![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/3632
Karar No: 2018/669
Karar Tarihi: 08.02.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/3632 Esas 2018/669 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 23/06/2011 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ...’ın işletme müdürü, davalı ...’in ticaret şefi ve davalı ..."in mali işler şefi olduğunu, ... Tarım İşletme Müdürlüğünde yapılan ihale sonucunda, araziyi dava dışı ..."a kiraladıklarını, kiranın ödeme şartlarıyla ilgili olarak düzenlenen şartname ve sözleşme gereğince alınan banka kati teminat mektubunun davalılar tarafından süresi içinde nakde çevrilmediğini, süresi içinde bankaya ibraz edilmemiş olmasından dolayı teminat mektubunun geçersiz hale geldiğini, icra takibi sonunda kiracının acze düştüğünü ve kira bedelini ödemediğini, dolayısıyla davalıların davacı kurumu zarara uğrattıklarını beyan ederek uğranılan zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 24/11/2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; dava dışı üçüncü kişiden alınan teminat mektubunun zamanında ilgili bankaya ibraz edilmemiş olmasından dolayı geçersiz hale geldiği, davacı idarenin, asli kusurlu ve kusur oranının yüzde seksen beş olduğu, davalıların ise, yüzde on beş oranında kusurlu olduklarına yer verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, anılan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtildiği halde, davalıların, belirlenen kusur oranları dahilinde değil, zararın tamamından müteselsilen sorumlu tutuldukları anlaşılmıştır.
Şu halde, davalıların, bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarına göre meydana gelen zarardan sorumlu tutulmaları gerekirken; zararın tamamından müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir. Usul ve yasaya aykırı kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.