2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/5580 Karar No: 2020/13028 Karar Tarihi: 17.11.2020
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/5580 Esas 2020/13028 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/5580 E. , 2020/13028 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1...2. Asliye Ceza Mahkemesince gerekçeli kararda sanık hakkında 15/07/2013 tarihli tutanak yönünden suç duyurusunda bulunulmuş ise de, inceleme konusu 02/01/2014 tarihli iddianamede suç tarihinin 15/07/2013 olarak gösterilmesi ile iddianamenin anlatım kısmında dosya içerisinde yer alan 08/07/2013 tarihli tutanağa ilişkin eylem anlatılmak suretiyle dava açıldığının anlaşılması karşısında; zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin tespiti ile varsa mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi, 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi ile getirilen düzenleme yönünden haksız yere hak kaybına uğranmasının önlenmesi bakımından, sanık hakkında açılan başkaca davalar da varsa araştırılıp, her bir dava dosyasının suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmedikleri tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı taktirde dava dosyalarının bu davayı ilgilendiren delillerinin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak ve dava konusu iddianame açıklattırılarak sanık hakkında dava açılmayan tutanak yönünden de suç duyurusunda bulunulup kamu davası açılması halinde dava dosyalarının birleştirildikten sonra 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanması koşullarının tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,
2- 6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK"nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK"nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak, somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması nazara alınarak belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, 3-Sanığın savunmasında şirket ortağı olduğunu iddia ettiği ... isimli şahsın kaçak elektrik kullanıldığı belirtilen iş yerinin ortağı olup olmadığı, suç tarihlerinde söz konusu şirketle ilişkisinin bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre bu şahıs hakkında da suç duyurusunda bulunularak açılacak kamu davası ile bu dosyanın birleştirilip deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 17.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.