17. Hukuk Dairesi 2013/7289 E. , 2014/7032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2011/230-2013/118
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin yolcusu olduğu motosiklet ile otobüsün kaza yapması sonucu yaralandığını, kazaya karışan araçların iz bırakmadan olay yerini terk ettiğini belirterek davalıdan 10.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL maddi tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İşbölümü itirazı ilk itirazlardan olup "hadise" prosedürü içinde incelenir. Buna göre, iş bolümü itirazı mahkemeye gelmeden yazılı olarak ileri sürulebileceğinden davalının bu itirazlarının incelendiği oturumda bulunmak zorunluluğu yoktur (HUMK.224/II). Mahkemece, somut olayda da, süresinde verdiği cevap dilekçesi ile işbölümü itirazında bulunan davalı vekilinin bu itirazları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilerek davalı vekiline tebliğ edilmesi ve daha sonra işin esasının incelenmesine geçilmesi gerekirken mahkemece bu hususta bir karar verilmeden yargılamaya devam edılerek davanın esası hakkında hüküm kurulması, savunma hakkını kısıtlayıcı ve hükmün sonucuna etkili olabilecek nitelikte bir usul hatası olduğundan doğru görülmemiş olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
3-)HUMK.nun 275 (HMK.md.266) ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir. Somut olayda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi teknik ve özel bilgiyi gerektiren konulardan olduğundan mahkemece yargılama sırasında kusur oranı konusunda rapor alınmaması doğru olmadığı gibi dava konusu kazada yaralanan davacının sürekli ve geçici maluliyeti konusunda Çalışma Gücü Kaybı Oranı Tesbit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olmayan, meslek grubu ve arıza ağırlık ölçüsü gibi çalışma gücü kayıp oranının tespitinde etkili unsurları göstermeyen özürlü raporu da hükme esas alınacak yeterlikte olmadığından bu raporları esas alarak hesaplama yapan aktüer bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, mahkemece; Dosyanın öncelikle kusur uzmanı bilirkişiye tevdii ile kaza tespit tutanağı, oluş şekli, davacının yaralanma şekli, kaza sırasında kask takıp takmamasının kusura etkisi vb. dosya kapsamındaki tüm hususlar birlikte irdelenerek tarafların kusur oranı yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık rapor alınması, davacının daimi ve geçici maluliyet durumu yönünden Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmiş bir rapor alınması, kusur ve malüliyet oranlarının değişmesi halinde de yeniden tazminat hesabı yönünden önceki aktüerya uzmanı bilirkişiden ek rapor alınması, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi, ondan sonra dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte gösterilen nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 5.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.