10. Ceza Dairesi 2020/15843 E. , 2020/8898 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : MERSİN 5. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanıklar ...,...,... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin hükmedilen cezanın süresine göre; sanıklar ...,... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra olması ve hükmedilen cezaların süreleri dikkate alınarak, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nun 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Sanıklar ...,... hakkında TCK"nın 188/3 ve 4 ve 43/1. maddeleri uyarınca hükmedilen “11 yıl 3 ay” hapis cezasından aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılırken, “9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası” yerine, hesap hatası sonucu “9 yıl 4 ay ” olarak eksik hapis cezası tayin edilmesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ..."in adli sicil kaydında yer alan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 29/12/2008 tarih, 2007/540 -2008/366 sayı ile TCK"nın 188/3-4, 39, 62 ve 53. maddeleri uyarınca "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan verilen "3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 40 TL adli para cezasına" ilişkin 16/03/2010 tarihinde kesinleşen ve 08/04/2012 tarihinde infaz edilen ilam gereği, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
./..
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 10. maddesi ile yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile, hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Sanık hakkında kurulan ve resen de temyize tabi olan 09/07/2015 tarihli hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi"nin 01/03/2018 tarihli, 2017/6679 esas ve 2018/1219 karar sayılı ilamı ile sanık lehine bozulduğunun anlaşılması karşısında; 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326. maddesinin 4. fıkrasında; "Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz." şeklindeki düzenleme gereğince 09/07/2015 tarihli hükümle sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca 20 eşit taksitte tahsiline karar verilmesinin sanık bakımından kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonucu sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının "10 eşit taksitle tahsiline" karar verilmesi,
b)Hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 10. maddesi ile TCK’nın 53/3. fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nun 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
a)Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasında yer alan, "10 eşit taksit halinde" ibaresinin çıkarılarak, yerine " 20 eşit taksit halinde" ibaresinin yazılması,
b)TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli iptal kararı ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 10. maddesi ile TCK’nın 53/3. fıkrasında yapılan değişiklikten sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
14/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.