23. Ceza Dairesi 2015/35 E. , 2015/66 K.
"İçtihat Metni"
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2015/35
Karar No : 2015/66
Tebliğname No: 11 - 2011/165222
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/01/2011
NUMARASI : 2010/134 (E) ve 2011/5 (K)
SANIKLAR : T.. K.., F.. K..
KATILAN : S.. K.., E.. T..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ: 2008
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
TCK" nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının, kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
Somut olayda; Olay tarihinden önceki bir dönemde katılan S.. K.."nun, sanık T.. K.."ün çalıştırmış olduğu CD kiralama işyerinden CD kiralayıp nüfus cüzdanını verdiği, daha sonra nüfus cüzdanını iade almaya gittiğinde sanık Tevfik tarafından nüfus cüzdanının kaybolduğunun söylenmesi nedeniyle 17/08/2004 tarihinde yenisini çıkarttığı, sonrasında 2008 yılı içerisinde katılan S.. K.."nun nüfus cüzdanındaki bilgiler kullanılmak suretiyle saklama kapları satışı yapan mağdur E.. T.."dan 380 TL civarında saklama kabı sipariş verilerek alındığından bahisle sanıklar hakkında dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yetecek delil elde edilemediğinden sanıkların beraatlerine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,ancak;
Beraat eden sanıklar lehine hükmedilecek vekalet ücretinde, sanık veya müdafiilerinin sayısı önemli değildir, açılan dava tek ise bir kez vekalet ücretine hükmedilmelidir düzenlemesinin aksine hükümde kendilerini aynı vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanıklar T.. K.. ve F.. K.. için ayrı ayrı 2.200 TL"nin hazineden alınarak sanıklara verilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK "un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki ilgili bölümün “sanıklar T.. K.. ve F.. K.. kendilerini vekaletli müdafii ile temsil ettirdiklerinden ve yargılama sonucunda beraat etmiş olduklarından karar kesinleştiğinde 2.200 TL vekalet ücretinin maliyeden alınarak sanıklara verilmesine” şeklinde yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.