Esas No: 2019/1022
Karar No: 2021/2740
Karar Tarihi: 31.05.2021
Danıştay 3. Daire 2019/1022 Esas 2021/2740 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1022
Karar No : 2021/2740
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tekstil Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2017 yılının Ocak ila Mayıs dönemlerine ilişkin ihracat teslimlerinden kaynaklanan katma değer vergisi alacağının vergi borçlarına mahsuben iadesi istemiyle yapılan başvurunun vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirileceğini duyuran … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin de aralarında bulunduğu … Lojistik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, … İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, … Kozmetik Kimya Sağlık ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi, … Çikolata Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … Taşımacılık Anonim Şirketi ve … Lojistik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi'nin organize bir şekilde sahte belge kullanarak ve düzenleyerek haksız yere katma değer vergisi iadesi talebinde bulundukları yolunda düzenlenen görüş ve öneri raporuna istinaden davacı şirketin incelemeye sevk edilmesi nedeniyle mahsuben iade talebinin yerine getirilmediğinin anlaşıldığı olayda, değinilen görüş ve öneri raporunda yer alan tespitlerden; sözü edilen firmaların bir kısmının birbiriyle organik bağının varlığı, aynı noktadan yönetildiklerine ilişkin emarelerin bulunması, bu şirketlerin bağlı bulundukları vergi dairelerine verdikleri yüklenilen katma değer vergisi listelerinde mobilya, oto aksesuarı, giyecek, hediyelik ev ve mutfak eşyası, ambalaj malzemesi, beyaz eşya, çocuk bezi, bakır tel, hırdavat malzemesi gibi birbirinden çok farklı faaliyet kollarına ilişkin malların satışının gerçekleştirildiğinin bildirilmesi ve şirketlerin kendi iade taleplerinde malların ihracatçısı, diğer şirketlerin iade taleplerinde ise aynı malların tedarikçisi olduğunun görülmesi yönündeki tespitlerin, organizasyon dahilinde haksız katma değer vergisi iadesi alma iradesinin varlığı hususunda şüphe oluşmasına yeterli olduğu dolayısıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde öngörülen ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacına uygun olarak düzenlenecek vergi inceleme raporuyla gerçek durumun ortaya çıkarılması gerekeceğinden, davacının mahsuben iade taleplerinin vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirileceği yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mal ihracından kaynaklanan mahsuben iade taleplerinin Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğinde yer alan belgelerin ibraz edilmesi halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, yeminli mali müşavir raporu ve teminat aranmadan yerine getirilmesi gerektiği, iade taleplerinin vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilmesi hususunda davalı idareye yetki veren yasal düzenleme bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.