17. Hukuk Dairesi 2014/1841 E. , 2014/7027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R -
Davacı vekili, umumi mağaza olan TMO"nun depolarında 3. kişilere ait ürünleri emanet alımına tabi tutup, TTK"da düzenlenen makbuz senetlerini düzenlediğini, makbuz senedinin kıymetli evrak olduğunu ve üzerinde seri numaraları bulunup, Merkez Bankası tarafından basıldığını, makbuz senetlerinin TMO tarafından düzenlenerek, emanete mal bırakan ürün sahiplerine verildiğini ve malın mülkiyetini temsil ettiğini, umumi mağazanın sorumluluğunda bulunan malın düzenli ciro silsilesine ait makbuz senedini getiren kimseye, senet üzerinde yazılı ürünün, yine üzerinde yazılı miktarda ve kalitede umumi mağaza tarafından iadesini garanti altına aldığını, bu senetlerin cirosu ve teslimi ile malın fiilen el değiştirmesi olmadan, alım ve satımının mümkün olduğunu, bu kapsamda ürün sahibi .."ile Çeltikte Kira ve Bakım Sözleşmeleri ve Makbuz Senetleri karşılığı Kredi Kullanım Şartlarını düzenleyen sözleşemeler imzalanarak, bu sözleşmelere göre 1700 ton çeltiğin emanet alımının yapıldığını, emanetçinin 200 ton çeltiği iade ettiğini, bu çeltiklerin yapılan sözleşmeler kapsamında, davalı ... şirketine sigorta ettirildiğini, emanet edilen çeltik karşılığında,..""a makbuz senedinin düzenlenerek teslim edildiğini ve adı geçenin de bu senetleri bankaya ciro ve teslim ederek kredi kullandığını, anılan senetler bankaya ciro ve teslim edildiğinde, malın ..""un mülkiyetinden çıktığını ve müvekkili ile yaptığı sözleşme uyarınca, sadece ürünlerin bakım ve gözetim yükümlüsü kişi durumunda bulunduğunu, 26/03/2009 tarihinde depolardan çeltiğin taşınmış olduğunun ortaya çıktığını ve bu durumun tutanağa bağlandığını, eksik olan miktarın ve kalitesinin tespiti için.." Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/12 Değişik İş sayılı dosyasında "delil tespiti" yaptırıldığını ve bu raporda, 1.500 ton çeltik olması gerekirken, 138.84 kg çeltik bulunduğunun tespit edildiğini, kurum kayıtlarında bu eksikliğin 138,309 kg olduğunu, bu durumda emanetçinin 1.361,61 kg çeltiği depolardan boşalttığını, depoda kalan bu ürüne müvekkili tarafından el konularak mühürlendiğini, sözleşmelerin feshedilip, ilgiliye alacak davasının açıldığını, müvekkili kurumun bu şekilde zarara uğradığını, .."Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/124 Esas sayılı dosyasında "emanetçi hakkında ceza yargılaması"nın" görüldüğünü, davalının 52 ve 53 sayılı sigorta poliçeleri ile kurumun uğrayacağı tüm zararları teminat altına aldığını, emanetçinin makbuz senedine dayanarak kullandığı kredi borcunun da vadesinde ödenmemesi nedeniyle, ilgili bankalar tarafından makbuz senetlerinin müvekkiline iade edildiğini ve 06/08/2009 tarihinde bu bedellerin kurum tarafından bankaya ödendiğini,..""a ait işyerinin davalı ... şirketi tarafından Yangın Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, poliçeden doğan tazminat alacağının da poliçe lehtarı olan ve zarar gören müvekkili kuruma ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL zararın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu çeltik deposunun 06/10/2008-2009 vadeli Yangın Poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalandığını, poliçede sigortalı ve sigorta ettirenin .." olup, dain mürtehin lehtarın, davacı TMO.." Ajansı olduğunu, poliçe, yangın poliçesi niteliğinde bulunup, poliçe genel şartlarının A-3-5 bendinde belirtilen emanet ve ariyet malların teminata dahil olmadığını, kurumun tüm zararlarının teminat altına alındığının asılsız olduğunu, sigortalının 3. kişilere ürünü satmasının poliçe teminatında bulunmadığını, davacı kurumun ürün sahibi .."ile yaptığı çeltikte, makbuz senedi karşılığı kredi kullanım şartlarını düzenleyen sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere, davacı kurumun ürün sahibine verdiği senedin, ürün sahibinin bankadan kredi kullanmak üzere varant hükümlerine tabi teminat niteliğinde bulunduğunu, ürün sahibinin, kurumun verdiği senet ile satış imkanına sahip olmadığını, sözleşmenin 6. maddesinde de bu hususun açıkça belirtildiğini, mülkiyetin 3. şahıslara naklinin mümkün olmadığı, bu nedenle ürünlerin mülkiyet hakkının bankaya geçtiği iddiasının dayanaktan yoksun bulunduğu, olayın hırsızlık olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; rizikonun hırsızlık olmadığı, makbuz senedi bankaya devredilmiş olmasına rağmen,..""un dava konusu çeltik ürünleri üzerinde emanetçi sıfatının devam ettiğinin kabulü gerektiği, ayrıca emniyeti suistimal poliçesindeki teminatlar bakımında da aynı sonuca ulaşılacağı, eylemin poliçede belirtildiği şekilde, sigortalının yanında çalışanlar tarafından gerçekleştirilmesi durumunda teminat kapsamının kaldığının kabulü gerektiği, eylemin banka çalışanları tarafından da gerçekleştirilmediğinin açık olduğu tüm dosya içeriği ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 05/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.