22. Hukuk Dairesi 2015/18101 E. , 2015/22305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine fesih tarihinden itibaren tahakkuk eden tazminat ve ücretin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işveren banka tarafından geçerli nedenle feshedildiğini, işyeri ve işin gerekliliği konusunda banka yönetim kurulu kararının varlığını, işveren bankanın işletmesel karar doğrultusunda tutarlı uygulamaları ile bu uygulamalarında keyfiliğe kaçmayan objektif işlemleri bulunduğunu, feshin son çare olması ilkesi dikkate alınarak feshi önleyecek bütün önlemlerin işveren bankaca alındığını, ancak davacı tarafla iş ilişkilerinin sürdürülmesinin mümkün olmaması nedeniyle davacı tarafın iş sözleşmesinin feshedilmesi zorunda kalındığını belirterek, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının altı aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletme gerekleri sebebiyle fesihte, işyerinde bir işgücü fazlası bulunmalıdır. İşgücü fazlasından söz edebilmek için işçinin bugüne kadar yaptığı işi sürdürme imkanı ortadan kalkmış olmalı, işçinin başka türlü çalıştırılması imkanı da bulunmamalıdır. Girişim özgürlüğüne dayanan işverenin ekonomik güçlükler sebebiyle veya verimlilik amacıyla aldığı yeniden yapılanma kararı ve bu kararın uygulanması sonucunda bir veya birden çok işçinin o güne kadar yaptıkları iş ortadan kalkar ve bu işçilerin fesih dışında önlemlerle bir başka şekilde çalıştırılmışı mümkün olmazsa işletme gereği doğar ve işveren fesih kararı alabilir.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
Ayrıca, işletme gerekleri sebebiyle fesihlerde, işveren feshin ciddi ve tutarlı bir uygulamanın sonucu olup olmadığını, işletmesel kararın alındığını ve bu kararın kurumsal bir ciddiyet ve tutarlılıkla uygulandığını hiç bir şüpheye yer bırakmayacak biçimde kesin olarak ispat etmekle yükümlüdür.
Dosya kapsamından, işveren bankanın ilgili birimleri tarafından “oluşan bilanço değişikliği, mali durumun kötüleşmesi vb.” nedenlerle reorganizasyon kararı alındığı, bu karar doğrultusunda kimi şubelerin kapatılması ve kimi kadroların iptal edilmesi yoluna gidildiği, davacıya da bu süreçte yer değişikliği, pozisyon değişikliği, aynı pozisyonda daha düşük ücret ile çalışma, ücretsiz izin teklif edildiği ancak davacının reddettiği, sonrasında işveren banka tarafından yapılan yazılı fesih bildirimi ile davacının iş sözleşmesinin feshedilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar mahkemece davanın kabulü ile davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da, mahkemece davalı bankada oluşan bilanço değişikliği ve mali durumun kötüleşmesi nedeniyle reorganizasyon yapılarak bazı şubelerin kapatılması, şube müdürlerinin kadrolarının yeniden değerlendirilerek yer değişikliği, pozisyon değişikliği, aynı pozisyonda daha düşük ücretle çalışma ya da ücretsiz izin yollarına gidilmesine yönelik işletmesel bir kararın var olup olmadığı, varsa işletmesel kararın objektif ve genel olarak tutarlı biçimde uygulanıp uygulanmadığı hususları uzman bilirkişi eliyle araştırılarak açıklığa kavuşturulduktan sonra feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.