7. Hukuk Dairesi 2014/15802 E. , 2015/255 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : KDZ.Ereğli 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 07/08/2014
Numarası : 2014/127-2014/40
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirtilen davacı işçi feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise rasyonel iş yönetimi ilkesi gereğince süreklilik arz eden işgücü fazlalıklarının tasfiye edilmesinin zorunlu olduğunu ve emekli olma/emekliliğinin gelmiş olmasının fesihte sosyal seçim ölçütü olarak kullanıldığını, işletmesel karara dayanan fesihlerde emekliliğin geçerli neden teşkil ettiğini ve davacının tüm hakedişleri ödenerek işletmenin gereklerinden kaynaklanan geçerli nedenle iş akdinin feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının 25.11.1999 tarihinde davalı firmada çalışmaya başladığı, Teknik Hizmetler ve Yatırımlar Genel Müdür Yardımcılığı bölümünde sekreter olarak çalıştığı, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından 30.05.2014 tarihinde feshedildiği, davalının fesih bildiriminde dayandığı işletmesel nedeni ispat edemediği, iş sözleşmesi feshedilen ve işe alınan işçi sayıları karşılaştırıldığında davalının ayrılan personelden ortaya çıkan iş gücü ihtiyacını yeni aldığı personel ile karşıladığı, işten çıkan ve işe alınan işçi sayılarının üretim daralması ve işçi fazlalığı olmadığına karine oluşturduğu, işten çıkartılan işçilerin üretimle sınırlı olmaksızın tüm bölümlerde oldukları, fesih ile amacın üretim hacminde düşüş ile ortaya çıkan işçi fazlalığının giderilmesi olmayıp maliyet unsuru olarak personel giderlerini azaltma ve kârlılık düzeyini artırma olduğu, iş gücüne olan ihtiyaçta bir değişme olmadığı halde işçi sayısının azaltılmasının geçerli bir işletmesel gerekçeye dayanmadığı, fesih bildiriminde belirtilen sebebin tek başına geçerli fesih nedeni olarak sayılmadığı, davacının iş akdinin 30.05.2014 fesih tarihinden önce ve sonrasında işçi alımlarının yapıldığı, emekliliği gelip de halen çalışan 110 işçinin bulunduğu, bu itibarla feshin son çare olması ilkesine de uygun davranılmadığı, bu itibarla emeklilik kriterinin de davalı işveren tarafından objektif ve tutarlı olarak uygulanmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğinin tespitine, iş akdinin fesih nedeni ve ayrıca davacı işçinin kıdemi de dikkate alınarak takdiren 4 aylık ücret tutarındaki tazminatın ve 4 aya kadar boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer hakların davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamındaki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Dairemizin 2013/19137 E, 2013/13064 K. sayılı 10.07.2013 günlü ilamı gereği davacı işçinin kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak tazminat miktarı belirleneceğinden emeklilik kriteri işe başlatmama tazminatının alt sınırdan belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.
Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Dosya içeriğine göre mahkemece davalı işverence fesih gerekçesinin ispat edilemediği ve fesihle çelişen işveren uygulamaları gereği feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetli olup, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davacının davalı işyerinde 25.11.1999-30.05.2014 tarihleri arasında çalıştığı ve kıdeminin 14 yıl 6 ay olduğu bu nedenle davacının kıdemi ve fesih nedenine göre işe başlatmama tazminatı miktarının 5 aylık ücret tutarında belirlenmesi gerekirken 4 aylık ücret tutarında belirlenmesi isabetsiz olup bu itibarla davacı temyizi yerindedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca mahkeme kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile kalan 2,50 TL harç giderinin davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
6.Davacının yapmış olduğu 103,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.