Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/2820
Karar No: 2021/2909
Karar Tarihi: 31.05.2021

Danıştay 10. Daire 2016/2820 Esas 2021/2909 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2820
Karar No : 2021/2909

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …

8- …

VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılardan ...'un eşi, diğerlerinin annesi olan ...'un, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu B-2 koğuşunda tutuklu bulunduğu esnada, 13/11/2014 tarihinde kendisini eşarp ile asmak suretiyle intihar ederek hayatını kaybetmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle davacılardan ... için 100.000,00 TL, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplamda 450.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/11/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; intihar olayı ile ilgili olarak başlatılan adli soruşturma kapsamında gerçekleştirilen ölü muayenesi ile yapılan otopsi sonucuna göre, intihar eden tutuklu ...'un vücudunda ası izi dışında herhangi bir suç unsuru bulunmadığından, ölümünün asıya bağlı solunum durması sonucu gerçekleştiğinin tespit edildiği, dolayısıyla şahsın intihar sonucunda hayatını kaybettiğinin sabit olduğu anlaşılmakla birlikte, Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan adli soruşturma ve cezaevi infaz ve koruma personeli hakkında yapılan idari soruşturma kapsamında alınan tüm tanık ifadeleri ile dosyada bulunan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden, ...'un tutuklu kaldığı süre içerisinde intihar eğilimi göstermediği, intiharı ima edici herhangi bir söz ya da davranışının bulunmadığı, intihar hazırlığının ve intihar olayının gerçekleşeceği noktasında en ufak bir emarenin bulunmadığı, intihar ederken kullandığı eşyaların da insani ihtiyaçların karşılanması amacıyla zorunlu olarak verilen malzemeler arasında olduğu göz önüne alındığında, davalı idare tarafından intihar olayını engelleme konusunda gerekli önlemlerin alınmadığı ve intihar eylemi nedeniyle davalı idarenin kusurlu olduğu sonucuna ulaşmak mümkün olmadığından, idareye atfedilebilecek bir hizmet kusuru bulunmadığı gibi idarenin kusursuz sorumluluğuna gidebilmek için gerek doktrinde gerekse de yargı içtihatlarında öngörülen şartların iş bu davada oluşmadığı sonucuna varıldığından, olayda idarenin manevi tazmin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; davalı idarenin, yaşam hakkının korunması konusunda almış olduğu tedbirlerin yetersiz olduğu, olayın yaşandığı zamanda nöbetçi olan davalı idare personelinin nöbet görevini gereğince yerine getirmediği, intihar eyleminin cezaevi personelinin gözetiminde olan bir noktada gerçekleştiğinden, yakınlarının ölümünde davalı idarenin hizmet kusuru sebebiyle sorumlu olduğu ileri sürülerek hukuka aykırı kararın temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra; dava dilekçesinde vefat eden ...'un eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'un, görülmekte olan tam yargı davasını davacılar olarak vekilleri aracılığıyla açtıkları anlaşılmakla birlikte, temyizen incelenen Mahkeme kararının davacılar kısmında, anılan davacıların yanı sıra ...'un ismine de davacı olarak yer verildiği, ancak istem özetinde ve gerekçeli karar metninde davacıların isimleri ile talep edilen tazminat miktarlarına dava dilekçesi ile uyumlu olarak yer verildiğinden, davacılar kısmında ...'un adına sehven yer verildiği anlaşılarak, söz konusu maddi hata, kararın esasını etkileyecek nitelikte görülmemiş; aynı şekilde, dava dilekçesinde davacılar arasında ismi bulunmayan ...'un adına, temyiz dilekçesinde davacılar arasında yer verildiğinin de görüldüğü, anılan kişinin esasen davacılar arasında yer almadığından, temyiz incelemesi vefat eden ...'un eşi ... ile yukarıda ismi verilen çocukları yönünden yapılmak suretiyle, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/05/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların eşi/anneleri olan ...'un, kızı ...'un 03/04/2014 tarihinde intihar ederek vefat ettiği olayla ilgili olarak yapılan adli soruşturma sonucunda, "Başkasını intihara yönlendirme halinde intiharın gerçekleşmesi" suçunu işlediği iddiasıyla ... Sulh Ceza Mahkemesinin ... ve … sayılı kararı ile tutuklanarak cezaevine konulduğu; ceza infaz kurumunda … Blok ... koğuşunda bulunduğu; 13/11/2014 tarihinde koğuşun tuvalet, banyo ve mutfak kısımlarından yatakhanenin olduğu bölüme çıkan merdivenlerin karşısında bulunan yangın panosu yanındaki duvara monteli yangın su borusunun "T" şeklindeki kısmına iki adet başörtüsü ve bir bez parçasını ip şekline getirerek kendisini astığı, aynı koğuşta bulunan diğer tutukluların müteveffayı sabah 06.15 sıralarında asılı vaziyette görmeleri üzerine görevlilere haber verildiği; olayla ilgili ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma dosyasında bulunan Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağına göre, "kişinin asıya bağlı mekanik asfiksi" sonucu hayatını kaybettiğinin anlaşıldığı ve olayın intihar olarak kayıtlara geçtiği, intiharın gerçekleşmesinde herhangi bir kimseye suç, kusur ve ihmal isnat edilemeyeceğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; intihar etmek suretiyle vefat eden ...'un tutuklu bulunma nedeninin, öz kızının intihar ederek hayatını kaybettiği olayda intihara yönlendirmek suçunu işlediği iddiasından kaynaklandığı; bu sebeple, ...'un isnat edilen fiilden kaynaklı olarak intihara meyilli olabileceği yönünden riskli bir tutuklu olduğunun açık olduğu; yaşam hakkının korunması bağlamında negatif yükümlülükleri olduğu gibi pozitif yükümlülüklerinin de olduğu tartışmasız olan idarenin, ceza infaz kurumlarında tutuklu yahut hükümlü bulunan kişilerin vazgeçilmez ve devredilmez bir hak olan yaşam haklarının korunmasında ceza infaz kurumunun fiziksel yapısının düzenlenmesinde, olası riskli yapı ve donatıların bertaraf edilmesinden sorumlu olduğu değerlendirilmektedir.
Dosyada mevcut 13/11/2014 tarihli Olay Yeri İnceleme Raporu Formuna göre intihar eyleminin, tutukluların koğuş alanı içinde kalan bölümde olduğu, olay yeri krokisi ve formundaki tespitlerden anlaşıldığı üzere, yangın panosu yanında bulunan yangın su borusunun ası suretiyle intihar etmeye oldukça elverişli bir biçimde konumlandığı; nitekim, ...'un da tutuklular için yasaklı olmayan gündelik eşyalarla yangın su borusunun duvara bağlandığı kısımda bulunan "T" şeklindeki alanı kullanarak intihar eylemini gerçekleştirdiği görülmektedir.
Bu durumda; yukarıda aktarıldığı şekliyle gerçekleşen intihar sonucunda ...'un hayatını kaybettiği olayda davalı idarenin, vefat edenin tutulduğu koğuşta intihar eylemi için kullanılabilecek elverişli fiziksel ortam bulunması sebebiyle, hizmet kusurunun bulunduğu; idarenin hizmet kusuru sonucunda davacıların manevi zararlarının, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi de gözetilmek suretiyle, manevi tatmin sağlayacak, idarenin kusurunu ve müterafik kusur durumunu ortaya koyacak makul bir tutarın ödenmesine karar verilerek giderilmesi gerektiğinden, davacıların temyiz isteminin kabulü ile, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması oyuyla, aksi yöndeki Daire kararına katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi