Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/15-1415
Karar No: 2013/462

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/15-1415 Esas 2013/462 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/15-1415 E.  ,  2013/462 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname :2010/ 319237
    Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
    Mahkemesi  : SALİHLİ 3. Asliye Ceza
    Günü : 22.07.2010
    Sayısı : 67-367

    Mala zarar verme suçundan sanıklar A.C. S. ve G. Ü."ın beraatına ilişkin, Salihli 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.07.2010 gün ve 67-367 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 12.04.2012 gün ve 3116-34573 sayı ile;
    "Katılan U. K."ın sanıkları olay günü saat 15.00 sıralarında hayvanların bulunduğu ahırın yanında; tanık A. A."ın sanıkları saat 17.00 sıralarında ahırın bulunduğu istikametten hayvanları getirirken; tanık E. Ö."in sanık A.C."ı ahırın penceresinden çıkarken gördüğünü söylemeleri, suça konu hayvanların zehirlenerek öldüklerinin kesin olması, sanıkların beyanlarında kısmi çelişkinin bulunması, ahır civarında sanıkların fuhuş yaptıklarından bahisle katılanın şikayeti nedeniyle sanıklar arasında husumet olması karşısında, sanıkların mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 10.05.2012 gün ve 319237 sayı ile;
    "...Tüm dosya kapsamına ve yapılan yargılamaya göre, katılanın zehirlenme sonucu ölen hayvanlarının başkası tarafından zehirli madde verilerek zehirlendiğinin sabit olmadığı gibi, katılanın soyut iddiası, aralarında husumet bulunan ve bu nedenle ifadesine itibar edilemeyecek olan tanık E. Ö."in ifadesi, sanıkları sadece kendi hayvanlarını katılanın ahırının bulunduğu mevkiiden saat 17.00-17.30 sıralarında getirirken gören tanık A. A."ın beyanının, sanıkların katılan U. K."ın 5 adet büyükbaş hayvanını zehirlemek suretiyle, atılı suçu işlediklerinin kabulü ve bu suçtan cezalandırılmaları için yeterli, hertürlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil olarak kabul edilemeyeceği" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvururarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesince 08.11.2012 gün ve 12189-43955 sayı ile; oyçokluğuyla itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İtirazın kapsamına göre inceleme, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; sanıkların mala zarar verme suçunu işleyip işlemediklerinin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Sanıklar A.C. ve G.ın Manisa ili Salihli ilçesi .....köyünde aralarında evlilik olmaksızın beraber yaşadıkları, aynı köyde ikamet eden katılan U."un A.mevkiinde hayvanlarının bulunduğu besihanesinin olduğu, olaydan 20-25 gün önce katılanın besihanenin etrafında fuhuş yaptığı iddiasıyla sanık G. hakkında ihbarda bulunduğu, olay günü saat 15.00 sıralarında hayvanlarına ot ve su verdikten sonra evine giden katılanın  yaklaşık 1-1,5 saat sonra besihaneye geri döndüğünde 8 adet hayvandan 5 tanesini ölü olarak bulduğu, olay yerine gelen ve duruşmada da tanık olarak dinlenen veteriner hekim tarafından hayvanların zehirlendiklerinin tespit edildiği,
    Olay yerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen tutanakta; 2 adet inek, 1 adet gebe düve, 1 adet 6 aylık dana ve 1 adet 3 aylık buzağı olmak üzere toplam 5 adet büyükbaş hayvanın ahır içerisinde ölmüş oldukları ve ahırın çevresinde herhangi bir ilaç kabı veya şüpheli bir cisme rastlanılmadığının belirtildiği,
    Olay yerinde inceleme yapan veteriner hekim M.B.tarafından düzenlenen 01.08.2009 tarihli ekspertiz ve kıymet takdir tutanağında; hayvanların akut insektisit zehirlenme ile öldüğü, almış olduğu anemnez bilgileri ile hayvanların yarım saat içerisinde zehirlendiği, bu zehirlenmenin zirai ilaçla gerçekleştiği bilgilerine yer verildiği, 
    Tanık E. Ö.Salihli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/759 esas sayılı dosyasında sanık A.C."a yönelik 01.07.2009 tarihinde işlemiş olduğu sair tehdit suçundan mahkumiyetine karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Katılan aşamalardaki beyanında; ...... mevkiinde bulunan ahırının çevresinde sürekli olarak koyunlarını otlatan G."ın besihanenin olduğu yere yabancı erkekleri getirdiği için kendisini uyardığını, ancak bu şahsın uyarıları dinlemeyip yabancı erkeklerle besihanenin bulunduğu bölgeye gelmeye devam etmesi üzerine olaydan 20 gün kadar önce 156 jandarma imdat telefonunu arayarak sanık G."ın fuhuş yaptığından bahisle şikayetçi olduğunu, ancak jandarmanın olay yerine gelip durumu tespit etmediğini, şikayet ettiğini sanık G."a söyleyince sanığın kendisine “ben senin canını yakmasını bilirim” dediğini, olay günü biçtiği otları hayvanlarına verdiğini, bu sırada besihanenin arkasından sesler geldiğini duyunca baktığında sanıkların gölgede oturup fısıldaşarak konuştuklarını gördüğünü, akşamüzeri yeniden besihaneye gittiğinde 5 adet büyükbaş hayvanın zehirlenmek suretiyle öldüğünü tespit ettiğini, kendisini şikayet ettiği için sanık G.ve beraber yaşadığı diğer sanık tarafından hayvanlarının zehirlenerek öldürüldüğünü düşündüğünü belirtmiş,
    Tanık E.Ö. aşamalarda özetle; olay günü saat 16.00 sıralarında katılan U."un .....köyü ......mevkiindeki besihanesinin yanından geçtiği sırada, sanık A. C."ın katılanın besihanesinin sol tarafında bulunan pencereden çok heyecanlı ve telaşlı bir şekilde çıktığını ve ormanlık alana doğru gittiğini, biraz ileride de sanık G."ı koyunlarının başında beklerken gördüğünü söylemiş,
    Tanık A. A. aşamalarda özetle; olay günü katılanla birlikte hayvanları için ot biçtiklerini, bu otları aynı gün kendi hayvanlarına yedirdiğini ve hayvanlarına herhangi bir şey olmadığını, aynı gün saat 17.00-17.30 sıralarında sanıkları koyunlarını A... mevkiinde bulunan katılanın besihanesinin bulunduğu taraftan getirirken gördüğünü, sanıkların kendisine selam vererek gittiklerini, iki saat kadar sonra da katılanın hayvanlarının zehirlendiğini duyduğunu dile getirmiş,
    Mahkemede savunma tanığı olarak dinlenen A. G. beyanında; dava konusu olaya ilişkin bir bilgisinin olmadığını,  olay günü  saat 15.00-16.00 arasında  sanık A.."ın kahvehaneye gelerek yanına oturduğunu,  bunun dışında bir bilgisinin olmadığını ifade etmiş,
    Tanıklar G. ve V.ile müşteki olarak dinlenen S. beyanlarında; olayın ertesi günü ölen hayvanları gömmek için götürdükleri yerde karınlarını bıçakla açıp baktıklarında mor renkli ekmek parçalarının çıktığını gördüklerini dile getirmişlerdir.
    S. G. kolluk ifadesinde; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, olay günü evinde olduğunu, saat 19.00 sıralarında diğer sanık ile beraber hayvanları otlatmaya götürdüklerini, olayın olduğu saatlerde kesinlikle ..... mevkiinde bulunmadıklarını, zaten sıcaktan dolayı gündüz saatlerinde hayvan otlatılamayacağını belirtmiş,
    Mahkemedeki beyanında ise; atılı suçlamayı kabul etmediğini, olay günü hayvanları otlatıp saat 19.00 sıralarında eve döndüğünü, yolda diğer sanık ile karşılaştığını söylemiş, çelişki nedeni ile sorulunca soruşturma aşamasındaki ifadesinin doğru olduğunu ifade etmiş,
    Sanık A. C. kolluk beyanında; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, saat 15.00 sıralarında kahvehanede olduğunu, saat 19.00 sıralarında diğer sanık ile beraber hayvanları otlatmaya götürdüklerini, olayın olduğu saatlerde kesinlikle .... mevkiinde bulunmadıklarını, zaten sıcaktan dolayı gündüz saatlerinde hayvan otlatılamayacağını söylemiş,
    Mahkemedeki  beyanında ise; suçsuz olduğunu,  tanık A.A." ın beyanını kabul etmediğini, hayvanları katılanın ahırının oradan götürmediklerini, ayrıca kendisinin G. ın yanına sonradan gittiğini savunmuştur.
    5237 sayılı TCK’nun 151. maddesinde;
    "(1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
    (2) Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hâle getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" şeklinde mala zarar verme suçunun basit şekli düzenlenmiş, 152. maddede ise suçun nitelikli halleri sayılmıştır.
    Mala zarar verme suçunun gerçekleşmesi için failin, başkasına ait taşınır veya taşınmaz bir mala TCK’nun 151. maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden herhangi biriyle zarar vermiş olması gerekmektedir. Seçimlik hareketler maddenin birinci fıkrasında;  “kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hâle getirmek veya kirletmek” şeklinde, ikinci fıkrasında ise "sahipli hayvanı öldürmek, işe yaramayacak hale getirmek veya değerinin azalmasına neden olmak" şeklinde belirtilmiştir.
    765 sayılı TCK döneminde kabul edildiği gibi, 5237 sayılı TCK döneminde de geçerli olduğu üzere, mala zarar verme suçu genel kastla işlenebilen bir suçtur, suçun oluşması için failin belirli bir amaç yada saikle (özel kast) hareket etmesine gerek yoktur. Nitekim Ceza Genel Kurulunun 17.12.1984 gün 198-436 sayılı kararında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
    Mala zarar verme suçunun manevi unsuru ile ilgili olarak öğretide de; "Bu suçun oluşması için,  failde özel kast daha doğru bir ifadeyle zarar verme amacı aranmaz" (Nevzat Toroslu Ceza Hukuku Özel Kısım, 2005, s.157-158) "mala zarar verme suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Failin suçun maddi unsurundaki hareketleri bilmesi ve neticeyi gerçekleştirmek istemesi yeterlidir" (İsmail Gürocak, Türk Ceza Kanununda "Mala Zarar Verme" ve "İbadethane ve Mezarlıklara Zarar Verme" suçları, TBB Dergisi, 2011) şeklinde görüşlere yer verilmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Aşamalarda istikrarlı bir şekilde ve bir biriyle uyumlu olacak surette anlatımda bulunan katılanın saat 15.00 civarında sanıkları olay yerine yakın bir yerde hayvan otlatırken gördüğünü belirtmesi,  sanıklarla arasında husumet bulunmayan tanık A. A."ın saat 17.00-17.30 sıralarında  katılanın besihanesinin bulunduğu taraftan sanıkları hayvanlarını getirirken gördüğünü ifade etmesi, tanık E."un da  eylemin gerçekleştirilme zamanına uygun olacak şekilde saat 16.00 civarında sanık A.C."ı katılan U."un besihanesinin penceresinden telaşlı bir şekilde çıkıp biraz ileride hayvan otlatan diğer sanık G." ın yanına gittiğini söylemesi, bilirkişi ve tanık beyanlarına göre hayvanların zehirlenmek suretiyle öldüklerinin belirlenmesi, olaydan kısa bir süre önce sanıklardan G." ın olay yeri çevresinde fuhuş yaptığı iddiasıyla katılan tarafından şikayet edilmesi nedeniyle  aralarında husumet doğması  ve bu bağlamda sanık G."ın katılan U."a hitaben “ben senin canını yakmasını bilirim” şeklinde beyanda bulunması, sanıkların aşamalarda yaptıkları savunmalarının birbiri içerisinde ve kendi aralarında çelişki oluşturması hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların katılana ait hayvanları haksız yere öldürmek suretiyle mala zarar vermek suçunu işlediklerinin kabulü gerekmektedir.
    Bu itibarla, Özel Dairece verilen bozma kararı isabetli olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Genel Kurul Üyesi; "sanıkların üzerine atılı mala zarar verme suçunun sabit olmadığı, dolayısıyla itirazın kabul edilerek yerel mahkeme hükmünün onanması  gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.11.2013 günü yapılan müzakerede oyçokluğu ile karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi