9. Hukuk Dairesi 2010/45284 E. , 2013/7966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, Davalı ... Belediyesinde temizlik işçisi olarak yedi yıldır çalışmakta iken emekli olduğunu, ancak kıdem tazminatının ödenmediğini, en son çalıştığı şirketin diğer davalı ... şirketi olduğunu, bu nedenle bu şirketin belediye ile müteselsil sorumlu olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı olarak 3.0110.00 TL."nin iş akilinin feshi tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisine ödenmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ve ... Lojistik Şti ni davaya dahil etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili özetle, Davacının, müvekkili belediyenin işçisi olarak çalışmayıp ihale alan şirketlerde şirket işçisi olarak çalıştığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, asıl işverenin diğer davalı ... Güvenlik Med. Ve Temizlik İnşaat Turizm Gıda Peyzaj taşımacılık A.Ş. olduğunu, çevre temizliği, çöp toplama ve taşıma işlerinin bir bütün olarak tamamının yüklenici firmaya ihale edilmesi sebebiyle davacının talepleri yönünden müvekkili belediyenin sorumluluk taşımadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Güvenlik Med. Ve Temizlik İnşaat Turizm Gıda Peyzaj Tasıma A.Ş. vekili, Davacının, müvekkili şirket nezdinde belirli süreli iş sözleşmesiyle 01.01.2007 - 31.12.2007 tarihleri arasında ... belediyesi temizlik işçisi sıfatıyla çalıştığını, müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra davacının başka bir şirket nezdinde çalışmaya devam ettiğini, emekliliğinin müvekkili şirkette çalıştığı dönem içerisinde gerçekleşmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Lojistik İnşaat Yakıt Gıda Tekstil Temizlik Sanayii ve Ticaret Ltd Şti vekili, Salt dahili dava dilekçesi ile harç yatırılmadan müvekkili şirketin davaya dahil edilmesinin usule aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığını, öte yandan davacının 78 gün gibi çok kısa bir süre müvekkili yanında çalışması bulunduğunu, bu nedenle 8 yılı aşkın süreye ilişkin müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve bu hakkın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
İşe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur.
Kıdem tazminatı ödenmekle feri hak olan faiz hakkı da son bulur. Ancak kıdem tazminatının kısmen ödenmiş olması durumunda son taksit ödeninceye kadar faiz hakkı saklı tutulabilir. Davanın açılması da ihtirazi kayıt anlamındadır.
Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizi düzenleyen ilgili hükümde özel banka ile kamu bankası ayrımı yapılmamıştır. Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla sözü edilen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı filen uygulanmış olmadıkça ücret dikkate alınmaz.
Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı miktar için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir.
Dava dilekçesinde belli bir faiz oranı ya da başka bir faiz türü gösterilmişse, istekle bağlılık kuralından hareket edilerek bu faiz oranını aşmayacak şekilde faize karar verilmelidir.
Kıdem tazminatının taksitler halinde ödenmesini kabul eden işçi, bu konuda iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürüp kanıtlamadığı sürece faiz hakkından vazgeçmiş sayılır. Taksitlerin zamanında ödenmesi durumunda ayrıca faize hak kazanılamaz. Bu konuda daha sonraki taksitlerin ödemesi sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmesinin sonuca bir etkisi yoktur. Ancak, taksitlerden bir ya da bazılarının gününde ödenmemesi durumunda hak kazanılan kıdem tazminatının tamamı için faize karar verilmelidir. İşçinin taksitli ödemeyi öngören ödeme planını kabulü, ancak taksitlerin gününde ödenmesi halinde işveren yararına sonuç doğurur. Taksitler gününde ödenmediğinde işçinin taksitli ödeme anlaşmasıyla bağlı olduğunda söz edilemez. İşçi, işverence anlaşmaya uyulacağı varsayımı ile taksitli ödemeyi kabul etmiş sayılmalıdır. İş hukukunda işçi yararına yorum ilkesi de bunu gerektirir. Bu itibarla, kıdem tazminatının taksitler halinde ödenmesini öngören anlaşmanın işverence ihlali halinde işçi, kıdem tazminatının tamamı için fesih tarihinden itibaren faize hak kazanır. Daha önce yapılan ödemeler de Borçlar Kanununun 84 üncü maddesi uyarınca öncelikle faize ve masraflara sayılmalıdır.
Kıdem tazminatı faizi gecikme faizi niteliğinde olduğundan, faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz. Dairemiz kararları bu yönde kökleşmiştir. (Yargıtay 9.HD. 27.06.2005 gün 2005/19196 E, 2005/22752 K.). Faiz alacağı başlı başına icra takibi ya da davaya konu olmuş olsa dahi, faiz niteliğini kaybetmediğinden ayrıca faize hak kazanılamaz.
Yaşlılık aylığı nedeni ile kıdem tazminatına hak kazanıldığında faiz başlangıcı, SSK dan alınan yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belgenin işverene tebliğ edildiği tarihtir. İşverene bu tür bir yazılı bildirim yapılmadığı takdirde faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.
Bu nedenle yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belgenin davalı işverene tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, faiz başlangıcının buna göre belirlenmesi gerekirken iş akdinin fesih tarihinin esas alınması hatalıdır. ( Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 08.03.2012 gün, 2009/46372E 2012/7857K sayılı kararı )
Somut olayda, davacının yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belgeyi davalılara tebliğ edip, etmediği araştırılarak, kıdem tazminatı faizinin belge tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihinden, tebliğ edilmemişse dava tarihinden başlatılacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.