Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/208
Karar No: 2017/2887
Karar Tarihi: 13.07.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/208 Esas 2017/2887 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş sahibi idarenin yükleniciye yapmış olduğu fazla ödemenin tahsili amacıyla açılan dava ile ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zararların tahsili amacıyla açılan davaların reddedildiği ve yükleniciye fazla ödediği tutarın belirlenmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği kararlaştırıldı. Ancak, bilirkişi raporlarında belirli noktalarda farklılıkların bulunduğu tespit edildi ve mahkemenin teknik hususları açıklığa kavuşturmadan hüküm kurduğu görüldü. Bu nedenle, hüküm tekrar incelenerek gerçeğin ortaya çıkması için yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği kararlaştırıldı. Mahkeme Kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266, 281/3 ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/4. maddelerine atıfta bulunmaktadır.
15. Hukuk Dairesi         2017/208 E.  ,  2017/2887 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı-birleşen dosyalar davalısı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosyalar davalısı vekili Avukat ... ile davalı-birleşen dosyalar davacısı vekili Avukat....geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenici tarafından açılan asıl dava 10 adet teminat mektubunun iadesi, iş sahibi idare tarafından açılan birleşen .... 26. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/168 Esas sayılı davası fazla ödemenin tahsili, birleşen .... 14. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/91 Esas ve .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/262 Esas sayılı davaları ise ayıplı imalât nedeniyle uğranılan zararların tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın ve birleşen 2005/91 Esas ve 2006/262 Esas sayılı davaların reddine, birleşen 2004/168 Esas sayılı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 17.02.1999 tarihli .... Mareşal Çakmak Hastanesi tamamlama inşaatı işine ilişkin sözleşmeden kaynaklanmıştır. Asıl davada davacı
    yüklenici, davalı iş sahibidir. Sözleşme konusu inşaatın 05.07.2000 tarihinde geçici kabulü, 02.08.2001 tarihinde kesin kabulü yapılmıştır. İşin kesin hesabında taraflar anlaşamadığından uyuşmazlık çıkmış, iş sahibi idare tarafından açılan birleşen 2004/168 Esas sayılı davada idarece çıkarılan işin kesin hesabına göre yükleniciye fazla ödeme yapıldığı belirtilerek fazla ödemenin yükleniciden tahsili istenilmiştir. Yine idare tarafından açılan ve birleşen 2006/262 Esas sayılı davada, işin kesin kabulünden sonra tamamlama inşaatı kapsamında yapılan 3 bloktan oluşan hemşire misafirhanesinin betonarme taşıyıcı sisteminde çatlaklar görüldüğü, bunun üzerine idarece İstanbul Teknik Üniversitesi"nin inşaat fakültesi bölümüne inceleme yaptırıldığı alınan özel raporda tüm bloklar için beton kalitesinin düşük olduğu, kirişlerin bir kısmında belirgin hasar olduğu, kolonların %40"ında boyuna donatı eksikliği olduğu, kolonlarda kuşatılma bakımından yetersizlik olduğunun tespit edildiği, anılan raporda eksikliklerin ikmali için 62.733,04 TL"nin yüklenici tarafından ödenmesi gerektiğinin belirlendiği ileri sürülerek bu bedelin tahsili istenmiştir.
    Mahkemece hükme esas alınan 24.07.2008 tarihli asıl raporda ve bu rapora ek olarak düzenlenen 24.11.2009 ve 15.09.2010 tarihli ek raporlarda kesin hesaptan yüklenicinin borçlu olduğu sonucuna varılmış, asıl raporda yüklenicinin borçlu olduğu tutar 258.655,58 TL olarak belirlenmişken itiraz üzerine alınan 1. Ek raporda 601.033,21 TL, 2. ek raporda ise 638.163,62 TL olarak belirlenmiştir. Yine birleşen 2006/262 Esas sayılı dava yönünden asıl ve ek bilirkişi raporlarında inşaatın deprem bölgesinde bulunduğu, mevzuata uygun yapılması gerektiği, iş sahibi idarenin inşaatı teslim alıp hizmete açmakta ağır kusuru bulunduğu, özel rapora dayanarak ve mahkemeden herhangi bir tespit yaptırmadan istemde bulunmasının da idarenin kötüniyetli olduğunu gösterdiği, idarece İstanbul Teknik Üniversitesi"nden alınan özel raporda da yapının deprem açısından yapı inşa edildikten sonra çıkan yönetmelik hükümlerini sağladığının net bir şekilde ifade edildiği, yapılan deprem tahkiklerinde kullanılan malzeme değerlerinin emniyetli yönde seçildiği bu değerlere dayanılarak nefaset kesilmesinin doğru olmayacağı görüşüne yer verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 266. maddesince mahkeme çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Eldeki davada kesin hesabın çıkarılması, ayıplı imalâtın saptanması teknik ve uzman bilirkişi İncelemesini gerektirdiğinden mahkemece bilirkişi görüşünün alınması isabetlidir. Ne var ki birleşen 2004/168 Esas sayılı dosya ile ilgili hükme esas alınan 2. bilirkişi kurulu raporu ve ek raporlarında yükleniciye fazla ödenen tutar konusunda önemli sayılacak miktarda farklar bulunmaktadır. Asıl raporda fazla ödeme 258.655,58 TL olarak bulunmuşken, ek raporlarda sırasıyla 601.033,21 TL ve 638.163,62 TL olarak belirlenmiştir. Bu farklılığın nedeni raporlarda gerekçeli şekilde izah edilememiş olup bu farklılığın gerekçesi izah edilmeden verilen karar isabetli değildir. Taraflarca da asıl ve ek raporlara teknik yönlerden itirazlarda bulunulmuştur. Bu haliyle mahkemenin kesin hesap yönünden uyuşmazlığı yeterince inceleyip değerlendirmediği, teknik hususları ve itirazları açıklığa kavuşturmadan hüküm kurduğu ortadadır. Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, zamanaşımı süresi sözleşme ve birleşen dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/4. maddesine göre 5 yıl olacağından 3. bilirkişi kurulunun
    29.09.2011 tarihli raporunda yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğine dair görüşünde de isabet bulunmamaktadır.
    Yine birleşen 2006/262 Esas sayılı dosya ile ilgili olarak İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından düzenlenen inceleme raporunda hemşire misafirhanesinin betonarme taşıyıcı sistemindeki çatlaklar (ayıplar) nedeniyle güçlendirme yapılmasına gerek olmadığı belirtilmişse de, bu mevcut ayıpların eserin reddine gerektirecek nitelikte olmadığı manasında olup ayıpların giderim bedeli ve nefaset indirimi yapılmasını engellemediğinden bu rapor üzerine yüklenici tarafından giderilen ayıplar dışında kalan ayıplar yönünden iş sahibi nefaset indirimi ile giderim bedelini talep etmekte haklıdır. Bilirkişilerce bu hususlar üzerinde durulmadan görüş bildirilmiştir. Bu durumda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/3. maddesi hükmünce gerçeğin ortaya çıkması için mahkeme gerekli gördüğü takdirde yeniden görevlendireceği bilirkişiler aracılığıyla tekrar inceleme yaptırmalıdır.
    O halde mahkemece yapılması gereken iş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/3. maddesi uyarınca gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan sözleşme ve dosyadaki mevcut deliller, tutanak ve tüm belgeler birlikte değerlendirilmek suretiyle taraflar arasındaki kesin hesabı denetime elverişli bir biçimde yeniden çıkartmak, davalı iş sahibinin buna göre fazla ödemesi olup olmadığını, varsa bunun nelerden kaynaklandığı ve miktarını belirlemek, taraf itirazları olduğunda bunları cevaplandırmak üzere gerektiğinde ek rapor almak, birleşen 2006/262 Esas sayılı dosyada nefaset bedeli ve giderilmeyen ayıpların giderim bedeli konusunda da yine gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle asıl ve birleşen 2004/168 ve 2006/262 Esas sayılı davalarda sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir.
    Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla hükme varılması doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 1.350,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosyalar davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi