Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/436 Esas 2020/2582 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/436
Karar No: 2020/2582
Karar Tarihi: 10.06.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/436 Esas 2020/2582 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından görülen bir davada, sanık silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildi. Temyiz başvurusu esastan reddedildi ve mahkumiyet kararı onandı. Mahkemelerin kanuna uygun şekilde işlem yaptığı, delillerin hukuka uygun olarak toplandığı ve vicdani kanının kesin ve tutarlı olduğu belirlendi. Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler yerinde görülmedi ve temyiz davası reddedildi. Kararda TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararının verildiği belirtildi.
TCK’nın 314/2 maddesi, silahlı terör örgütüne üye olan kişilerin cezasını düzenlemektedir. 3713 sayılı Kanunun 3-5/1 maddeleri ise terör suçlarının cezalarını belirlemektedir. TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri ise ceza hukukuna ilişkin genel hükümleri içermektedir.
16. Ceza Dairesi         2020/436 E.  ,  2020/2582 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin
    istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.