Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1142
Karar No: 2020/7587
Karar Tarihi: 22.12.2020

Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1142 Esas 2020/7587 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında \"2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme\" suçundan açılan davanın sonucunda mahkumiyet hükmü verilmiştir. Sanık suçlamayı kabul etmemiş ve kendisine iş vereceğini söyleyen kişilerin noterde işlem yaptırdıklarını ardından hakkında davaların açılmaya başladığını belirtmiştir. Ancak, vergi dairelerinden suça konu faturaların temin edilmesi ve sanık tarafından bildirilen kişilerin faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri sonucunda eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı bulunmuştur. Ayrıca, aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin incirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmemiştir. Bu nedenlerle hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nin 43. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2019/1142 E.  ,  2020/7587 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suçlamayı kabul etmediğini, kendisine iş vereceğini söyleyen kişilerin sigorta için noterde işlem yaptırdıklarını ardından hakkında davaların açılmaya başladığını sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
    1-İlgili vergi dairelerinden suça konu faturaların temin edilmesi, sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve başka bir kişiye ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekilme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
    2-Sanık tarafından bildirilen kişinin de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ve bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da bildirdiği kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
    b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
    c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
    4-Kabule göre de;
    a)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin incirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
    b)5237 sayılı TCK‟nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun‟un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi