4. Hukuk Dairesi 2018/233 E. , 2018/661 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/12/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dairemizce verilen 18/10/2017 tarih, 2015/13803 esas ve 2017/6074 karar sayılı ilamda; gerekçeli kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu"na göre usulüne uygun tebliğ edilmediği belirtilerek, usulüne uygun tebliğin sağlanması için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.Geri çevirme üzerine; mahkemece, davalıya Yargıtay ilamı, temyiz başvuru dilekçesi ve gerekçeli karar tebliğe çıkartılmış olmasına rağmen tebligat usulüne uygun değildir.Şöyleki; davalı adına Yargıtay ilamı, temyiz başvuru dilekçesi ve gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasında aynen "Adreste kimse bulunmaması üzerine, adresin kapalı olması sebebi en yakın komşu, kapıcı veya yöneticiye sorulmuş, verien sözlü/imzalı beyanda muhatabın geçici olarak kapalı gittiğinin beyan edilmesi üzerine (Teb. K. - 20, Teb. Yön. m. 30-31) tebliğ imkansızlığı sebebiyle tebligat zarfı ... Mahalle/Köy Muhtarı ..."a 19/12/2017 tarihinde teslim edilmiş olup, düzenlenen 2 no"lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu, kapıcı veya yöneticiye haber verilmiştir" şeklinde açıklama bulunmaktadır.Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır.Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hâkim tarafından denetlenebilir.
Muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; maddede sayılan kişilerden birisine, imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir. Bu itibarla; Yönetmeliğin 30/1. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hâkimin denetimini sağlayacaktır.Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır.Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için adreste bulunmama yönündeki beyanın kime ait olduğu tebliğ belgesine yazılarak beyanda bulananın imzasının alınması, beyanda bulunanın imzadan çekinmesi halinde de bu cihet tebliğ memuru tarafından şerh ve imzası ile tasdik edildikten sonra; tebliğ evrakının imza karşılığı muhtara teslimi ile 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması işlemlerinin tamamlanması gerekmekte olup, somut olayda muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebi ve bu hususun kimden soruşturulduğu konusunda bir belirleme bulunmadığından yapılan tebliğ yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, denetime elverişli olmayıp usulüne uygun değildir. Bu nedenle gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, davalı ..."a usulüne uygun tebliği sağlanarak, temyiz süresi beklenildikten sonra, temyiz incelemesi yapılabilmesi için Yargıtay"a yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.