Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/20157 Esas 2018/1447 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20157
Karar No: 2018/1447
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/20157 Esas 2018/1447 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/20157 E.  ,  2018/1447 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı idarenin açtığı genel temizlik işi ihalesini kazandıklarını ve 08.06.2012 tarihinde davalı idare ile sözleşme imzalayarak 01.07.2012 tarihinde işbaşı yaptıklarını, bu süreçte yapılan ihaleye dava dışı şirketin itiraz ettiğini, itirazının reddi üzerine Kamu İhale Kurumuna şikayet yoluna başvurulduğunu, bu şikayetin reddi sonrasında da idarenin sözleşme imzalamakta sakınca görmediğini, aynı şirketin idare Mahkemesine başvurusu üzerine verilen yürütmenin durdurulması kararı sonrasında 27.09.2012 tarihinde idarenin sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, sözleşme gereğince 315.308,86 TL yatırdığını ileri sürerek sözleşmenin imzalanması için yapılmış olan masraflardan kaynaklanan 315.308,86 TL zararın ve sözleşmede belirtilmiş olan işin tasfiyesine ilişkin tazminat hükmüne dayanarak 5.000,00 TL"nin sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, eldeki dava ile davalı idare ile imzalanan sözleşmenin tek taraflı ve haksız olarak davalı tarafından feshedilmesi nedeni ile damga vergisi, karar pulu, harç ve değerli kağıt bedeli ve sözleşme gereği ödenen diğer kalemlerle beraber toplam yatırdığı 315.308,86 TL"nin fesih tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, sözleşmenin yargı kararı gereği feshedildiğini ve kusurları bulunmadığını savunarak davanını reddini dilemiş; Mahkemece, davalının uhdesinde kalmayan masraflardan sorumlu olmasının söz konusu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davacı, sözleşmenin kendi kusuru olmaksızın davalı idare tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi nedeni ile uğradığı menfi zararlarını ancak sözleşmenin diğer tarafı olan davalıdan talep edebilir. O halde Mahkemece, sözleşmeden kaynaklanan taleplerin sözleşmenin tarafları arasında ileri sürülebileceği gözetilerek ve davacının Türk Borçlar Kanunu’nun 125/3 maddesi kapsamında sözleşmeye güvenle yaptığı menfi zararlarının tazminini isteyebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL. kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.