16. Hukuk Dairesi 2016/12857 E. , 2020/3261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi (Köyü) çalışma alanında bulunan 305 parsel sayılı 334650 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı çalışma alanında bulunan 49 parsel sayılı taşınmazın (zilyetlik yoluyla iktisabı mümkün olan 20 dönümün) miktar fazlası olduğu belirtilerek palamutlu mera niteliğiyle davalı ... adına tespit edildikten sonra, Kadastro Komisyonunca, Hazine adına ... tarla niteliğiyle tespitine karar verilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacılar ... ve ... ise, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitinin iptali ile murislerinin mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında davacı ... ile davacı ..."ın ölümleri nedeniyle dava mirasçıları tarafından takip edilmiştir. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın açtığı davanın kısmen kabulüne, davacılar ... ve ..."ın açtıkları birleşen davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 305 parsel sayılı taşınmazın 24.07.1989 tarih 286 sayılı komisyon kararının iptaline, taşınmazın tamamı 334.650 pay kabul edilerek; taşınmazın (227.080,00 metrekaresine tekabül eden) 227080/334650 payın Hazine adına, (80.000,00 metrekaresine tekabül eden) 80000/334650 payın (... ve ...kızı 1866 doğumlu) ölü ... adına, (27.570,00 metrekaresine tekabül eden) payın ölü ... mirasçılarına ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/195 Esas, 1986/264 Karar sayılı veraset ilamının arazilerde uygulanacak hisse oranlarına göre hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... Çavuş mirasçıları adlarına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere ve kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davacı ...’ın dayandığı Teşrinsani 1288 tarih ve 614 ve 619 sıra numaralı tapu kayıtlarının miktarına itibar edilerek dava konusu taşınmazı kapsadığı, taşınmazın davacı ... ile ... tarafından müştereken kullanıldığı, ... mirasçıları yararına zilyetlik ile kazanım şartlarının sağlandığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına, usul ve Yasa’ya uygun bulunmamaktadır. Davacı ...’ın dayandığı Teşrinsani 1288 tarih ve 614 sıra numaralı tapu kaydı, “..., ..., ...”, Teşrinsani 1288 tarih ve 619 sıra numaralı tapu kaydı ise, “Çeşme, Sahibi Senetler” hudutlarını içermekte olup, söz konusu tapu kayıtları Mahkemece ayrı ayrı yapılan keşiflerde yerel bilirkişilerden sorularak uygulanmaya çalışılmış, 14.6.1991 tarihinde yapılan keşifte dinlenen tek yerelbilirkişi tapu kayıt hudutlarından “...” hudutlarını bilmediğini, 18.6.1999 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler tapu kayıt hudutlarından “...” hudutlarını bilmediklerini, 10.5.2000 ve 13.5.2009 tarihlerinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler ise “...” hudutlarını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Her ne kadar, 12.06.2015 tarihinde yapılan son keşif sonrasında fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, yerelbilirkişilerin gösterdikleri hudutlar itibariyle dava konusu taşınmazın davacı ...’ın dayanağı tapu kayıtları kapsamında kaldığı belirtilmiş ise de, bu bilirkişilerin tapu kayıtlarının hudutlarını net olarak gösterememiş olmaları nedeniyle, tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsadığının kesin olarak kanıtlandığından söz edilemez. Öte yandan davacı tarafın, dava konusu taşınmazda ekonomik yarar sağlayan zilyetliğinin bulunduğu da kanıtlanamamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi neticesi kısmen kabul kararı verilmiş olması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.