8. Ceza Dairesi 2018/10085 E. , 2019/9081 K.
"İçtihat Metni"
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet ve tedavüle koymak amacıyla sahte para bulundurmak suçlarından sanık ..."in, 6136 sayılı Kanun"un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 316/4, 318, 59/2, 71 ve 75/2. maddeleri uyarınca neticeten 1 yıl 13 ay hapis ve 557.019.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2005 tarihli ve 2004/163 esas, 2005/48 sayılı kararının kesinleşerek infaz edilmesini müteakip, hükmlünün yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.09.2016 tarihli ve 2016/930 değişik iş sayılı kararını takiben bu kez hükümlünün kararın yeniden incelenmesi talebinin reddine dair anılan Mahkemenin 25.10.2016 tarihli ve 2006/72 esas, 2006/133 sayılı ek kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2005 tarihli ve 2004/163 esas 2005/48 sayılı kararına yönelik uyarlama yargılaması yapılması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kesinleşmiş, infaz edilmekte olan veya hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlere de uygulanabileceği öngörüldüğünden, hükmü veren mahkemece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi uyarınca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin hükümlü hakkında kesinleşen ceza miktarına göre uygulanması söz konusu olabileceği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının adli sicil kayıtlarında yer almayacağından cezanın sonuçları yönünden lehe olduğu gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunlu olduğu cihetle, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.09.2018 gün ve 2017/2473 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.09.2018 gün ve KYB/2018-75865 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 250/13 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun
5728 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş infaz edilmekte olan ve hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlerde de uygulanabileceği ve hükümlü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin uyarlamanın, hükmü veren mahkemece, objektif koşulların değerlendirilmesiyle sınırlı bir inceleme uygulaması halinde evrak üzerinde, subjektif koşulların değerlendirilmesi gereken hallerde ise duruşma açılarak yapılması gerektiği gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında hukuki yararı olan hükümlünün, talebi üzerine cezası infaz edilmiş olsa bile 5271 sayılı Yasanın 5278 sayılı Yasa ile değişik 231/5-14. maddesi uyarınca durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.09.2016 gün, 2016/930 değişik iş ve aynı mahkemenin 25.10.2016 tarihli 2006/72- 133 sayılı ek kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahalline yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 27.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.