13. Hukuk Dairesi 2015/29812 E. , 2018/1454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davalı tarafından haklarında ... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2010/5071 sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, yine aynı alacak için ... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2010/5231 sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip yoluna başvurulduğunu, bahse konu takiplerle talep edilen alacağın davacılardan ..."nın kefili bulunduğu, diğer davacılar murisi olan ..."nin davalı bankanın ... Şubesinden almış olduğu krediye ilişkin olduğunu, ilgili krediye ilişkin banka kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere murislerinden kredi ödemesi esnasında 500,00 TL bedel kesildiğini, bu bedel sigorta bedeli olarak krediden yapılan kesinti olmasına rağmen davalı banka tarafından sigorta sözleşmesi hazırlanmadığını veya taraflarına ibraz edilmekten imtina edildiğini, davaya konu ... İcra Müdürlüğünün 2011/1101 esas sayılı dosyasındaki takip talebi dikkate alındığında asıl alacak miktarının 18.712,86 TL olarak belirlendiğini, kredi asıl alacağı bu rakamdan düşük iken ve bu kredi borcuna ilişkin ödeme yapıldığı sabit iken, asıl alacağın mükerrer ve haksız faiz işletilerek icraya konu edildiğini, murislerinden kalan kredi borcu için herhangi bir bildirim yapılmadan uzun süre beklenilerek fahiş miktarda faiz oranı ile alacak talebinde bulunulmasının davalının kötü niyetini ortaya koyduğunu ileri sürerek icra takip dosyalarında dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile takiplerin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2010/5071 ve ... İcra Müdürlüğünün 2011/1101 esas sayılı dosyalarında davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve anılan takiplerin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “Alışverişe konu olan taşınır eşyayı...” mal, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi” tüketici, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile dava konusu kredinin, genel kredi sözleşmesi niteliğinde olduğu, tüketici kredisi niteliği taşımadığı tespit edilmiştir. Genel kredi sözleşmeleri 4077 sayılı kanunun kapsamında olmadığından davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, genel mahkeme görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece, yargılamaya genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılarak bir karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.