Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4174 Esas 2019/3990 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4174
Karar No: 2019/3990
Karar Tarihi: 02.10.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4174 Esas 2019/3990 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/4174 E.  ,  2019/3990 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı borçlu ... İnş. Müh. Pet. Gaz. Elekt. Mob. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yaptığıkları icra takibi sonucunda borçlunun aracı haciz edilerek paraya çevrildiğini, düzenlenen sıra cetvelinde icra müdürlüğünce birinci sıranın davalı ..."a verdiğini, davalı ile borçlu arasındaki senet ve takibin muvazaalı olduğunu ileri sürerek ... İcra Müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinde ilk sıranın davalı ..."a ödenmesine ilişkin olarak verilen kararın iptalini, davalı ..."a isabet eden hissenin üçüncü sıradaki müvekkiline tevdiini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı-alacaklının alacağının davacı-alacaklının alacağından daha önce doğduğu, bu haliyle eldeki davada muvazaalı bir tasarruftan söz etmenin mümkün olmadığı, borçlu tarafından muvazaa iddiası olduğu öne sürülen takip dosyasında sürelerden feragat veya haczin borçlunun beyanı üzerine konulması gibi muvazaayı destekler nitelikte işlemler de yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava sıra cetveline itiraz davasıdır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü alacağına itiraz edilen alacaklıya düşer. Alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Senetler ancak tarafları ve onların cüz"i ve külli halefleri yönünden kesin delil niteliğinde olup, davacı üçüncü kişi bakımdan bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez. Somut olayda, mahkemece kolluk araştırması yapılarak davalı ile borçlu arasında ticari ilişkinin olduğu kanaatine varılmışsa da hukuk davalarında resen delil toplanması mümkün bulunmadığından kolluk tahkikatıyla davalıyla borçlu arasında ticari ilişki bulunduğunun tespitinin yapılması hukuk davalarındaki resen delil toplanması yasağına aykırıdır. Bu nedenle mahkemece aleyhine davalı ...’a alacağının doğma sebebi sorularak varsa ticari kayıtlarında inceleme yapılıp davacı alacağının doğum tarihi ile de karşılaştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken yukarıdaki ilkelere aykırı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.