-Eylül dönemleri arasında ise 41 ayrı mükellefin toplam 1.529.252,00 TL mal ve hizmeti mükelleften temin ettiğini bildirmesine rağmen, 2010 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 829.000,00 TL olduğu, Kasım 2010 itibariyle toplam borç tutarının 5.411,06 TL olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Merter Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; 28/08/2009 tarihinden itibaren inşaat, dekorasyon, tadilat, tamirat, hırdavat, nalburiye, perakende satış ticareti faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellef tarafından verilen işi bırakma bildirimi ile 05/06/2010 tarihi itibariyle mükellefiyet kaydının silinmesini istediği ve vergi dairesince de terk işleminin yapıldığı, 31/08/2009 tarihli yoklamada, mükellefin 28/08/2009 tarihinde işe başladığı, iş yerinin 30 m2 olduğu, ambar, depo, şube, ardiyenin bulunmadığı, işçi çalıştırılmadığı, demirbaş büro malzemelerinin bulunduğu, emtia olarak üç adet banyo dolabı, muhtelif miktarlarda plastik boya, duş takımı, pisuvar, klozet ve iç takımlarının bulunduğu, iş yerinde mükellef dışında başka birinin bulunmadığının tespit edildiği, 18/06/2010 tarihinde yapılan yoklamada ise, mükellefin adresi terk ettiği, iş yeri adresinin kapalı ve boş olduğunun görüldüğü, ... tarih ve ... sayılı defter belge isteme yazısının mükellefin ikametgah adresine gönderildiği, yapılan yoklamada belirtilen adreste bulunan binanın iki katlı bir bina olduğu, çevre sakinleri nezdinde yapılan araştırmada mükellefin yaklaşık bir, bir buçuk yıl önce adres ve telefon bırakmadan adresten ayrıldığı, ayrıca adresini muhtarlıktan nakil almadan, habersiz terk ettiğinin tespit edildiği, 2009 ve 2010 takvim yıllarına ilişkin defter tasdik bilgilerinin yer almadığı, mükellefin 2009 takvim yılı içerisinde mal ve hizmet satışı yaptığı mükellefler tarafından bildirilen Ba formlarının analizinde, 24 mükellefe 1.285.003,00 TL tutarında belge düzenlediğinin tespit edildiği, buna karşılık mal ve hizmet satın alınan mükellefler tarafından verilen Bs formlarının analizinde mükellefin mal veya hizmet alımına rastlanılmadığı, 2009 takvim yılında katma değer vergisi matrah toplamının 143.260,50 TL olduğu, 2010/Ocak-Haziran döneminde katma değer vergisi matrah toplamının 881.053,00 TL olmasına rağmen, mükellefin aynı takvim yılı içerisinde 52 mükellefe toplam 5.130.319,00 TL tutarında belge düzenlediğinin tespit edildiği, mükellefin mükellefiyet terk tarihinden sonra da fatura düzenlemeye devam ettiği, mükellefin tahakkuk etmiş toplam vergilerin sadece 13,50 TL tutarındaki damga vergisini ödediği, vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam borç tutarının 16.259,63 TL olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Güngören Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda ise, 18/02/2010 tarihinde kauçuk malzemelerinin toptan alım satımı faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirildiği, 07/09/2011 tarihinde ilgili vergi dairesince terk işlemi yapılarak mükellefiyetine son verildiği, ... tarih ve ... sayılı defter belge isteme yazısının 15/08/2013 tarihinde rızaen dairede tebliğ edildiği ancak yasal süre içerisinde defter ve belgelerin ibraz edilmediği, 19/02/2010 tarihinde yapılan açılış yoklamasında, işe başlama tarihinin 18/02/2010 olduğu, iş yerinin 50 m2 olduğu, tespit anında işçisinin olmadığı, büro malzemelerinin bulunduğu, 20/09/2010 tarihli yoklamada, iş yerinin 50 m2 olduğu, faaliyet konusunun kauçuk, plastik hammadde malzemelerinin toptan ticareti olduğu, iş yerinde herhangi bir mal olmadığı, demirbaş büro malzemelerinin bulunduğu, 27/09/2011 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin 07/09/2011 tarihinde iş bırakma bildirimi vererek faaliyetini terk etmiş olduğu fakat yapılan yoklamada iş yerinde bir masa, 3 sandalye ve kauçuk malzemelerinin olduğu, emanetçi olduğu belirtilen şahsın beyanında mükellefin faaliyetine devam ettiği ve iş yerinin açık olduğunun tespit edildiği, mükellefin faaliyetine devam edip etmediğinin tespiti amacıyla düzenlenen 05/10/2011 tarihli yoklamada, iş yerinin faaliyetine devam ettiği, yoklamanın mükellefin babası Süleyman Altınbaş nezdinde yapıldığı, 24/10/2011 tarihinde yapılan yoklamada ise mükellefin adresten ayrıldığı, adreste başka bir mükellefin faaliyette olduğu, 30/11/2011 tarihli yoklamada ise, mükellefin faaliyetini 07/09/2011 tarihinde terk etmiş olduğu ve yerine geçecek mükellefin burayı şube olarak kullanacağı hususlarının tespit edildiği, vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam borcun 294.310,04 TL olduğu, 2010-2011 takvim yılında katma değer vergisi matrah toplamının 2.782.214,75 TL, Ba-Bs analizine göre ise toplam 4.595.790,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, adı geçen mükelleflerin işçilerinin bulunmaması, kapasitelerinin ciroları ile orantısız olması, işe başlama tarihlerinden itibaren yüksek tutarlarda mal ve hizmet bedellerini beyan etmelerine rağmen vergisel yükümlülüklerini sembolik düzeyde yerine getirmeleri çok cüzi vergi ödemelerinde bulunmaları gibi tespitlerin ihtilaflı dönemde herhangi bir mal ve hizmet teslimi bulunmaksızın münhasıran komisyon karşılığı fatura düzenlediklerini ortaya koyacak nitelik ve yeterlilikte olduğu anlaşıldığından, cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan: verilecek kararda özel usulsüzlük cezası yönünden değerlendirme yapılacağı tabidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.