17. Hukuk Dairesi 2016/4701 E. , 2019/817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 5.Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada 31.05.2012 tarihinde, ... idaresindeki bisiklette yolcu konumundaki davacı ..."in, davalı ... şirketine trafik sigortalı ve dava dışı sürücü idaresindeki aracın çarpması sonucu yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi tazminatın, birleşen davada ise, aynı kazada bisiklet sürücüsü olan davacı ..."ın yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davada taraflar sulh olduklarından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesinde davacının, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde ise, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun 324. maddesinde taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödeyecekleri hüküm altına alınmıştır.
Yargılamayı yapan mahkeme tarafından taraflara herhangi bir işlemi yapması, eksikliği gidermesi, avans ve giderleri yatırması, belgeleri sunması vb. nedenlerle süre verilmesi halinde mahkemece bu konuda yapılacak ihtarda taraflardan yerine getirilmesi istenen yükümlülüğün açıkça belirtilmesi, avans ve giderlere ilişkin harcama kalemlerinin ve miktarlarının net olarak belirlenmesi, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, mahkeme tarafından 04.06.2015 tarihli duruşmada davacılar vekiline 400,00 TL hesap bilirkişi rapor ücreti, 800,00 TL İstanbul 3 İhtisas kurulu adli tıp ücreti 200,00 TL posta gidiş dönüş ve rapor tebliğ masrafı ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.400,00 TL delil avansından peşin ödenen 110,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 1.290,00 TL delil avansının 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılması için kesin süre verilmesi, 2 haftalık kesin süre içerisinde 1.290,00 TL delil avansının mahkeme veznesine depo edilmediği takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. Mahkemece süresinde avans yatırılmadığı gerekçesiyle davanın ispatlanamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın ekonomik durumuna nazaran iki haftalık sürede yatırılması istenilen tutar önemli bir külfet teşkil etmektedir. Bu nedenle mahkemece her ne kadar delil avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen ihtar usulüne uygun değildir. Zira mahkemece verilen ihtarda delil avansının yatırılması için davacı tarafa verilmiş olunan iki haftalık kesin süre yeterli ve makul bir süre değildir.
Ayrıca davanın niteliği gereğince alınması gerekli olan bilirkişi raporlarının aynı anda alınması mümkün olmayıp belli bir sıra dahilinde yapılması gerekmektedir. Hesap bilirkişi raporunun alınıp alınmamasına ancak kusur raporunun ve maluliyet raporunun sonucuna göre mahkemece karar verilebilir. Bu nedenle delil avansının yatırılması için daha uzun bir süre tayin edilmesi hali de davanın uzamasına sebebiyet vermemektedir. Zaten dosya kapsamında davacı tarafça yatırılan avans ile kusur bilirkişi raporu alınmış olup davanın uzamasına da sebebiyet verilmemiştir. Kesin sürenin verildiği tarih itibariyle dosya kapsamında henüz hesap bilirkişi raporu alınma aşamasına gelmediğinden davacı tarafın hak arama hürriyeti ve savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu nedenle somut olayın şartlarına göre davacı tarafa eksik delil avansını yatırması için yeniden süre verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece, davacı vekiline 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerince usulüne uygun ihtar yapılarak kanun hükmüne göre işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ..."ya geri verilmesine 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.