Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/53 Esas 2015/75 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/53
Karar No: 2015/75
Karar Tarihi: 26.03.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/53 Esas 2015/75 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık ile katılan arasında ticari ilişki bulunmaktadır. Sanık çeki imzalamaya yetkisi bulunan babasının muafakati ile suça konu çekleri imzalamıştır. Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için hileli davranışların bulunması gerekmekte, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suç oluşturabilir. Ancak bu durum, bankanın olağan faaliyetleri nedeniyle ürettiği maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılması ya da olağan faaliyetlerinden hileli yollarla yararlanılması durumunda geçerlidir. Mağdurun kimliği nitelikli halin oluşumu bakımından önem arz etmemektedir. Bu durumda, yapılan yargılamalar sonucunda sanık beraat etmiştir.
TCK'nın 158/1-f maddesi dolandırıcılık suçunun banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması durumunu düzenlemektedir. Dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten süjelerden hileli araçlar kullanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Suçun mağdurunun kim olduğunun nitelikli halin oluşumu bakımından ayrıca bir önemi bulunmamaktadır. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu maddeler uygulanamayacaktır.
23. Ceza Dairesi         2015/53 E.  ,  2015/75 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
    Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir.
    Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten süjelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Suçun bu nitelikli halinin oluşabilmesi için, bankaya ait mal ve hizmetler ile fonksiyonlarının kullanılması yeterli olup suçun mağdurunun kim olduğunun nitelikli halin oluşumu bakımından ayrıca bir önemi bulunmamaktadır. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanık ile katılan arasında olay tarihinden önce de ticari ilişkinin bulunduğu, sanık ..."in babası ... ile birlikte atacağı imza ile şirket adına işlem yapmaya yetkili olmasına rağmen ..."in zımni muvafakati ile üç adet çeki düzenleyerek katılan şirkete posta ile gönderdiği ve karşılığında ürün aldığı, çek bedellerini ödemediği ve katılanları dolandırdığı iddia edilen olayda; sanığın çek imzalamaya yetkisi bulunan babası ..."in muafakati ile suça konu çekleri imzalamış olması nedeniyle mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.