Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/2-1412
Karar No: 2013/447

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/2-1412 Esas 2013/447 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/2-1412 E.  ,  2013/447 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname :2008/252553
    Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : ÇANKIRI 1. Asliye Ceza
    Günü : 26.06.2008
    Sayısı : 195-287

    Sanık Ş. K."ın;
    1-Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan 5237 sayılı TCK"nun 116/1-4 ve 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis,
    2-Tehdit suçundan TCK"nun 106/1-1.cümlesi 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis,
    3-Hakaret suçundan TCK"nun 125/1, 43, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis,
    4-Mala zarar verme suçundan TCK"nun 151/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 ay hapis,
    5-Katılanları ayrı ayrı kasten yaralama suçundan TCK"nun 86/2, 62 ve 53 maddeleri uyarınca 3 kez ayrı ayrı 5 ay hapis,
    Cezası ile cezalandırılmasına ve cezalarının ertelenmesine yer olmadığına ilişkin, Çankırı 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26.06.2008 gün ve 195-287 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 28.12.2011 gün ve 2789-42938 sayı ile;
    “Sanığa ait adli sicil kaydında yazılı olan Çankırı Sulh Ceza Mahkemesinin 25.10.2005 tarih 516-805 sayılı mahkumiyet kararının tekerrüre esas olduğu gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozmak, kasten yaralama, tehdit, mala zarar vermek, hakaret suçlarından hükmolunan hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilip edilmediği ile suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemeye kanaat gelip gelmediği hususlarının değerlendirilmesi gerektiği, geçmişteki para cezasından ibaret sabıkalarının da ertelemeye engel teşkil etmediği gözetilmeden, "sanığın sabıkalı geçmişi ve suç işleme eğilimi" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmolunan cezaların ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 02.02.2012 gün ve 252553 sayı ile;
    “Sanığın her ne kadar adli sicil kayıtları ertelemeye engel teşkil etmemekte ise de mahkemece "suç işleme eğilimi göz önünde bulundurularak tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizce kanaat oluşmadığından tayin olunan cezanın ertelenmesine takdiren yer olmadığına" denilerek TCK.nun 51/1-b, maddesine kapsar şeklindeki gerekçesi yasal ve yeterli görülmüştür.
    Diğer taraftan Çankırı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasının tetkikinde katılanların kimlik tesbiti yapılarak 06.09.2010 tarihinde dosyaya havale edilen ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.10.2010 günlü yazısı ile 2. Ceza Dairesine gönderilip 02.11.2010 günlü havale ile dosyaya giren katılanların şikayetten feragat etiklerine dair dilekçenin Yargıtay 2. Dairesince karadan önce nazara alınmadığı görülmekle;
    Sonuç ve İstem :Yukarıda izah edildiği üzere Çankırı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin cezanın ertelenmemesine dair gerekçesi TCK.nun 51/1-b, maddesine uygun ve yeterli olmakla Yargıtay 2. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak sanığın konut dokunulmazlığını bozma ve tehdit suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına, şikayete bağlı kasten yaralama mala zarar verme ve hakaret suçlarından dolayı vazgeçmenin sanık tarafından kabul edilip edilmediği hususlarının sorulup neticesine göre TCK"nun 74/4 ve CMK"nun 223/8 maddelerine göre mahalli mahkemesince işlem yapılmak üzere yerel mahkeme kararının bu suçlar yönünden bozulmasına karar verilmesi” isteminde bulunmuştur.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 2. Ceza Dairesince 01.11.2012 gün ve 23541-44835 sayı ile;
    “…1-Katılanların hükümden sonra 06.09.2010 havale tarihli dilekçe ile şikayetlerinden vazgeçmeleri nedeniyle, soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı olan, kasten yaralama, hakaret ve mala zarar verme suçları yönünden, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği hususunun da bozma nedeni yapılması gerektiğine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
    Dairemizin 28.12.2011 gün ve 2789-42938 sayılı bozma ilamına "sanığa atılı kasten yaralama, hakaret ve mala zarar verme suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı bulunduğu ve katılanların hükümden sonra şikayetlerinden vazgeçtiklerine dair 06.09.2010 havale tarihli dilekçeyi sundukları anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 73. maddesi uyarınca yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu" hususunun (2) numaralı bozma nedeni olarak ilama eklenmesine karar verilmek suretiyle Dairemizin 07.02.2012 gün ve 2789-42938 sayılı bozma ilamınını DÜZELTİLMESİNE", diğer itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden, bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Katılanların şikayetlerinden vazgeçmeleri nedeniyle takibi şikayete bağlı olan hakaret, mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarına ilişkin olarak Özel Daire tarafından itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğundan inceleme, şikayete bağlı olmayan geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa hükmedilen cezaların ertelenmeme gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Sanığın katılanlardan N."nın ablası diğer katılanların ise çocukları olan N.ile 11.05.1992 tarihinde evlenip 10.01.2007 tarihinde boşandığı, bu evlilikten üç çocuklarının olduğu,
    Sanığın 21.03.2008 tarihinde alkollü olarak saat 01.00 sıralarında katılanların evine gidip zile bastığı, ardından tekme ile kapıya zarar vererek içeriye girdiği, gürültüyü duyarak alt kata inen katılanların sanık ile karşılaştıkları, katılan C."in sanığa eski eşi N."in evde olmadığını söylediği, sanığın tekme ve tokat ile vurarak her üç katılanı da basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaraladığı, katılanlara sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, katılan C."in boğazına ayağı ile basıp "seni öldüreyim mi?" diyerek tehdit ettiği,
    Sanığın tekerrüre esas olan ancak yerel mahkemece tekerrüre esas alınmayan ve Özel Daire tarafından eleştiri konusu yapılan Çankırı Sulh Ceza Mahkemesince 765 sayılı TCK’nun 191/1, 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca 25.10.2005 tarihinde verilen ve 29.05.2007 tarihinde kesinleşen 77 Lira adli para cezasından ibaret sabıkasının olduğu,
    Yine aynı mahkemece eşi Nesrin"i kasten yaralama eyleminden 5237 sayılı TCK’nun 86/2, 3-a ve 52. maddeleri uyarınca 12.06.2007 tarihinde verilen 20.06.2007 tarihinde kesinleşen ve 13.07.2007 tarihinde infaz edilen 140 Lira adli para cezasından ibaret sabıkası bulunduğu,
    Sabıka kaydında yer almamakla birlikte dosyaya ilam örneği konulan 765 sayılı TCK"nun 456/2, 51/2, 59, 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uygulamasıyla Çankırı Asliye Ceza Mahkemesince 10.02.2005 tarihinde verilen ve 21.04.2005 tarihinde kesinleşen erteli 2.311.400.000 Lira para cezasından ibaret geçmiş hükümlülüğünün olduğu,
    Sanığın usulüne uygun davatiye tebliğine rağmen 10.06.2008 tarihinde yapılan ilk celseye katılmadığı, bunun üzerine günsüz olarak zorla getirilmesine karar verildiği, 16.06.2008 tarihinde açılan celsede savunmasının alındığı, kararın verildiği bir sonraki 26.06.2008 tarihli oturuma da katıldığı, sanığın suçlamayı kabul etmediği, pişmanlığına ilişkin bir beyanının olmadığı, duruşma tutanağına herhangi bir olumsuz davranışının yansımadığı,
    Yerel mahkemece sanık hakkında tüm suçlardan kurulan hükümlerde; “Sanığın sabıkalı geçmişi ve suç işleme eğilimi göz önünde bulundurularak tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizce kanaat oluşmadığından sanığa tayin olunan cezanın ertelenmesine taktiren yer olmadığına,” karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    5237 sayılı TCK"nun "Hapis cezasının ertelenmesi" başlıklı 51. maddesinin birinci fıkrası;
    “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir, bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır, ancak erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
    a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
    b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir...”şeklinde düzenlenmiştir.
    Buna göre, iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilenlerin cezasının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından bu sürenin üst sınırının üç yıl olduğu belirtilmiş, ancak erteleme kararının verilebilmesi;
    1-Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
    2-Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,
    Şartlarına bağlanmıştır.
    Bu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmekle birlikte, daha önceden kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûmiyetin bulunması halinde kişinin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması şartının ayrıca değerlendirilmesine gerek olmayacaktır. Birinci şartın gerçekleştiği hallerde ise, cezanın ertelenmesine karar verilebilmesi için kişinin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir.
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Yerel mahkemece, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmolunan 1 yıl 8 ay ve tehdit suçundan hükmolunan 10 ay hapis cezalarının ertelenmemesine ilişkin olarak; “sanığın sabıkalı geçmişi ve suç işleme eğilimi göz önünde bulundurularak tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizce kanaat oluşmadığından sanığa tayin olunan cezanın ertelenmesine taktiren yer olmadığına,” şeklinde gösterilen gerekçede, pişmanlık olgusuna açıkça yer verilmemiş olmakla birlikte, sanığın yargılama sürecinde pişmanlığını gösteren söz ve davranışının bulunmadığı göz önüne alındığında, tehdit ve kasten yaralama suçlarından verilmiş üç adet geçmiş hükümlülüğü bulunan ve ısrarlı bir şekilde suç işlemeye devam ettiği anlaşılan sanığı yargılama sürecinde bizzat gözlemleyen ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaate ulaşmayan yerel mahkemenin hapis cezasının ertelenmemesi yönünde gösterdiği gerekçenin "pişmanlık" kavramını da kapsayacak biçimde yasal, yeterli ve dosya içeriğiyle de uyumlu olduğu kabul edilmelidir.
    Bu itibarla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarına ilişkin olarak kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bu suçlar yönünden onanmasına karar verilmelidir. Çoğunluk görüşüne katılmayan Genel Kurul Başkanı ve beş Genel Kurul Üyesi; "itirazın reddine karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 28.12.2011 gün ve 2789-42938 sayılı bozma kararının geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarına ilişkin olarak KALDIRILMASINA,
    3- Çankırı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.2008 gün ve 195-287 sayılı hükmünün geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçları yönünden ONANMASINA,
    4- Yerel mahkeme hükmünün, takibi şikayete bağlı olan hakaret, mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarına ilişkin olarak katılanların şikayetlerinden vazgeçmeleri hususunun TCK"nun 73. maddesi uyarınca değerlendirilmesi amacıyla itiraz üzerine Özel Dairece bozulduğu da gözönüne alındığında dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.11.2013 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi