Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1170
Karar No: 2021/1144
Karar Tarihi: 24.03.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1170 Esas 2021/1144 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/1170 E.  ,  2021/1144 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    K A R A R -
    Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ceza-i şart, eksik iş bedeli ve kira tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı ve dahili davalı tereke tasfiye memuru vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesince verilen 18.09.2019 gün ve 2016/7031 Esas, 2019/3681 Karar sayılı ilamı ile onanmış, onama ilamına karşı davalılar ve dahili davalı tasfiye memuru karar düzeltme talebinde bulunmuştur.Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ... ve kardeşleri ile davalı yüklenici ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede müvekkiline satış bedeli olarak inşaatın 4. kattaki normal bir dairenin verileceğinin ve yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmeyen tarafın karşı tarafa cezai şart olarak 10.000,00 TL ödeyeceğinin belirtildiğini, davalının sözleşme konusu edimlerini tam olarak yerine getirmediğini ileri sürerek sözleşmenin tam olarak ifası için gerekli 20.000,00 TL ve ceza-i şart bedeli 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL"nin kira yönünden hesaplanacak müspet zararın yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davanın reddini istemiş, dava sırasında müteveffa olmuş, mirasçıları mirası reddettiğinden davaya tasfiye memuru tarafından devam edilmiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde inşaatın 01.05.2005 tarihinden itibaren 18 ayda bitirilip teslim edileceğinin taahhüt edildiği, sözleşme şartlarına uymayan tarafın 10.000,00 TL ceza ödeyeceğinin belirlendiği, davacının tapuda devir yükümlülüğünü yerine getirdiği halde, davalı müteahhidin alınan bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere eksik yaptığı işler bedelinin 16.400,00 TL olduğu, sözleşmeye göre inşaatın 01.11.2006 tarihinde bitirilmesinin taahhüt edilmesine rağmen 2008 yılında yaptırılan tespitte dahi halen %50"sinin bitirilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 10.000,00 TL cezai şart bedeli, 16.400,00 TL sözleşmenin ifası için gereken bedel ve 6.401,00 TL kira kaybı olmak üzere toplam 32.801,00 TL nin dava tarihi olan 03/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve tapu iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, def"i değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmalıdır. Nitekim Dairemizin 30.05.2019 tarihli, 2019/1144 Esas ve 2019/2622 Karar sayılı ilâmında da bu kurallara işaret edilmiştir.
    Yargıtay HGK"nın 27.11.2013 gün ve 2013/439 Esas ve 2013/1595 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
    Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında; davalı ... dava açıldıktan sonra 19.07.2011 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/68 Tereke sayılı dosyasında TMK"nun 612. maddesine göre “ En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir” düzenlemesi bulunmaktadır. Muris ..."un mirası kayıtsız ve şartsız red edilmiş olduğundan terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ve ... Barosu Avukatlarından Av. ..."ün tereke tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Mahkemece tereke tasfiye memurunun davaya katılımı sağlanmışsa da karar başlığında dahili davalı gösterilen ...’ün tereke tasfiye memuru olduğu belirtilmemiş ve davalı ... vefat ettiği için karar başlığında davalı olarak gösterilen ... mirasçıları olan davalılardan tahsile ilişkin hüküm kurulmuştur. Dava, mahiyeti itibariyle alacak istemine ilişkin olup, davalının vefatı ve mirasçılarının tümünün mirası reddetmesi nedeniyle davalı terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi cihetine gidilmesinden dolayı dava kayıt kabul davası niteliğine dönüşmüştür. Bu durumda mahkemece davaya kayıt kabul davası olarak devam edilip karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulü ile mirasın reddinden sorumlu taraf sıfatı bulunmayan davalılardan tahsiline ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalı tereke tasfiye memurunun ve davalıların karar düzeltme itirazları bu aşamada incelenmeksizin hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 18.09.2019 gün, 2016/7031 Esas, 2019/3681 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün re"sen BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı tereke tasfiye memurunun ve davalıların karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz başvuru harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde davalılar ile dahili davalı ..."e iadesine,24.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi