1. Hukuk Dairesi 2018/5204 E. , 2020/3799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları Bilal Becerikli"nin maliki olduğu 2094 Ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 20/100 payını 03.05.2002 tarihinde, 47/100 payını 31.12.2009 tarihinde ve 8/25 payını 31.12.2009 tarihinde davalı ...’ya, 15/100 payını 31.08.2006 tarihinde davalı ...’e, 3/20 payını 31.12.2009 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalılar, davalı ...’nın payının bir kısmını mirasbırakandan bir kısmını da davacı ...’den satın aldığını, satış bedelinin bir kısmının peşin, kalan kısmının da mirasbırakanın avukat, nafaka ve harç masrafları karşılanmak suretiyle ödendiğini, davalı ...’in payını davacı ...’dan satın aldığını, davalı ...’in ise payını 51.000 TL karşılığında davalı ...’dan satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacılardan ...,...,...,...,...,...,.... yönünden davanın reddine; diğer davacı ... yönünden ise davalılardan Semiha ve..."e karşı açılan davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Hemen belirtilmelidir ki; mirasbırakan tarafından davacı ..."dan mal kaçırmak amacıyla çekişmeli taşınmazın satış suretiyle temlik edildiği saptanmak suretiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacıların temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda, mirasbırakanın bir kısım davacıların annesi Ümmügülsüm ile bir dönem fiilen birlikte yaşadığı, daha önce yapmış olduğu üç ayrı evliliğin de boşanma ile sonuçlandığı ve 2002 yılında davalı ... ile evlendiği, davalılardan ...ve...’in davalı ...’nın önceki eşinden olma çocukları olduğu, dinlenen tanıkların beyanlarına göre mirasbırakanın iradesinin yerine getirilmesi amacıyla bir kısım davacı tarafından davalı ... v...’e pay devirlerinin gerçekleştirildiği sabittir. Hâl böyle olunca, mirasbırakanın dava konusu temliklerdeki iradesinin mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik olduğu ve iradesinin bölünemeyeceği gözetilerek tüm davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen ve yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının Reddine.
Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, HMK 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda; dava konusu taşınmazda davalılar Semiha, Halil ve ...adlarına kayıtlı payların davacıların miras payları oranında iptali ve tesciline, kalan payların ise davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde, taşınmazın tamamının tapusunun iptaline karar verilmesi ve davalı ... adına yeniden tescil hükmü kurulması doğru değildir.
Davalıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.