8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1216 Karar No: 2017/4259 Karar Tarihi: 23.03.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/1216 Esas 2017/4259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Maliye Hazinesi vekili, taşınmazlarla ilgili izaleyi şuyu davasında malik olarak görünen kişinin vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının tespiti için dava açtı. Ancak mirasçılara ulaşılamadığı için kayyım atanmasını istedi. Mahkeme davanın reddine karar verdi. Ancak, kanun hükümleri ve amacı göz önüne alındığında kayyım atanması talebinin kanunun gerektirdiği şartların sağlanması halinde değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Mahkemece, gerekli delillerin toplanıp birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği düşünülmemiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Bu nedenle, davanın yeniden görülmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2/1. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi.
8. Hukuk Dairesi 2017/1216 E. , 2017/4259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde;...mahallesi ... parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili görülen izalei şuyu davasında malik olarak görünen ..."in vefat etmesi nedeni ile mirasçılarının tespiti için dava açıldığını ancak kendisi ve mirasçılarına ulaşılamadığını belirterek, izaleyi şuyu davasında ..."i temsilen kayyım atanmasını istemiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun"un 2/1. maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçıya ait payın resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde ..."nin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, ..."nin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin edeceği; Türk Medeni Kanunu"nun 427. maddesinde ise, bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır. Kayyım atanması talebinin yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek, kanunun amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, konuya ilişkin kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül kayıtları ile dayanakları belgeler tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtlarının getirtilerek tapu maliki ile irtibatının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin mirasçılık belgelerinin istenilmesi ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davacı Maliye Hazinesi vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüne, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici 3. maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.