4. Hukuk Dairesi 2016/3233 E. , 2018/654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/04/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)Davalılardan ..."e gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasında aynen "Adres tevziat saatinde kapalı old. Komşusu No:19"dan soruldu. Muhatabın işte olduğunu beyan etti. Evrak Mahalle Muhtarlığına tebliğ edildi. 2 no"lu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı. Aynı komşuya haber verildi. Komşusu isim ve imzadan imtina etti" şerhi yer almaktadır.
Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır.Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 gün, 2004/12-765 esas, 2004/730 karar sayılı ilamında; beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı belirtilmiştir.
Somut olayda; gerekçeli kararın tebligat mazbatasında, muhatabın geçici olarak işte olduğunu beyan eden komşunun ismi belirtilmemiştir. Şu durumda, anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca davalı ..."e gerekçeli kararın usulüne uygun tebliği sağlanıp, temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
2) Davalılardan ... karar tarihi itibari ile hükümlü olup kararı cezaevinden gönderdiği dilekçe ile temyiz etmiştir. Temyiz harç ve masraflarının tamamlanması için davalılardan ... vasisine muhtıra tebliğ edilmiş; vasi muhtıraya karşı beyanında "Davalı kısıtlının ... 2 nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğunu, kendisinin ..."da bulunduğunu, kısıtlı ile görüşme imkanı olmadığını, kısıtlı ile görüşme imkanı sağlandıktan sonra temyiz harç ve giderlerinin yatırılması hususunda olumlu ya da olumsuz beyanda bulunacağını" belirterek temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması için ek süre verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yasal dayanağı olmadığından talebin reddine karar verilmiş ve davalı ..."ün temyiz harcını yatırmaması nedeniyle temyiz talebinden vazgeçmiş sayıldığına dair ek karar verilmiştir. Mahkemece davalı vasisinin ek süre talebinin reddine dair verilen karar, davalının hak arama özgürlüğünü kısıtlar mahiyettedir. Zira davalı vasisi ..., ... Barosuna kayıtlı avukatlardan olup davalılardan ..."ün ikametgah adresinin ... olması nedeniyle vasi olarak görevlendirilmiştir. Davalı ..."ün de ... 2 no"lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu dikkate alındığında, hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması için davalı vasisine gerekli harçları tamamlamak üzere daha makul bir süre verilmesi doğru olacaktır. Şu durumda; davalılardan ... vasisi ..."a gerekli temyiz harç ve giderlerini tamamlaması için yeniden muhtıra çıkarılması ve bu defa davalı vasisine daha makul bir süre verilmesi gerekir. Bu nedenle dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.