Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/26981
Karar No: 2018/1450
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/26981 Esas 2018/1450 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/26981 E.  ,  2018/1450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, avukat olduğunu, davalılar tarafından verilen 09.10.2008 tarihli vekaletname ile vekil olarak görevlendirildiğini, görevini gereği gibi yerine getirdiği halde vekalet ücreti ile dava harç ve masrafları alacağının ödenmediğini ve 18.07.2013 tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL ücretin temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalılar, davacının vekalet görevinin gerektirdiği sadakat ve itina ile işi takip etmediğinden ve bilgilendirmediğinden haklı olarak azledildiğini, başlangıçta davacıya 7.500 TL ödendiğini ve davacının başkaca para almayacağını belirttiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 5.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile davalılar tarafından haksız olarak azledildiğini ileri sürerek vekalet ücreti ve davalılar lehine yapılmış harç ve masraf ödemelerinin davalılardan tahsilini istemiş; davalılar azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, talep konusu dosyalardan bir tanesi hariç diğerlerinin azil tarihi itibari ile kesinleşmiş olduğu, dolasıyla kesinleşen bu dosyalar yönünden davacı avukatın ücrete hak kazanacağı, kesinleşmeyen dosya bakımından ise azlin haklı nedene dayanması nedeni ile vekalet ücreti alacağının bulunmadığı gerekçesi ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 16.765,30 TL alacağı bulunduğu belirtilerek ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 5.000,00 TL"nin faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 9.447,60 TL akdi, 5.175,00 TL karşı yan vekalet ücretine hak kazandığı bildirilmiş olmakla beraber, davacı dava dilekçesinde açıkça vekil eden vekalet ücreti ile davalılar lehine yapılan harç ve masrafları talep ettiğini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmış olup, buna göre davacının talebi gözetilerek ancak akdi vekalet ücretine hükmedilebilir. Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi ile davalının talebi gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Dava dilekçesine ekli, davacı tarafından davalı ..."ye gönderilen elektronik postada toplam borç miktarının 19.257,85 TL olduğu, ödeme yapılan 7.500 TL bedel toplam alacaktan düşüldüğünde bakiye borcun 11.757,85 TL olduğu bildirilmektedir. Davacı, söz konusu elektronik posta ile vekalet ücreti talep edildiği halde ödenmediğini ileri sürdüğüne göre, davacının kabulünde olan 7.500,00 TL"lik ödemenin davacının alacağı belirlenirken dikkate alınması gerekmektedir. O halde, mahkemece, davacının alacaklı olduğu miktar belirlenirken davacının delil olarak sunduğu elektronik posta, ihtarname, davalı tarafından keşide edilen ihtarname de dahil tarafların tüm delilleri dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi