Esas No: 2019/2854
Karar No: 2021/2543
Karar Tarihi: 28.05.2021
Danıştay 7. Daire 2019/2854 Esas 2021/2543 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2854
Karar No : 2021/2543
DAVACI : ... Tekstil Pazarlama Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Yunanistan menşeli olarak beyan edilen ve/veya bu ülke çıkışlı soruşturma konusu “sentetik filament ipliklerinden dokunmuş mensucat” ve “sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucat” isimli ticari eşyaların ithalatında, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2015/3 sayılı Tebliğ kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti menşeli eşya ithalatında uygulanan dampinge karşı önlem ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2019/4 sayılı Tebliğ kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti menşeli eşya ithalatında uygulanan dampinge karşı önlem ile aynı tutarda dampinge karşı önlemlerin yürürlüğe konulmasına dair kararın yürürlüğe konulmasına ilişkin 07/05/2019 tarihli ve 30767 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2019/15 sayılı Tebliğin Yunanistan'da yerleşik ... Sa firmasından yapılacak ithalatlar açısından iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Dampinge karşı kesin önlem uygulanmasındaki amacın ülkenin ekonomik yararı olduğu, soruşturma açılmasına neden olan şikayetçi firma ... İhracat İthalat Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin yerli üretici olmadığı, Malezya ve Vietnam'dan ithalat yaptığı, bu nedenle soruşturma konusu ithalatlardan maddi zarar görmesi ya da maddi zarar tehdidinin oluşmasının mümkün olmadığı, dampinge karşı uygulanan vergilerin eşyanın normal değeri ile ihracat değeri arasındaki fark gözetilmeden zararı ortadan kaldıracak nispetten çok daha yüksek olduğu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından yapılan bilgilendirmede de Yunanistan'da mukim gerçek üreticilerin olduğu ve önlemin uygulamadan bu ülkenin muaf tutulması gerektiğini bildirdiği, ... Sa firmasının işbirliğinde bulunmasına rağmen ayrı bir damping marjının hesaplanmadığı, elde edilen bilgi ve belgelerin idarece yerinde doğrulamasının yapılmadığı, ... Sa firmasının ürettiği ve ihraç ettiği ürünlerin Yunanistan menşeli olduğunun resmi makamlarca da kabul edildiği ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI: Dava konusu önleme ilişkin yapılan soruşturmada; soruşturma konusu eşyanın genel ithalatı, soruşturma konusu ülkeden ithalatı ve ithalattaki toplam payının bütüncül biçimde ele alındığı, Yunanistan menşeli soruşturma konusu eşyaların ithalatının 2015 ilâ 2018 dönemlerinde mutlak olarak %345 ile %867 oranında artış gösterdiği, bununla beraber genel ithalat seyrinin yatay olarak hareket ettiği, şikayetçi firmanın önlemin etkisiz kılınmasına dair açılan soruşturmalarda maddi zararının oluşmasını ispatla yükümlü olmadığı, soruşturmanın usulüne uygun olarak yürütüldüğü, şikayetçi firmanın ithalatçı olmasının üretici olduğu gerçeğini ortadan kaldırmadığı, idarenin re'sen de soruşturma açabileceği, işbirliği neticesinde elde edilen bilgi ve belgelere göre soruşturmanın neticelendiriliği, yerinde doğrulamaya ihtiyaç duyulmadığı ve bunun zorunlu bir unsur olmadığı, eşyanın menşe kazanmasının önlemi etkisiz kılıp kılmamada bir ölçüt olarak kabul edilemeyeceği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI SİBEL KÖK'ÜN DÜŞÜNCESİ : Dava, 07/06/2019 tarihi ve 30794 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2019/15 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ilişkin Tebliğ'in "sentetik filament ipliklerinden dokunmuş mensucat" ve "sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucat" isimli eşyaların Yunanistan'da yerleşik ... SA adlı firmadan ithalatı yönünden iptali istemine ilişkindir.
İthalatta haksız rekabet hallerinden dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın tespiti, bu hallerde soruşturmanın açılması, yürütülmesi ve sona ermesi ile, soruşturma sonucunda alınabilecek önlemler 01/10/1989 tarih ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunda düzenlenmiş, 21/07/1999 tarih ve 4412 sayılı Kanunla; Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) Tokyo Round müzakereleri sonucunda formüle edilen, Türkiye’nin de taraf olarak imzaladığı ve 31/12/1994 tarihinden geçerli olmak üzere onayladığı Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Kuruluş Anlaşması Eki'ni oluşturan “GATT’ın VI’ncı Maddesinin Yürütülmesine Dair Anlaşma (Anti-Damping Anlaşması)” ile “GATT VI, XVI ve XXIII’üncü Maddelerinin Tefsiri ve Uygulanması ile İlgili Anlaşma (Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması)”ya işlerlik kazandırmak ve Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği kurulmasına dair 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı uyarınca AB müktesebatına uyum sağlamak amacıyla, 3577 sayılı Kanunda önemli değişiklikler yapılmıştır. Özellikle, 4412 sayılı Kanunun 13. maddesiyle 3577 sayılı Kanunun 15. maddesinde yapılan değişiklikle, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, GATT 1994'ün VI’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma ile Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması hükümlerinin dikkate alınacağı hükme bağlanmak suretiyle, dampinge veya sübvansiyona konu olan ürün ithalatına karşı Türk sanayiinin etkili bir şekilde korunmasına dönük işlem ve alınacak önlemleri düzenleyen mevzuatın genel çerçevesi çizilmiştir. 20/10/1999 tarih ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ile 30/10/1999 tarih ve 23861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik de, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuatın, idari düzenlemeler kısmında yer almaktadır.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; bu Kanun'un ithalatta haksız rekabet hallerinde, dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olduğu zarara karşı bir üretim dalının korunması amacıyla yapılacak işlemlere, alınacak önlemlere, gerekli ilke ve uygulama kararlarını verecek bir Kurul oluşturulmasına ve bunun görevlerine ilişkin usul ve esasları kapsadığı belirtilmiş, "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde; Damping;'' bir malın Türkiye'ye ihraç fiyatının, benzer malın normal değerinin altında olması", (c) bendinde "İhraç fiyatı; ihraç amacıyla satılan mal için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatı,"(d) bendinde, Benzer Mal; "dampinge veya sübvansiyona konu mal ile aynı özellikleri taşıyan bir malı, böyle bir malın bulunmaması halinde ise benzer özellikleri yaşıyan başka bir mal", (e) bendinde, Normal Değer;" 1. ihracatçı veya menşe ülkede tüketime konu olan benzer mal için normal ticari işlemler sonucunda fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken karşılaştırılabilir fiyat, 2- ihracatçı ülke veya menşe ülkenin iç piyasasında normal ticari işlemler çerçevesinde benzer malın satışlarının olmaması ya da bu satışların uygun bir karşılaştırma yapılmasına elverişli bulunmaması durumunda, benzer malın üçüncü bir ülkeye ihracatında temsil niteliğini haiz karşılaştırılabilir fiyatı veya menşe ülkedeki maliyetine makul bir kar marjının eklenmesiyle tespit edilen fiyat", (g) bendinde, Damping marjı; "normal değerin ihraç fiyatını aştığı miktar,"(i) bendinde, Zarar;" bir üretim dalında maddi zararı, maddi zarar tehdidini veya bir üretim dalının kurulmasının fiziki olarak gecikmesi olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 3. maddesinde; önlem alınmasını gerektiren hallerin; dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın Türkiye'de bir üretim dalında maddi zarara yol açması veya maddi zarar tehdidi oluşturması veya bir üretim dalının kurulmasını fiziki olarak geciktirmesi olduğuna değinilmiş, 4. maddesinde, İthalat Genel Müdürlüğünün şikayet üzerine veya gerektiğinde re'sen damping incelemesi yapabileceği, şikayet ve incelemeye ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelikle tespit edileceği öngörülmüş, 5. maddesinde, İthalat Genel Müdürlüğünün görevleri belirlenmiş, 13. maddesinde ise; soruşturma sonucunda, dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu belirlendiğinde, bu zararın önlenmesi amacıyla, Kurulca belirlenen ve Bakanlıkça onaylanarak kesinleşen damping marjı veya sübvansiyon miktarı kadar veya zararı ortadan kaldıracak daha az bir oran veya miktarda dampinge karşı vergi veya telafi edici vergi alınacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin (i) bendinde yürürlükteki dampinge karşı veri veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda, Türkiye ile üçüncü bir ülke veya Türkiye ile önleme konu ülkedeki firmalar arasındaki ticaretin gerçekleştirilme şeklinde bir değişikliğin meydana geldiğine ve yürürlükteki dampinge karşı veri ve telafi edici verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine dair delillerin bulunduğu hallerin önlemin etkisiz kılınmasına ilişkin hallerden olduğu öngörülmüş, 18. maddesinde yerli üretim dalının tanımı yapıldıktan sonra, üreticilerin ihracatçılar veya ithalatçılarla ilişkili bulunmaları veya kendilerinin dampinge veya sübvansiyona konu olduğu iddia edilen malın ithalatçısı olmaları halinde yerli üretim dalının, üreticilerinin geri kalan bölümünü ifade edebileceği belirtilmiş, 38'inci maddesinde ise yürürlükte bulunan dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin etkisiz kılındığını iddia eden yerli üreticiler, iddialarını destekleyen delillerle birlikte yazılı olarak Genel Müdürlüğe başvuruda bulunanda önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasını talep edebileceği, Genel Müdürlüğün teklifi üzerine re'sen de soruşturma açılabileceği 38. maddesinde ise, yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda, Türkiye ile üçüncü bir ülke veya Türkiye ile önleme konu ülkedeki firmalar arasındaki ticaretin gerçekleştirilme şeklinde bir değişikliğin meydana geldiğine ve yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine dair delillerin bulunduğu haller için başlatılacak soruşturmalarda bu Yönetmeliğin, damping, sübvansiyon ve zararın tespitine ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
Dava konusu olayda, 57.04 gümrük tarife pozisyonunda tanımlı "sentetik filament ipliklerinden dokunmuş mensucaat ithalatında ... İthalat İhracat Tekstil Sanayi Anonim Şirketi'nce yapılan başvuru üzerine, 55.13,55.14,55-15 ve 55.16 gümrük tarife pozisyonunda tanımlı "sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucat" ithalatında ise Bakanlık tarafından yapılan değerlendirme sonucu, bu eşyaların ithalatında uygulanan önlemlerin Yönetmeliğin 38. maddesi çerçevesinde etkisiz kılınmasına karşı soruşturma başlatılmış ve soruşturma çerçevesinde elde edilen bilgiler doğrultusunda Yunanistan menşeli olarak beyan edilen ve/veya bu ülke çıkışlı söz konusu eşyaların 2015/3 ve 2019/4 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğler kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli ithalatında uygulanan dampinge karşı önlem ile aynı tutarda dampinge karşı önlemlerin uygulanmasına karar verildiğine dair 2019/5 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ yayımlanarak yürürlüğe konulmuş; Tebliğin Yunanistan'da yerleşik ... SA firmasından yapılacak ithalatlar yönünden iptali istenmiştir.
T.C. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce yapılan soruşturmada; 54.07 Gümrük Tarife Pozisyonunda sınıflandırılan eşyanın ÇHC, Güney Kore, Malezya, Tayland, Çin Tayvanı menşei ithalatında 2002/2 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile yürürlüğe konulan önlemin 2015/3 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile devamına karar verildiği, bu önlemin 2006/30 ve 2015/41 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğler ile sırasıyla Filipinler ve Bulgaristan menşeli eşyaya teşmil edildiği, öte yandan 55.13, 55.14, 55.15, 55.16 GTP'da tanımlı eşyaların ÇHC menşeli ithalatında 2001/2 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ kapsamında uygulanan dampinge karşı önlemin nihai gözden geçirme soruşturması sonucu 2019/4 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile devamına karar verildiği, 2015/40 Tebliğ ile söz konusu eşyalar için uygulanan önlemin, Bulgaristan ve Polonya menşeli ürünlere teşmil edildiği, 2019/1 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ hükümleri kapsamında, soruşturma konusu eşya grupları ithalatında geriye dönük olarak gözetim uygulandığı ortaya konulmuş, 2018/33 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile Yunanistan menşeli söz konusu eşya gruplarının ithalatında yönelik olarak önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma başlatılmış, soruşturma dönemi olarak 01/01/2015 tarihi ile 30/06/2018 tarihleri arasındaki dönem esas alınarak yürütülen soruşturma kapsamında sadece Yunanistan'da yerleşik ... SA tarafından gerekli bilgi ve belgeleri sağlanmak suretiyle işbirliğinde bulunması nedeniyle soruşturma dönemi itibarıyla bu firmanın ithalatının gelişiminin incelenmiş , ... SA adlı firmanın kurulu üretim kapasitesi bulunmadığı, ÇHC menşeli ham kumaş ithal ederek, kumaşı boyama, baskı, apreleme gibi işlemlerden geçirdiği, bitmiş ürün maliyetinin büyük ölçüde ham kumaş maliyetinin oluşturduğu ve firma tarafından yaratılan katma değerin % 15-% 20 oranlarında seyrettiği, eşya gruplarının Yunanistan'dan ithalat değerlerinin soruşturma döneminde gerek miktar gerek tutar bazında önemli oranda arttığı, yine eşyaların toplam ithalat içindeki yapının da artış eğilimi gösterdiği, Yunanistan'dan yapılan ithalatın birim fiyatının ÇHC'den yapılan ithalatın birim fiyatından ve genel ithalat birim fiyatından daha düşük bir seyir izlediği, Trademap veri tabanından edinilen bilgilere göre Yunanistan'ın 2015-2018 döneminde ÇHC ve Bulgaristan'dan ithalatının yüksek oranda artış gösterdiğinin tespit edildiği, bu tespitlerin, yürürlükteki dampinglere karşı önlemlerden kaçınma dışında dışında haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaretin gerçekleştirilme şeklinde bir değişikliğin meydana geldiğine ve Yunanistan menşeli ithalat yoluyla yürürlükteki dampinge karşı önlemin iyileştirici etkisinin azaltıldığına işaret ettiği değerlendirilmiş, 2019/15 sayılı Tebliğ ile ve 2015/3 ve 2019/4 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ'ler kapsamında ÇHC menşei eşyalar için öngörülen tutarda dampinge karşı önlemin yürürlüğe konulmasına karar verilmiştir.
Bu durumda, incelemeye sunulan bilgi ve belgelerle, Trademap veri tabanı verilerden hareketle, Yunanistan'da yerleşik firmalarca edinilen bilgiler doğrultusunda "sentetik filament ipliklerinden dokunmuş mensucat" ve "sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucat" isimli eşyalar için mevcut damping önlemlerinden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucu yürürlükteki dampinge karşı önlemin etkisiz kılındığı ,bu nedenle önlemin iyileştirici etkisinin azaltıldığı sonucuna varılarak, soruşturma konusu eşyaların Yunanistan menşeli/çıkışlı ithalatında ÇHC menşeli eşya için öngörülen önlem ile aynı tutarda dampinge karşı önlemin yürürlüğe konulmasına ilişkin Tebliğin mevzuata uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Yönetmeliğin 18. maddesinde, üreticilerin ihracatçılar veye ithalatçılarla ilişkili bulunmaları veye kendilerinin damping veye sübvansiyona konu olduğu iddia edilen malın ithalatçısı olmaları halinde yerli üretim dalının, üreticilerin geri kalan bölümünü ifade edebileceğinin öngörülmesi karşısında, eşyanın ithalatçısı olması nedeniyle ... İthalat İhracat Tekstil Sanayi Anonim Şirketi tarafından soruşturma başvurusu yapılamayacağı yolundaki iddiaya itibar edilmesine olanak bulunmamaktadır. Diğer taraftan, Yönetmeliğin 38. maddesinde yürürlükte bulan dampinge karşı vergi veye telafi edici verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine dair delillerin bulunduğu haller için başlatılacak soruşturmalarda Yönetmeliğin damping ,sübvansiyon ve zararın tespitine ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlendiğinden, ... İthalat İhracat Tekstil Sanayi Anonim Şirketi'nin soruşturma konusu eşyaların Yunanistan'dan ithalatı nedeniyle zarara uğramasının söz konusu olmadığı neden gösterilerek başvurusunun kabul edilemeyeceği yolundaki iddiaya da itibar edilemez.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
MADDİ OLAY :
Yerli üretici ... İhracat İthalat Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılan başvuru üzerine, Yunanistan Cumhuriyeti menşeli …, …, …, … ve … gümrük tarife istatistik pozisyonlu “sentetik filament ipliklerinden dokunmuş mensucat” ve “sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucat” isimli ticari eşyaların ithalatına yönelik olarak başlatılan ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen önlemlerin etkisiz kılınması soruşturmasının tamamlanması neticesinde, soruşturma konusu ülkeden yapılan ithalatlar için İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2015/3 sayılı Tebliğ kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti menşeli eşya ithalatında uygulanan dampinge karşı önlem ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2019/4 sayılı Tebliğ kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti menşeli eşya ithalatında uygulanan dampinge karşı önlem ile aynı tutarda dampinge karşı önlemlerin yürürlüğe konulması amacıyla dava konusu Bakanlar Kurulu kararının Yunanistan'da yerleşik ... Sa firmasından yapılacak ithalatlar açısından iptali istenilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 19. maddesinde, üretimi birden fazla ülkede gerçekleştirilen eşyanın bir ülke menşeli sayılabilmesi için, o ülkede yeni bir ürün imal edilmesi veya imalatın önemli bir aşamasının ve ekonomik yönden gerekli görülen en son esaslı işçilik ve eylemin o ülkede bu amaçla donatılmış işletmelerde yapılmasının gerektiği, aynı Kanun'un 20. maddesinde, esas amacının, Türkiye tarafından belirli ülkelerin eşyasına uygulanan hükümleri aşmak olduğu tespit edilen veya yapılan araştırma sonucunda hakkında bu yönde bir kanaat oluşan bir işçilik veya işlemle üretilmiş eşyanın, 19. maddeye dayanılarak o ülke menşeli sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun'un, "amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde, bu Kanun'un, ithalatta haksız rekabet hallerinde dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olduğu zarara karşı bir üretim dalının korunması amacıyla yapılacak işlemlere, alınacak önlemlere, gerekli ilke ve uygulama kararlarını verecek bir kurul oluşturulmasına ve bunun görevlerine ilişkin usul ve esasları kapsayacağı hükme bağlanmış, aynı Kanun'un 3. maddesinde, önlem alınmasını gerektiren haller, dampinge konu olan ithalatın Türkiye'de bir üretim dalında maddi zarar tehdidi oluşturması veya bir üretim dalının kurulmasını fiziki olarak geciktirmesi olarak belirlenmiş; 4. maddesinde, İthalat Genel Müdürlüğünün şikayet üzerine veya gerektiğinde resen damping incelemesi yapabileceği, şikayet ve incelemeye ilişkin usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle tespit edileceği, 5. maddesinde, İthalat Genel Müdürlüğünün, şikayet üzerine veya gerektiğinde re'sen verilen bilgi ve belgeler veya mevcut diğer bilgilerin ışığı altında ön incelemeyi yapmak, soruşturma açılıp açılmayacağı hususunda kurula teklif sunmak, soruşturma açılması halinde, soruşturmayı yürütmek ve önlemlerle ilgili kurula teklif sunmakla görevli olduğu, 6. maddesinde, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun, soruşturma sonuçlarını değerlendirmek, bunun gerektireceği tedbirleri almak ve kesin önlem kararını Bakanlığın onayına sunmakla görevli olduğu belirtilmiş; 7. maddesinde yapılan soruşturma sonucunda Kurul tarafından belirlenen ve Bakanlıkça onaylanan damping marjı kadar dampinge konu malın ithalatında dampinge karşı vergi alınacağı, 10. maddesinde, re'sen veya şikayet üzerine yapılan inceleme sonucunda dampinge konu olan ithalatın ve bu ithalattan kaynaklanan zararın varlığı konusunda yeterli delillerin bulunması durumunda soruşturma açılacağı, soruşturmanın usul ve esaslarının Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelik ile tespit edileceği; 13. maddesinde, soruşturma sonucunda dampingli ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu belirlendiğinde, bu zararın önlenmesi amacıyla, Kurulca belirlenen ve Bakanlıkça onaylanarak kesinleşen damping marjı kadar veya zararı ortadan kaldıracak daha az bir oran veya miktarda dampinge karşı vergi alınacağı, yürürlüğe konulan dampinge karşı verginin veya telafi edici verginin geçerlilik süresi, uygulanması, askıya alınması, gözden geçirilmesi ve iadesi ile yürürlükte bulunan önlemlerin etkisiz kılınması halinde yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasların Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit edileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının tanımlar başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, "Önlemlerin Etkisiz Kılınması", yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda, Türkiye ile üçüncü bir ülke veya Türkiye ile önleme konu ülke veya Türkiye ile önleme konu ülkedeki firmalar arasındaki ticaretin gerçekleştirilme şeklinde bir değişikliğin meydana geldiğine ve yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine dair delillerin bulunduğu haller olarak tanımlanmış; aynı Kararın "önlemlerin etkisiz kılınmasının engellenmesi" başlıklı 11. maddesinde ise kesin önlemlerin, yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda etkisiz kılındığının açılacak soruşturma neticesinde belirlenmesi halinde, dampinge karşı vergilerin, önleme konu ülkeden benzer mallar ya da parçaları ile bunların üçüncü ülkelerden ithalatını da kapsayacak şekilde genişletilerek uygulanabileceği, önlemlerin etkisiz kılınmasının engellenmesine ilişkin işlemler ve yürütülecek soruşturmalar ile ilgili usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikte de yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda düzenlemeler yer almış, ayrıca bazı özel durumlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda, "Örnekleme" başlıklı 27. maddesinin 3. fıkrasında, soruşturmanın, bu madde hükmü uyarınca bir örnekleme ile sınırlı tutulduğu hallerde, ayrı ayrı inceleme yapmanın soruşturmayı yürüten makam üzerinde gereksiz bir yük oluşturarak soruşturmanın zamanında tamamlanmasını engelleyecek kadar çok sayıda ihracatçı ve üreticinin bulunduğu haller dışında, başlangıçta seçilmemiş olan ancak gerekli bilgi ve belgeleri zamanında sağlayan ihracatçı veya üreticiler için ayrı bir damping marjı hesaplanacağı, "Önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma" başlıklı 38. maddesinde, yürürlükte bulunan dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin etkisiz kılındığını iddia eden yerli üreticilerin, iddialarını destekleyen delillerle birlikte yazılı olarak Genel Müdürlüğe başvuruda bulunarak önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasını talep edebilecekleri, Genel Müdürlüğün teklifi üzerine re'sen de soruşturma açılabileceği, yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda, Türkiye ile üçüncü bir ülke veya Türkiye ile önleme konu ülke veya Türkiye ile önleme konu ülkedeki firmalar arasındaki ticaretin gerçekleştirilme şeklinde bir değişikliğin meydana geldiğine ve yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine dair delillerin bulunduğu haller için başlatılacak soruşturmalarda bu Yönetmeliğin dampingin, sübvansiyonun ve zararın tespitine ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, bir ürünün Türkiye'ye, ihracatçı ülke iç piyasasındaki cari fiyatından daha düşük fiyatlarla ihraç edilmesi ve bu nedenle yerli üretim dalının ciddi bir zarara uğraması veya zarar tehdidi altında olması durumunda, yapılacak soruşturma sonucunda yeterli bulgular elde edilmesi halinde, söz konusu ürünün ithalinde dampinge karşı vergi öngörülmek suretiyle önlem alınabilecektir. Yürürlüğe konulan önlemlerin etkisiz kılınması durumunda da Yönetmeliğin 38. maddesi uyarınca açılacak soruşturma sonucunda, önlemlerin etkisiz kılındığı sonucuna ulaşıldığı takdirde aynı eşyanın başka ülkelerden ithalinde de önlem uygulanabilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, Ticaret Bakanlığınca yapılan soruşturmada; 54.07 gümrük tarife pozisyonunda sınıflandırılan eşyanın ÇHC, Güney Kore, Malezya, Tayland, Çin Tayvanı menşei ithalatında 2002/2 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile yürürlüğe konulan önlemin 2015/3 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile devamına karar verildiği, bu önlemin 2006/30 ve 2015/41 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğler ile sırasıyla Filipinler ve Bulgaristan menşeli eşyaya teşmil edildiği, öte yandan …, …, …, … gümrük tarife pozisyonunda sınıflandırılan eşyaların ÇHC menşeli ithalatında 2001/2 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ kapsamında uygulanan dampinge karşı önlemin nihai gözden geçirme soruşturması sonucu 2019/4 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile devamına karar verildiği, 2015/40 Tebliğ ile söz konusu eşyalar için uygulanan önlemin, Bulgaristan ve Polonya menşeli ürünlere teşmil edildiği, 2018/33 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile Yunanistan menşeli söz konusu eşya gruplarının ithalatında yönelik olarak önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma başlatıldığı, soruşturma dönemi olarak 01/01/2015 tarihi ile 30/06/2018 tarihleri arasındaki dönem esas alınarak yürütülen soruşturma kapsamında sadece Yunanistan'da yerleşik ... SA tarafından gerekli bilgi ve belgeleri sağlamak suretiyle işbirliğinde bulunması nedeniyle soruşturma dönemi itibarıyla bu firmanın ithalatının gelişiminin incelendiği, ... SA firmasının kurulu üretim kapasitesinin bulunmadığı, ÇHC menşeli ham kumaşı ithal ederek, boyama, baskı, apreleme gibi işlemlerden geçirdiği, bitmiş ürün maliyetinin büyük ölçüde ham kumaş maliyetini oluşturduğu ve firma tarafından yaratılan katma değerin %15-%20 oranlarında seyrettiği, eşya gruplarının Yunanistan'dan ithalat değerlerinin soruşturma döneminde gerek miktar gerek tutar bazında önemli oranda arttığı, yine eşyaların toplam ithalat içindeki miktarının da artış eğilimi gösterdiği, Yunanistan'dan yapılan ithalatın birim fiyatının Çin Halk Cumhuriyeti'nden yapılan ithalatın birim fiyatından ve genel ithalat birim fiyatından daha düşük bir seyir izlediği, Trademap veri tabanından edinilen bilgilere göre Yunanistan'dan yapılan ithalatın 2015-2018 döneminde dampinge karşı önleme tabi olan Çin Halk Cumhuriyeti ve Bulgaristan'dan gerçekleştirilen ithalattan daha yüksek oranda artış gösterdiğinin tespit edildiği, bu tespitlerin, yürürlükteki dampinglere karşı önlemlerden kaçınma dışında haklı nedeni veya ekonomik gerekçesinin bulunmadığı, Yunanistan menşeli ithalat yoluyla yürürlükteki dampinge karşı önlemin iyileştirici etkisinin azaltıldığına işaret ettiği değerlendirilmiş, dava konusu 2019/15 sayılı Tebliğ ile 2015/3 ve 2019/4 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ'ler kapsamında ÇHC menşei eşyalar için öngörülen tutarda dampinge karşı önlemin yürürlüğe konulmasına karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda yer verilen tespitler uyarınca, Yunanistan menşeli olarak beyan edilen ve yukarıda tarife numarası ve ticari adı belirtilen eşyanın, gerçekte Çin Halk Cumhuriyeti menşeli olmasına rağmen, 2015/3 ve 2019/4 sayılı sayılı Tebliğler ile Çin Halk Cumhuriyeti menşeli eşya için getirilen önlemi etkisiz kılmak amacıyla menşe yanıltması yapılmak suretiyle Yunanistan'dan ithal edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, incelemeye sunulan bilgi ve belgelerden edinilen bilgiler doğrultusunda …, …, …, …, … gümrük tarife istatistik pozisyonundaki eşyalar için mevcut damping önlemlerinden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veye ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veye iş sonucu yürürlükteki dampinge karşı önlemi etkisiz kılındığı, bu nedenle önlemim iyileştirici etkisinin azaltıldığı sonucuna varılarak, soruşturma konusu eşyaların Yunanistan çıkışlı ithalatında Çin Halk Cumhuriyeti menşeli eşya için öngörülen önlem ile aynı tutarda dampinge karşı önlemin yürürlüğe konulmasına ilişkin Tebliğ'in mevzuata uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 38. maddesinde, yürürlükte bulunan dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin etkisiz kılındığını iddia eden yerli üreticilerin iddialarını destekleyen delillerle birlikte yazılı olarak Genel Müdürlüğe başvuruda bulunarak önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasını talep edebilecekleri, ayrıca Genel Müdürlüğün teklifi üzerine re’sen de soruşturma açılabileceğinin öngörülmesi karşısında, eşyanın ithalatçısı olması nedeniyle ... İthalat İhracat Tekstil Sanayi Anonim Şirketi tarafından soruşturma başvurusu yapılamayacağına ilişkin iddiaya itibar edilmesine olanak bulunmamaktadır. Diğer taraftan, aynı maddede, yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine dair delillerin bulunduğu haller için başlatılacak soruşturmalarda, Yönetmeliğin damping, sübvansiyon ve zararın tespitine ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlendiğinden, ... İthalat İhracat Tekstil Sanayi Anonim Şirketinin soruşturma konusu eşyaların Yunanistan'dan ithalatı nedeniyle zarara uğramasının söz konusu olmadığı neden gösterilerek başvurusunun kabul edilemeyeceği yolundaki iddia da hukuki dayanaktan yoksundur. Davacının, ... SA firmasının anılan soruşturma için işbirliğinde bulunduğu, dolayısıyla ayrı bir damping marjının hesaplanması gerektiği yolundaki iddiasına ilişkin olarak, söz konusu Yönetmeliğin 27. maddesi uyarınca soruşturmanın örnekleme ile sınırlı tutulduğu hallerde işbirliğine gelen ihracatçı veya üreticiler için ayrı bir damping marjı hesaplanacağının düzenlendiği ve somut olayda soruşturmanın örnekleme usulü ile gerçekleştirilmediği dikkate alındığında, anılan iddiaya itibar edilmesi imkanı yoktur. 4458 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yer alan, esas amacının, Türkiye tarafından belirli ülkelerin eşyasına uygulanan hükümleri aşmak olduğu tespit edilen veya yapılan araştırma sonucunda hakkında bu yönde bir kanaat oluşan bir işçilik veya işlemle üretilmiş eşyanın, 19. maddeye dayanılarak o ülke menşeli sayılmayacağına dair hüküm göz önüne alındığında, davacı tarafından ileri sürülen ... SA firmasından gerçekleştirilen ithalatlarla ilgili olarak Yunanistan'ın yetkili makamlarından alınan menşe şahadetnamelerinde eşyaların Yunanistan menşeili olduğunun belirtildiği, gümrük idaresince yapılan yurtdışı araştırması ve sonradan kontrollerde de bu durumun ortaya konulduğu yolundaki iddianın da hukuki dayanağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay Vergi Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.